Vanlı 25 işçinin cenazesi geldi

2021'de en az 15 Vanlı işçi iş cinayetlerine kurban giderken, 18 ayda 10 Vanlı işçi de koronavirüsü nedeniyle çalıştıkları çeşitli işlerde hayatlarını kaybetti.

İş güvenliği ve denetiminin olmadığı inşaat sektöründe her yıl birçok Vanlı, iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor. Çalışmak umuduyla göç ettikleri bu kentlerde cansız bedenleri memleketlerine geri geliyor. 

İş imkanının ve üretimin hemen hemen hiç olmadığı Kürdistan kentlerinde, her yıl on binlerce kişi iş umuduyla Türkiye’nin metropol kentlerine göç ediyor. Özellikle sınır kenti olmasına rağmen sınır ticaretinin yasak olması, üretime dayalı sanayi sektörünün olmaması, yaylaların yasaklanması gibi nedenlerden Van’da işsizlik çok yüksek düzeyde. 

Her yıl binlerce Vanlı işçi, ailesini ve memleketini terk ederek, iş bulma umuduyla Türkiye metropollerine göç ediyor; genellikle inşaatlarda çalışıyor. 

Her yıl birçok Vanlı, iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor. 

2020’de Van nüfusuna kayıtlı 20 işçi çalıştıkları yerlerde yaşamını yitirdi.

2021'in ilk 9 ayında ise en az 15 Vanlı işçi iş cinayetlerine kurban gitti. Bir de çalıştıkları yerde korona tedbirleri alınmadığı için son 18 ayda 10 Vanlı işçi de virüsten dolayı hayatını kaybetti.

ÜNİVERSİTELİ İNŞAATÇI

Özgür Ceyhan, üniversite mezunu, kendi alanında iş bulamadığı için inşaat sektöründe çalışmak zorunda kaldığını söyledi. 

Ceyhan, şunları ifade etti: “Türkiye’deki kadrolaşma sistemi, torpil ve mülakat gibi eşitsizliğin ve adaletin ortadan kaldırılmasına neden olan durumlar neticesinde inşaatta çalışmaktan başka bir seçenek kalmadı. Bulunduğumuz bölgede başka sektörlerin yetersizliği ya da hiç olmaması, bölgede sanayi sektörünün gelişmemesi, buna bağlı olarak hizmet sektörün de eksik kalması ve istihdamın hemen hemen hiç olmaması en büyük nedenler olarak sıralayabiliriz. Ayrıca bölgede hayvancılık sektörü önemli yer tutmasına rağmen yeterli düzeyde desteklenmemesi de bir etken. Benim gibi yüzlerce, hatta binlerce üniversite mezunu iş bulamadığı için inşaatta çalışmak zorunda kalıyor.” 

Bir üniversite mezunu olarak sunulacak bir istihdam alanı olmadığını belirten Ceyhan, şöyle devam etti: “Bu nedenlerden dolayı aileni, memleketini terk etmek zorunda kalarak metropollere kentlere göç ediyorsun. Bu da memleketten uzak bir hayat sizi esir alıyor. Burada çalıştığımız alanda da emeğimizi alamıyoruz. Beden göçü olan bu işte insanların bedenleri yıpranıyor ama kayda değer bir ücrette maalesef alamıyor. Emeğimizi alamadığımız gibi birde iş güvenliği olmadığı için, her yıl birçok insanımız inşaattan düşerek ölüyor. İnsanın doğduğu coğrafya, cinsiyeti, teni ve rengi dışında hiçbir şey kader olamaz.”

İNŞAATLARDA GEREKLİ ÖNLEMLER YOK

Kerem Elbir de 5 çocuğunun olduğunu, hayatının büyük bölümünü dışarda, inşaatlara çalışarak geçirdiğini söyledi. Türkiye kentleri başta olmak üzere Güney Kürdistan, Kazakistan, Azerbaycan ve Almanya’da işçi olarak çalıştığını ifade eden Elbir, şöyle konuştu: “Şimdi, memleketimden uzak bir diyarda, Almanya’da inşaatta çalışıyorum. 6 aydır ailemden uzağım. Ne zaman döneceğimde belli değil. Hayatımız hep gurbetlerde geçiyor. Kim istemez ki kendi memleketinde çalışıp, ailesinin yanında olmak. Ama maalesef bize bu imkanı çok gördüler. Van ve ilçelerinde ne bir fabrika ne de bir sanayi kuruluşu var. Durum böyle olunca geçinmek için inşaatlarda çalışmak zorunda kalıyorum. Benimle birlikte diğer diğer 5 erkek kardeşim de inşaatlarda çalışıyor. İnşaatlarda gerekli ve yeterli önlemler olmadığı için her yıl birçok kişi inşaatlarda düşerek ölüyor. Yine pandemi döneminde inşaat alanlarında yeterli düzeyde hijyenik ortam olmadığı için virüsten birçok işçi arkadaş yaşamını yitirdi. Bu gün Van ve ilçelerinde yüzlerce aile bu acıyı yaşıyor.”