Tutsak yakınları: Hukukçular ve diğer aileler çağrımızı duysun

Günlerdir Amed Barosu’nda ‘Adalet Nöbeti’ tutan siyasi tutsakların yakınları, seslerini duyurmaya çalışıyor.

Türk devletinin Kürdistan ve Türkiye’deki hapishanelerde siyasi tutsaklarla yönelik işkence ve tecrit politikaları devam ediyor. Mevcut şikayetler, hapishane idareleri ve jandarmaların tutsakların bulundukları koğuşlara baskınlar yaparak onlara işkence uyguladıkları, temel haklarını tanımadıkları ve ailelere dahi görüşler esnasında baskılar dayattıkları yönünde.

Hukuk ve insan hakları örgütlerinin hapishanelerde yaptıkları görüşmeler neticesinde tuttukları raporlar da, tutsakların ve tutsak yakınlarının ifadelerini doğruluyor.

Bunun üzerine harekete geçen tutsak aileleri, Türkiye’nin çeşitli cezaevlerinde bulunan hasta tutuklularının tedavisinin yapılması, ceza infaz süreleri dolan tutukluların tahliye edilmesi ve cezaevlerindeki hak ihlallerinin sona erdirilmesi talebiyle nöbet eylemi başlattı.

Amed Barosu'nda başlatılan ‘Adalet Nöbeti’ 12’inci gününde.

ANF’ye konuşan tutsak yakınları, hapishanelerde yaşanan baskı ve ihlallerini ve eylemlerinin amacını anlattı.

‘TUTSAK AİLELERİ SESİNİ YÜKSELTSİN'

Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsak Abdulselam Güler’in kardeşi İnci Güler Altındağ,  orada yaşanan hak ihlalleri ve eylemlerinin amacına ilişkin şunları belirtti: “Baskı ve hak ihlalleri özellikle salgın sürecinde arttı. Bu uygulamaları kesinlikle kabul etmiyoruz. Çıkan yasaların ve düzenlemelerin hiçbiri siyasi tutsaklara yansımıyor. Tüm tutsakların ailelerine sesleniyoruz; yakınları için gelip seslerini yükseltsinler. Adaletin yerini bulması ve yakınlarımızın bu zulme maruz kalmaması için buradayız. Yakınlarımız biz üzülmeyelim diye bir şey anlatmıyorlar. Ama biz görüşlere gittiğimizde her şeyi görüyoruz. Ağabeyim, yüksek güvenlikli de kalıyor. Onun oda arkadaşıyla bile görüş esnasında konuşamıyoruz. Konuştuğumuz zaman görüş yasağı alıyoruz. Amcamın oğlu da zindanda. Abimle görüş saatleri aynı olmasına rağmen onunla dahi konuşamıyoruz. Tüm sivil toplum örgütleri ve kamu kuruluşları sesimizi duysun. Bizim adalet arayışımıza karşılık versinler.”

 

‘ADALET İSTİYORUZ’

İskenderun Cezaevi’nde tutsak olan Sıddık Güler’in eşi Hasine Güler, hem eşinin hem de oğlunun hapishanede olduğunu belirterek, “Salgından dolayı 2 yıldır görüşe gitmiyorum. Çocuklarım görüşe gidiyor. Anlattıklarına göre tekerlekli sandalye ile görüşe getiriyorlarmış. Antep hapishanesinden Amed’e getirilmesini istememize rağmen İskenderun’a götürdüler. Orada koronaya da yakalandı. Hem de iki kez. İlk koronaya yakalandığında 2 ay karantinada kalmıştı. Biz yakınlarımızın artık bu koşullarda hapishanelerde kalmalarını istemiyoruz. Adalet istiyoruz.

Eşim iki kez de anjiyo oldu. Buradaki eylemimizde de bunları anlatmaya çalışıyoruz. Çünkü hapishaneleri doldurmuşlar. Tüm aileleri de bize destek vermeleri için çağırıyoruz. Çünkü çocuklarımız, eşlerimiz işkencelere maruz kalıyorlar” diye konuştu.

 

‘ÇAĞRIMIZA KULAK VERİLMELİ’

Diyarbakır T Tipi 2 Nolu Cezaevi'nde tutulan Hamdusena Ada’nın ablası Reşahat Ada da, kardeşinin  hapishanede işkencelere maruz kaldığını belirterek, bir an önce bu hukuksuzlukların ve baskıların sona ermesini istedi.  

Ada, eylemlerinin amacını şu sözlerle anlattı: “Hakkımızı ve hukukumuzu istiyoruz. Artık annelerin ağlamasını istemiyoruz. Adaletin ve barışın gelmesini istiyoruz. Annem yıllardır oğlunu görmemiş. Günümüz gecemiz artık birbirine karışmış. Tutsak  olan yakınlarımızın ihtiyaçlarını götürüyoruz, onları da içeri almıyorlar. Baskı ve şiddete maruz kalıyorlar sürekli. Artık yakınlarımızın hapishanelerde gördükleri hakaret ve işkencelerden dolayı gidip kendimizi orada yakacak duruma geldik. 3 ay önce abimi 20 kişi dövmüş. Biz de buraya gelerek tüm bu olanları protesto etmek istedik. Çağrımıza kulak verilmeli. Hukukçular ve diğer tutsak aileleri desteklerini bize sunmalı.”