Memleketi Rize’yi, iki hafta önce meydana gelen sel felaketinde afet bölgesi ilan Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Van ve ilçelerinde yıllardır yaşanan deprem ve sel felaketlerine rağmen Van’ı afet bölgesi ilan etmedi. Van’da 2011 yılında yaşanan büyük deprem 2020 yılında yaşanan Başkale depremi ve son 20 gündür yaşanan sel felaketine rağmen çifte standart uygulayan AKP, HDP’ye yüzde 80 ile 90 arasında oy çıkan bu ilçelere yönelik adeta bir cezalandırma politikası uyguluyor.

AKP’Lİ ARVAS ‘ÇEKER GİDERİZ’ DİYEREK TEHDİT ETMİŞTİ

12 Şubat 2020’de Başkale’de meydana gelen depremden sonra köylere giderek incelemelerde bulunan AKP Van Milletvekili Abdulhalat Arvas, afet bölgesi ilan edilmesini isteyerek tepki gösteren depremzede köylülere “Böyle yaparsanız çeker gideriz, o zaman dağ gelip size sahip çıkar” diye tehdit etmişti. Özellikle Başkale ilçesinin son günlerde yaşadığı depremin ardından kendi kaderine terkedilmesi AKP’li Abdulhalat Aras’ın yaptığı bu konuşmayı hatırlattı.

KÖYLÜLER KENDİ ÇABALARIYLA SEL FELAKETİNDEN KORUNMAYA ÇALIŞIYOR

Van’da son 20 gündür etkili olan yağışların sele dönüşmesi nedeniyle Başkale, Özalp, Erciş, Çaldıran ve Gürpınar’ın köylerinde şu ana kadar 400 ev ve yüzlerce dönüm tarım arazisi sular altında kaldı. Sel felaketlerinde yaklaşık bin hayvan da telef oldu. Sel felaketinin sürmesinden endişe ediliyor. Köylüler şu anda kendi çabalarıyla sel felaketinden korunmaya çalışıyor.

‘BURANIN AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMESİNİ İSTİYORUZ’

Başkale’nin Esenyamaç köylüleri yaşadıklarını anlattı:

Levent Şimşek: Selin önüne istinat duvarı bile yıllardır yapılmadı, evim yıkıldı, defalarca başvurduk ama sonuç alamadık ve işte sonuç ortada. Geceleri artık uyuyamıyoruz sel nöbeti tutuyoruz. Oldukça mağdur durumdayız. Kimsenin bizden haberi yok. 8 evimiz sular altında kaldı. Hükümetin burayı afet bölgesi ilan etmesini istiyoruz.

‘CAN KAYIPLARI OLABİLİR’

Kenan Şimşek: Devlet 20 gündür bize uğramadı. Bugün hayvanlarımız öldü, ama yarın biz de selden ötürü ölebiliriz. Kaymakam, Vali, Devlet nerede? Can kayıplarının olmasından korkuyorum. Kurban bayramından beri evlerimiz sular altında.

PERİŞAN DURUMDAYIZ

Salih Yıldız Şükrü: Evlerimizin, hayvanlarımızın sigortası yok. Olan olduktan sonra gelip keşif yapacaklar ve ‘sizin sigortanıza yok’ diyecekler. Mağdur, perişan durumdayız.

‘KÖYLÜLERİN ZARARININ KARŞILANMASI SİGORTA ŞARTINA BAĞLANIYOR’

Daştan Şimşek: Tüm tarım arazilerimiz sular altında kaldı. Bizde sigorta yapma olayı yok. Devlette zararların tanzimini sigortalı olmasına bağlıyor. Kurban bayramından bu yana halimiz böyledir. 300 koyunumuz telef oldu. Halkımıza yardım edilmesi gerekiyor. Özellikle tarım ve hayvancılık büyük bir zarar görmüştü. Depremden sonra birçok insanımız buradan göç ederek gitmek zorunda kaldı, çünkü artık oturacak bir evleri bile yoktu.