Qoser Belediyesi Eşbaşkan Hamdiye Bilek Turgay, ilçenin ciddi bir halk sağlığı tehlikesiyle karşı karşıya kalmaması için ellerindeki tüm imkanları seferber ettiklerini söyledi.
ANF’ye konuşan Qoser Belediyesi Eşbaşkan Hamdiye Bilek Turgay, belediyeyi devraldıkları günden itibaren halk sağlığına yönelik temel hizmetleri yerine getirme konusunda ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Eşbaşkan Hamdiye Bilek Turgay, yaşadıkları ilk sıkıntının bayram arifesinde yalnızca 14 temizlik işçisinin bulunduğu ilçede çöplerin toplanması olduğunu ifade etti. Kayyumdan devralınan Mêrdin Büyükşehir Belediyesi'nden temizlik personeli ve ekipman konusunda takviye istediklerini, ancak benzer durumun yaşandığını kaydeden Eşbaşkan Hamdiye Bilek Turgay, kayyumların giderayak halkı cezalandırmak ve belediyeleri zor durumda bırakmak için Mêrdîn'de böyle bir yönteme başvurduğunu söyledi. Eşbaşkan Hamdiye Bilek Turgay, “Biz ilk etapta 36 personeli tekrardan temizlik birimine çektik ve izinleri kaldırdık. Halka da çağrıda bulunduk, durumumuz budur, dedik. Yüzlerce insan gönüllü olarak çalışmalara katıldı. Herkes kendi sokağının sorumluluğunu aldı ve o ilk zorlu süreci bu şekilde atlattık. Hala da bir aksaklık olursa insanlarımız durumu bildiği için hızlı bir şekilde organize oluyor" dedi.
KAYYUMUN ALDIKLARI HEP RAPORLU
İstedikleri verimi hala sağlayamadıklarını söyleyen Eşbaşkan Hamdiye Bilek Turgay, şöyle devam etti: “Çünkü temizlik birimi çalışanı olarak gözüken personel işe düzenli gelmemek için elinden geleni yapıyor. Sürekli rapor alıyorlar. Bu sağlık raporlarının da peşine düştük ama İl Sağlık Müdürlüğüne sorduruyoruz. Böyle bir rapor alınmış ama tahliller yapılarak mı teşhis konulmuş, hangi tetkiklerden geçmişler? Yalnızca ayaklı muayenede böyle uzun süreli raporlar almak mümkün olmamalı. Bu yöntemi de ellerinden alacağız. Kayyum gitmeden önce alımı yapılmış personeller bunlar. Kiminin sözleşmesi üç aylık, kiminin sözleşmesi altı aylık. Sözleşmeleri bitmeden işten çıkartmak gibi bir durumumuz da maalesef şu an için yok, çünkü borçlu bir belediyeyi devraldık. 106 milyon borcun üstüne geldik. Belediyenin aylık geliri 38 milyon, gideri 43 milyon civarı. Kayyumun bıraktığı borçlar kısa vadeli değil. Bu tabloda her şeyi teker teker hesaplamak durumundayız ama gözümüzün içine bakarak da kimsenin işeyişi ihlal etmesine ve hak etmediği bir maaşı almasına müsaade etmeyiz. Sözleşmeleri bittiği zaman da kayyum atandığında işten çıkartılan arkadaşlarımız öncelikli olarak yeni bir kadro oluşturacağız."
HALK SAĞLIĞI TEHLİKESİ
İlçede bir süredir su kesintisi problemiyle uğraştıklarını; Mêrdîn genelinde kayyumların gidişinden sonra birçok yerde aynı anda susuzluk problemi olmasının tesadüf olmadığını vurgulayan Eşbaşkan Hamdiye Bilek Turgay, şunları paylaştı: “Bir hafta içerisinde su hattı patladı. Bizim suyumuz Ava Spî'den (Beyazsu) geliyor. Ava Spî, Nisêbîn ile Midyad arasında ve Mêrdîn'in genelini su açısından besleyen bir kaynak niteliğinde. Kaç ilçenin suyu oradan geliyor. Elbette su ve elektrik şebekelerinde dönem dönem kesintiler olabiliyor ama bu uzun süreli kesintilerin yerel seçimler sonrasına denk gelmesi normal değil. Halk zaten çok kasıtlı bir susuz bırakma durumu olduğunu düşünüyor. Tabii biz araştırıyoruz. MARSU şu anda müdahale etti, patlayan borular değiştiriliyor. Bize sorun olarak aktarılan şu; borulardan suyu gönderirken belirli bir basınç seviyesi gerekiyormuş. Suyun salınımı esnasında basınç seviyesi bunun üzerine çıktığı zaman borular patlıyor ve su tamamen kesiliyor. Kademeli açılması gereken bir sistem varsa, belirli mesafeler için belirli bir basınç ayarı olması gerektiği biliniyorsa neden bu sağlanmıyor diye düşünüyor insan. MARSU da bize sorunun sebebinin anlaşılması ve giderilmesi için gerekli araştırmaları yaptıklarını söyledi. Sudan bahsediyoruz. Gündelik yaşamın akışını belirleyen bir şey. Okullarda dahi su kesintisi oluyor. Binlerce çocuğumuz okullara gidiyor. Bir yerde 9-10 gün boyunca suyun olmaması ve günün belli saatlerinde çok kısıtlı olarak su verilmesi, çok ciddi hijyen ve halk sağlığı sorunu tehlikesi barındırır. Bu noktada biz de kendi alternatiflerimizi oluşturmak için harekete geçtik. Kuyuları olan çiftçilerle görüştük. Çok duyarlı bir şekilde, severek bize yardımcı olabileceklerini söylediler. Kesintinin arka arkaya ve uzun olduğu o süreçte kuyulardan tankerle su çekip halka götürdük biz de."
ÜÇ DEFA PARKE TAŞI KREDİSİ ÇEKİLMİŞ, DÜZGÜN YOL YOK
Qoser'de bu iki dönem içerisinde temel belediyecilik hizmetleri, en basit altyapı çalışmaları bile yapılmadığını hatırlatan Eşbaşkan Hamdiye Bilek Turgay, şöyle konuştu: “Qoser, Türkiye basınına dahi parke taşı ihalelerinde yapılan dev yolsuzluk üzerinden çıktı. Milyonlarca liraya parke alımı yapılan bir yerde, yollar gerçekten öyle sorunlu ki. Bu parke taşları buhar olup uçmuş mu, nereye gitmiş? İller Bankası'ndan üç kredi de parke taşı için çekilmiş. Bir yandan doğru düzgün yolu olmayan yerler var, bir yandan da merkezde rögar kapaklarının üstü parke taşıyla döşenmiş. Urfa Caddesi'nde rögarın üstüne kaldırım taşı döşenmiş mesela. Allah korusun Cizîr’deki gibi bir sel durumunda ne yaşarız? Suyun akıp gidebileceği oluklar da kapatılmış. Bu konuya dair ilk elden yapabileceğimiz her şeyi planladık. Sorunların hızlı tespiti kadar hızlı hareket edip çözüm üretmek de önemli. Şu an var gücümüzle bunun için çabalıyoruz. Halkımızın sabır ve anlayışına sığınmış durumdayız bu bakımdan. Neyi devraldığımızı onlar da biliyor. Onlardan aldığımız manevi destekle elimizden gelen en hızlı şekilde kentimizin sorunlarını çözeceğiz."