İZLENİM

Rojava'daki Çalıştay'dan notlar

Çalıştay ya da tartışma platformunun en önemli notlarından biri ilk defa o kadar geniş katılımlı bir çalışma olmasıdır. Toplantıya Şam, Halep, Laktiye, Ceblê, Hama'dan temsilcilerin katılması en önemli notlardan biridir.

Rojava’da Mart ayında gerçekleştirilen Kuzey Suriye Federasyonu Kurucu Meclisi toplantısından sonra ilk defa bu kadar geniş katılımlı bir toplantı 30 Eyül-1 Ekim tarihi arasında geçekleştirildi. Toplantı Rımelan'da yapıldı. Hama, Şam, Halep, Ceblê, Minbic, sürgünde yaşayan Cerablus, Girê Spi bölge ve kentleri ile Efrîn, Kobanê ve Cizîr kantonundan temsilciler katıldı.

Aslında toplantıya Ahmet Carba başta olmak üzere daha önce Suriye Ulusal Koalisyonu’nda yer alan birçok kişinin katılması da bekleniyordu. Ancak yol ve geçiş sorunlarından ötürü birçoğu toplantı yerine ulaşmadı.

TOPLANTININ ADI

Hazırlık Komitesi bu bir araya gelişin adını çalıştay koydu. Neden çalıştay diye sorduğumuzda toplantılar karar almak içindir. Çalıştay ise her kesimin katılıp düşüncelerini dile getirebileceği bir tartışma platformudur. Bizim amacımız her kesimden insanların gelip düşüncelerini dile getirmesidir. Bununla birlikte demokratik birlik içinde bir Suriye'nin yaratılması için yaptıklarımız ve yapacaklarımızı anlatmaktı. Ayrıca Suriye sorununun doğru tespiti ve hangi yöntemle çözüm aradığımızı anlatmaktı şeklinde cevap aldım. O yüzden toplantının adı çalıştay ya da tartışma platformu olarak belirlendi. Çalıştay ya da tartışma platformun adı kadar şiarı da önemliyidi. Çünkü şiarı amacını gösteriyordu. O yüzden bu çalıştay ya da tartışma platformu, “Demokratik Federasyon Suriye Birliği’nin teminatıdır” şiarıyla yapıldı.

Çalıştay ya da tartışma platformunun en önemli notlarından biri ilk defa o kadar geniş katılımlı bir çalışma olmasıdır. Rojava'da gerçekleştirilen sayısız kongre, konferansa katılım olmayan, Şam, Halep, Laktiye, Ceblê, Hama'dan temsilcilerin katılması en önemli notlardan biridir.

ÇALIŞTAYIN GÜNDEMİ

Çalıştay dört konu üzerinde seminer sunma ve ardından tartışma gündemi ile başladı. Çalıştay açılış konuşmasını Cizîr Kantonu Eşbaşkanı Şêx Hemêdi Deham yaptı. Deham konuşmasında çok açık ve çarpıcı mesajlar vardı. Deham, Suriye rejimi de içinde olmak üzere bölgesel ve uluslararası güçlere açık bir çağrıda bulundu: “Biz özerk yönetimlerle Suriye sorununun çözüleceğini gösterdik. Federasyon sistemi ile de demokratik birlik içinde bir Suriye'nin sorunun nasıl çözüleceğinin adresini ortaya koyduk. O yüzden tüm güçlere çağrım bu Federasyonu tanıyın ve Suriye sorununun çözümüne katkıda bulunun.”

Daha sonra Çalıştay Hazırlık Komitesi’nden Foza Yusuf konuştu. Yusuf konuşmasında halklar birlikte, kardeşçe yaşayınca güç olacaklarına işaret etti. Halklar arasında birlik ve kardeşlik olursa hiçbir gücün halkları yenemeyeceğinin altını çizdi. Yusuf, Kuzey Suriye ve Rojava'da azda olsa bu birliğin sağlandığını söyledi. O yüzden bu birliği daha da geliştirip pekiştirmek gerektiğine dikkat çekti. Bu birliği gören güçlerin ise birlikten korktuklarını söyledi.

Yusuf'tan sonra Hama'dan gelen Komünist Siyasetçi Hussam Alluş kısa bir konuşma yaptı Alluş, 15 yıl Rejim zindanlarında kaldığını, zindanda kaldığı süre ve yaşamı boyunca bugünleri hayal ettiğini söyledi. Alluş, Rojava ve Kuzey Suriye'de gerçekleştirilen sistemin hayallerini gerçekleştirdiğini belirtti. Alluş Suriye sorununun çözümü için ateşkesin sağlanması, birlikte ısrar edilmesi ve tüm halkların haklarının verilmesiyle olacağını ifade ederken, bunların hepsinin Kuzey Suriye ve Rojava'da gerçekleştiğine dikkat çekti. O yüzden bu sistem, emek ve çabaların heba edilmemesi gerektiğini söyledi.

Konuşmalardan sonra Çalıştay’ın üzerinde tartışma yürütülmesi planlanan konulara geçildi. Bu gündem maddesi de seminerler ve yoğun tartışmalarla geçti.

HALKLAR VE KÜLTÜRLER BULUŞTU

Çalıştay’da dikkat çeken notlardan biri tüm halkların buluşmuş olmasıdır. Süryani, Asuri, Ermeni, Türkmen, Arap, Kürt halklarının hepsinin bir aradaydı. Ve Suriye sorununa kendi gelecekleri için çözüm arıyorlardı. Aradıkları çözüm sadece kendi gelecekleri değil aynı zamanda Suriye ve bölgenin geleceğiydi. Birçoğu da bunun bilincinde olarak konuşuyor. Halkları temsilen katılanlar ulusal kıyafetlerini giymeleri bunun sadece bir halklar buluşması olmadığı aynı zamanda kültürel bir buluşma olduğunu da gösteriyordu. Örneğin Süryani Elizabeth Gevriye iki ayrı ulusal kıyafet giyerek çalıştaya katılmıştı. Kürt, Arap kadınları kendi ulusal kıyafetleri ile katılmışlardı.

ÇATIŞTIRILMAK İSTENEN İNANÇLARDA BİR ARADAYDI

Çalıştay sadece halkları ve kültürleri buluşturmadı. Halklar ve kültürlerle birlikte tüm inançları bir araya getirmişti. 5 yıldır Suriye'de düşman haline getirilmek istenen inançlar çalıştayda bir araya geldi ve inançlar arasındaki hoşgörüyü tartıştılar. Alevi, Sunni, Ermeni, Êzidî, Hıristiyan inancından olan tüm halklar bir araya gelerek güzel bir tablo oluşturmuştu. Bunlardan biri olan İsmaili inancına bağlı Ceblê'den gelen Bessam Sekeri daha önce Suriye muhalefeti adına birçok uluslararası toplantıya katılmıştı. Sekeri Riyad'a da davet edildiklerini ancak orada oluşturulmak istenen Sunni Bloku görünce çekildiğini ve bir daha öyle bir toplantıya katılmayacağını belirterek yerine döndüğünü söyledi. Sekeri, 5 yıldır Suriye'de inançlar birbirine çatıştırılıyor diyerek, bunun sorumlusunun Türkiye olduğunu, bir gün Suriye ile Türkiye uzlaşırsa Suriye Alevileri öldürülen gençlerinin hesabını bu kez Baas Rejiminden soracağının altını çiziyordu. Çalıştayda Süryani gençliği adına Nina Gerogiyas özerk yönetim tecrübeleri gündeminde konuşurken, atalarından dedelerinden inançları üzerindeki baskı hikayeleri dinleyerek büyüdüğünü söyledi. Özerk Kanton yönetimleri ile Rojava devriminde ise bu baskılar tamamen kalktı. Bu deneyim gençliği her inançtan olan gençliğe büyük imkanlar sunduğunu söyledi. Nina daha önce inançları üzerindeki baskıları, sunilerin kendilerine yaklaşımlarının artık kalmadığını söylerken, bunun kendilerine büyük bir fırsat olarak sunulduğunu ifade ediyordu.

60 yaşın üzerinde olan ve Türkiye'nin çokça gündem yaptığı Girê Spi'nin Türkmen Hamam köyünden olan Beşir Esad ise halklar, inançlar, kültürlerin buluşmasını şu cümlelerle ifade ediyordu: “Hiçbir sistem bu halkları, kültürleri ve inançları bu kadar kısa sürede bir araya getiremezdi. Kaldı ki şu ana kadarki tüm sistemlerin hedefi bir araya getirmek değil birbirine çatıştırmaktı. Ben bir Sunni Türkmen olarak bugün burada gayet güzel bir şekilde Alevi, Êzidî, Ermeni, Süryani, Asuri, Sunni ve Alevi Araplarla rahatlıkla bir araya gelip sorunlarımızı tartışıyorum. Nasıl çözmemiz gerektiğine kafa yoruyoruz.

Laktiye'den gelen Ensaf Silêtin, bu inanç ve halkları bir arada görmek insana geleceğin umudunu verdiğini söyledi. Silêtin, son 5 yıldır Alevi olduğunu söylemekten bile korkmaya başladıklarını ancak bu ortamı görünce yeniden Aleviliği ile gurur duyduğunu söyledi. Silêtin, sorun inançlar arasındaki sorun değil, sistem sorunudur. Ancak sistem sahipleri daha doğrusu diktatörler inançları birbirine çatıştırarak sistemlerini inşa etmeye çalıştıklarını kaydetti. Silêtin, ortamı ve ortamdaki hoşgörüyü görünce Suriye'nin geleceği açısından büyük bir umut beslemeye başladığını ifade ederek, "demek ki demokratik ulus ve demokratik federasyon budur. Bunu bilmiyordum. Bize bunu çok farklı anlattılar. Suriye'nin parçalanması vs gibi anlattılar. İki gündür burada gördüklerimle Suriye’nin demokratik federal sistemle korunup birlik içinde kalacağı inancına ulaştım."

MİNBİC VE CERABLUS TEMSİLCİLERİ

Çalıştayda en fazla dikkatleri üzerlerine çeken Minbic ve sürgünde yaşayan Cerablus temsilcileri oldu. Minbic halk Meclisi Dış İlişkiler Sorumlusu Şêx Ali Cindi, “eski Suriye'nin inançlar üzerindeki baskıları ve DAİŞ'in inanç adına yaptığı katliamları çıplak bir şekilde yaşadık. Çünkü şu ana kadar tüm sistemler inançlarımız üzerinde siyaset yaptı. Bizi birbirine düşürdü. Birileri gelip Alevileri vuruyor, başka biri gelip Sunnileri vuruyor, Sunniler adına gelenler ise hepsini vuruyor. Diktatör ve iktidarlar bunları özellikle yaptırıyor. Yoksa bakın burada ne kadar güzel bir şekilde bir aradayız. O yüzden biz burada geleceğin modelini oluşturduğumuz kanısına vardım" diye konuştu.

İki günlük yoğun tartışmaların sonunda çalıştay akşam 20.00 sularında son buldu. Kapanış konuşması Kuzey Suriye Federasyonu Eş Başkanı Mensur Sellum tarafından yapıldı. Sellum demokratik ve birlik içindeki Suriye'yi inşa etmek için bu iki gündür yürütülen tartışmalar kendisine büyük bir umut verdiğini söyledi. Sellum bu çalıştayın önümüzdeki süreçte federasyon ilanına vesile olması mesajı ile konuşmasını sonlandırırken, önümüzdeki dönemde federasyonun ilanına ilişkin ip uçlarını da vermiş oldu.

 

...