21. yüzyıl direniş destan: Kobanê 4

Kobanê’ye 15 Eylül gecesi başlayan saldırı ile birlikte Kobanê’nin tüm cephelerinde; yaklaşık olarak doğuda 35, batıda 30 ve güneyde 40 kilometre kentin dışında başlayan çatışmalar da adeta kıyamet kopuyordu...

Kobanê’ye 15 Eylül gecesi başlayan saldırı ile birlikte Kobanê’nin tüm cephelerinde; yaklaşık olarak doğuda 35, batıda 30 ve güneyde 40 kilometre kentin dışında başlayan çatışmalar da adeta kıyamet kopuyordu. Daha ilk saatlerde, DAİŞ çetelerinin ağır silah, sayısal üstünlüğü, insanlık dışı yöntemleri ve buna karşı hemen gelişen direniş, sonrasında yaşanacakların hangi boyutlarda olacağını ortaya koyuyordu. 

HESAPLAR İLK GECEDEN ALT ÜST OLUYOR 

YPJ Komutanı Meryem Kobanê’nin savaşın ilk saatlerinde “Bu savaşı biz kazanacağız!’’ diyerek ortaya koyduğu kararlılık ilerleyen saatlerde Kobanê’nin doğusunda bulunan Serzori köyünde, iki katlı bir ilkokul binasında 13 YPG/YPJ savaşçısı şahsında destansı bir direniş ile karşılık buluyordu. Durum net olarak ortaya çıkmıştı; saldırı devasa boyutlarda idi ve tarihte eşine ender rastlanan cinste eşitsiz koşullarda yaşanıyordu. Amaç ve planlamanın bu kadar büyük bir güç ile saldırarak Kobanê’yi bir kaç gün içerisinde tümden düşürmek olduğu görülüyordu. Zira, normal savaş dengeleri, fizik kuralları açısından bakıldığında planlama ve hesaplarda bir yanlışlık yoktu! 

Ancak daha ilk gece de Serzori köyünde bu eşitsiz saldırı koşullarına karşı fizik kurallarını, yerleşik savaş ve savaşçı ölçülerini yerle bir eden direniş yaşanıyordu. Doğu cephesinde YPG/YPJ mevzilerini yarmak isteyen çeteler en stratejik nokta Serzori köyüne yoğunlaştı. Serzori köyü alınırsa diğer köyler de bulunan YPG/YPJ savaşçıları arasında bağlantı hattı kesilecekti. Saatler gece yarısını gösteriyordu, çatışmalar Kobanê’nin tüm cephelerinde, her alanda yoğunlaşmıştı. Normal bir saldırı ve savaş koşullarında bir cepheye yetecek kadar ağır silah ve çete sayısı ile çeteler Serzori köyüne girdi. Yüzlerce çete üç tank, doçka, B-7  gibi ağır silahlar ile saldırıya geçti.

DİRENİŞ DESTANININ İLK SAYFASI YAZILIYOR

Bu sırada Serzori’yi Bawer Efrin, Berçem Cudi, Berfin Çiya, Berxwedan Batman, Bira Perwer, Ciwan Heval, Gülistan Qendil, Hebun Kobanê, Mizgin Cudi, Peyman Tolhildan, Rodi Efrin, Rüstem Cudi ve Serxwebun Xerib, isimli 13 genç YPG/YPJ savaşçısı savunuyordu. Genç savaşçılar bu andan sonra artık 21 yüzyıl direniş destanınının ilk sayfasını yazmaya başladı. 

Çetelere karşı köyün içerisinde saatlerce çatışan YPG/YPJ savaşçıları köyden çıkabilme imkanı olduğu halde geri çekilmeyerek çatışmaya devam etti. Çetelerin sayısal  ve silah üstünlüğü karşısında fedaice direnen savaşçılar, son olarak köyün iki katlı okul binasına çekilerek direnişlerini burada sürdürdü. Savaşçıların okula çekilmesi ile birlikte artık çatışma destan oldu. 

TESLİMİYET ÇAĞRISINA DİRENİŞ İLE KARŞILIK VERİLDİ

Çeteler okulun etrafını sardı, savaşçıları sağ ele geçirmek istiyorlardı. Amaçları ilk andan Kobanê’de direnenlerin iradesini kırmaktı. Çete liderlerinden biri savaşçılara ‘’Teslim olun’’ diye seslendi. Savaşçıların çetelere cevabı “Berxwedan jiyane“  “Biji Serok Apo’’ oldu. Bir süre yoğun çatışma yaşandı, köye önceden getirilen üç tank okulun etrafına konuşlandırıldı, okula yönelik tank atışları yapıldı. Bir çete grubu okula girmeye çalıştı ancak YPG/YPJ savaşçıları buna  geçit vermedi.  

TESLİM ALINAMAYAN SAVAŞÇILARA KARŞI VAHŞİ YÖNTEM DEVREYE SOKULDU

Çeteler burada kayıplar da vermeye başladı, savaşçılar sonuna kadar direnme kararlılığı gösteriyordu, bunu gören çeteler vahşi, insanlık dışı yöntemlerini devreye sokmaya başladı. Okulu ateşe verme hazırlıkları başladı. Savaşçıların direnişi karşısında uzun süre bunu gerçekleştiremediler. 

Serzori’de yaşanan kuşatmaya karşı YPG/YPJ savaşçıları takviye olarak köye ulaşmaya çalıştı ancak doğu cephesinin her alanında yaşanan çatışmalar ve Serzori köyünün dışarıdan da kuşatmaya alınması nedeniyle  ulaşmadılar. Kuşatmayı kırarak köye ulaşmaya çalışan YPG/YPJ grubundan iki savaşçı da bu sırada yaşanan çatışmalarda şehit düştü. 

’DAHA FAZLA SAVAŞAMADIK, BİZİ AFFEDİN’

Savaşçılara artık takviye gönderme imkanı da kalmadı. Savaşçıların  komutanı Rodi ve Peyman  telsizden komutanlarına bağlanıyor. Savaşçılar komutanlarına kuşatıldıklarını ve artık çıkamayacaklarını iletiyorlar. Savaşçılardan Ciwan, telsizden şu konuşmayı yapıyor; “Arkadaşlar, sizinle birlikte mücadele ettiğim için gururluyum. Mücadele boyunca size ve diğer yoldaşlarıma karşı bir eksikliğim olduysa affedin. Sonuna kadar mücadele edeceğiz ve asla teslim olmayacağız.’’ 

Ardından kadın savaşçı Peyman, “Biz devrimciyiz ve devrimciler ölüme gülümseyerek giderler. Bende öyle yapacağım“ diyerek kararlılık  ve direniş sözü veriyor. Sırasıyla Rodi, Sexwebun ve diğerleri telsizden arkadaşları ile vedalaşıyor, ve şunları aktarıyor: “Bizi merak etmeyin, Kobanê’yi mutlaka savunun, biz sizinle birlikte sonuna kadar savunamadığımız için bizi affedin.“ 

Bu sırada çeteler savaşçılara ‘’Kobanê’ye gideceğiz, Kobanê’yi alacağız’’ diye bağırıyordu. Savaşçılar da telsizden arkadaşlarına “Bizler Kobanê’yi sonuna kadar savunacağınıza inanıyoruz. Size güveniyoruz, biz nasıl ölüme gülerek gidiyorsak, son ana kadar savaşıyorsak sizin de bunu yapacağınızı biliyoruz“’ sözleri ile güven ve vasiyetlerini ifade ediyordu. 

’GÜLEREK VE TİLİLİ ÇEKEREK ŞEHADETE GİTTİLER’

Bu sırada aralarında şehadete ulaşan ve yaralanan savaşçılar da var. Savaşçıları direnişlerini sürdürüyor, çeteler artık okulu ateşe vermeye başlıyor. Savaşçılardan Serxwebun, daha sonra Kobanê direnişinde fedaice direnen  kendisinin de yer aldığı taburun komutanı şehit Dilgeş ile konuşuyor, ölüme gülerek gideceğini söylüyor ve telsizden kahkahaları duyuluyor. YPJ’li savaşçılar da bu anlarda tilili çekerek çeteleri de şaşkına çeviren bir fedailik örneği sergiliyor.  Okul artık giderek alev alıyor, telsiz bağlantısı kopmaya başlıyor. Okul içindeki 13 kahraman savaşçı ile birlikte  tümden yanıyor. 

Serzori dienişi DAİŞ çetelerine bir kez daha Kobanê’nin kolay olmadığını, karşısında fedaice kararlılık içerisinde olan bir gücün bulunduğunu gösterdi. Serzori direnişi Kobanê’de çete saldırlarına karşı direnişin ne düzeyde olması gerektiğini de ortaya koydu. 

Serzori’de yaşanan direniş ile YPG/YPJ mevzilerinin biribirinden koparılamaması tüm cephelerde  savaş boyunca sivilleri koruma ve tahliye etme eksenli bir taktik öncelik ile hareket eden YPG/YPJ savaşçılarının doğu cephesinde de binlerce sivilin daha kurtarmasını sağladı. 

TÜM CEPHELERDE SERZORİ RUHU İLE DİRENİŞ BÜYÜDÜ

Saldırılar her geçen gün artarken buna karşı tüm cephelerde Serzori ruhu ile direniş de büyüyor. Çeteler kayıp verdikçe yeni ağır silah ve takviyelerle yeniden saldırıya geçiyor. Olanaksızlıklar içerisinde fedaice direnişe rağmen çeteler üç cephede de ilerleme kaydediyor. Artık Kobanê’nin her bir köyünde, tepesinde, mevzisinde bir kahramanlık öyküsü yaşanıyor. 

YPG/YPJ’nin  savaşın ilk on gününde az sayıda savaşçı ve silah gücü nedeniyle geri çekilme taktiğini de kullanması nedeniyle çeteler artık Kobanê’ye iyice yaklaşmıştı. Bu taktiğin amacı çekilme ile daha dar bir alanda üç cepheyi de birbirine yakınlaştırmak ve Kobanê’nin etrafında bir koruma çemberi oluşturmaktı. 

Nitekim bu başarıldı ve bu noktadan sonra artık Kobanê çevresinde günlerce devam eden ve onlarca YPG/YPJ savaşçı ve komutanının fedaileştiği bir direniş yaşandı. 

YARIN: Direniş destanının kahramanlık sayfaları çoğalıyor.

 

...