Kerkük petrolleri üzerindeki mücadele ve iddialar

Kerkük petrollerine hakim olma mücadelesi sürüyor. Irak ordusu ve Heşdi Şabi’nin Kerkük ve çevresindeki bölgeleri ele geçirmesi ile başlayan yeni süreçte, Kerkük petrollerine ilişkin yeni iddialar ortaya atılıyor.

DAİŞ 2014 yılında Şengal, Musul çevresine girmeden önce büyük bir bölümü Irak merkezi hükûmetinin elinde olan Kerkük petrolleri, yine büyük oranda merkezi hükûmet tarafından ihraç ediliyordu.

DAİŞ'İN BÖLGEYE GELİŞİ İLE BAŞLAYAN SÜREÇ

DAİŞ bölgeye girdikten sonra KDP’nin eline geçen petrol yataklarından elde edilen petroller, 2014 yılında Türkiye ile yapılan bir anlaşma ile Kerkük-Ceyhan petrol boru hattı ile Türkiye’ye aktarılmaya başlandı.

Irak merkezi hükûmetinin, 16 Ekim'de Kerkük ve çevresine KDP ile Güney Kürdistan yönetiminden alarak hakim olmasından sonra, Kerkük petrolleri üzerine yürütülen hakimiyet mücadelesi sürerken, bu petroller üzerine çeşitli yollarla farklı güçlerle anlaşmalar yapıldığı iddiaları ortaya çıkmaya başladı.

Kerkük petrollerine hakim olmak için İran, Türkiye ve uluslararası güçler yarış içine girmiş durumda iken, konuya ilişkin çeşitli iddialar ortaya atıldı.

Ortaya atılan iddialar, "Kerkük petrolleri için Irak ile İngiltere’nin BP firması anlaşma yaptı" şeklinde olurken, KDP yayın organları tarafından ise Irak ile İran’ın anlaştığı iddiaları öne sürülüyor.

İddialardan biri, Kerkük İl Meclisi Petrol ve Gaz Komisyonu Başkanı Ahmed Askeri’den ileri sürüldü. Askeri Kerkük’ün Baba Gurgur, Cımbur ve Xebaze yataklarından çıkarılan petrolün bir bölümünün tankerlerle İran'a aktarıldığını söyleyerek bu iddiada bulundu.

Fars Haber Ajansı, İran Petrol Bakanlığı'nın Kerkük petrolünü Kırmaşan, Erak, Tahran ve Tebriz petrol yataklarına taşınması üzerinde çalıştığını duyurdu.

Kuzey Petrol Şirketi SOMO’nun müdürü, daha önce Kerkük petrolünün sadece Kırmaşan rafinerisine aktarıldığını açıklamıştı. Irak Petrol Bakanlığı geçtiğimiz günlerde günlük ihraç edilen petrolü 30 binden 60 bin varile çıkaracaklarını duyurmuştu.

Bu rakamlar İran’a aktarılan petrolün arttığını ve bu müdahaleden sonra İran’ın çıkarlarının da arttırdığını gösteriyor.

16 EKİM'DEN ÖNCE HAZIRLIĞI YAPILMIŞ

Son günlerde yeniden tartışmaya açılan ve bazı iddialara konu olan Kerkük petrollerinin İran’a akması için, Temmuz ayında Irak ve İran petrol bakanlıkları arasında bir anlaşma yapılarak hazırlıkların yapıldığı ortaya çıktı.

Enerji uzmanı Dr. Bewar Hınsi, İran ile Irak'ın, Kerkük petrolünün İran'a taşınmasıyla ilgili çok önceden anlaştığını belirterek, konuya ilişkin şu bilgileri veriyor: "3 plan yaptılar; birincisi, Kerkük yerel yönetimi aracılığıyla petrolün İran'a satılmasına karar verilmesi. İkincisi, Kerkük petrolünün Beyci’ye götürülerek oradan da Hadise'ye giden boru hattı aracılığıyla bir bölümünün İran'a verilmesi. Üçüncü plan ise, Kürdistan petrol boru hattını ele geçirerek Kerkük petrolünü buradan satmak.”

KÜRTLER PETROLDE DEVRE DIŞI BIRAKILIYOR

Dr. Bawer Hınsi, Bağdat'ın Kerkük petrolünü Kürdistan Bölgesi'nden koparmak için eski Kerkük - Ceyhan boru hattını onarma planı yapıldığını belirterek, “Irak bu konuda ciddi bir şekilde çalışıyor. Ancak onarılması en az 1 yıl sürer ve ciddi bir maliyet gerektiriyor. Çünkü Kürdistan Bölgesi Hükûmeti'nin denetiminin dışında kalan boru hattı kullanılamaz halde. Irak hükümeti boru hattını onarsa da Kürdistan Bölgesi ile anlaşmak zorunda. Çünkü boru hattı son olarak Peşhabur bölgesinden geçiyor" diyor.

BP İLE ANLAŞMA İDDİASI

İran, Irak ve Türkiye arasında 16 Ekim'den önce ve sonra yapılan petrol ihraç ve ithal planlarında, Güney Kürdistan hükûmetinin bu anlaşmaların dışında tutulmak istendiği belirtiliyor.

Bunun yanı sıra Irak’ın İran ve Türkiye ile yaptığı petrol anlaşmalarının dışında, İngiltere’nin BP şirketi ile anlaşarak Kerkük petrollerinin büyük bir bölümünün ise onlar tarafından ihraç edileceği yönünde iddialar var. Bu iddialara Güney Kürdistan ve Arap basınında önemli oranda yer veriliyor.

16 Ekim'den önce Kerkük'teki 5 petrol yatağından günlük 450 bin varil petrol üretiliyordu. Bay Hasan ve Havana petrol yataklarından günlük 300 bin varil Kürdistan Petrol Boru Hattı aracılığıyla Türkiye'nin Ceyhan Limanı'na ihraç ediliyordu. Diğer petrol yataklarından üretilen petrol ise Kürdistan Bölgesi ve Irak'taki rafinerilere veriliyordu.

Rafinerilere günlük olarak petrol veriliyor. Kelek rafinerisine 40 bin, Bazyan rafinerisine 30 bin, Kerkük rafinerisine 30 bin ve Bağdat rafinerisine 20 bin varil petrol veriliyor.

Daha önce Kürdistan Petrol Boru Hattı üzerinden Ceyhan Limanı'na ihraç edilen Bay Hasan ile Havana'nın 300 bin varillik üretimi, ihracat planı dışında kalıyor.

Söz konusu yataklarda daha önce yerli Kar şirketi faaliyet gösteriyordu. Ahmed Askeri, şirketin yeniden söz konusu yataklarda faaliyet göstermesi için bir girişim olduğunu söyledi.

Şirket yetkilileri, Bay Hasan ve Havana yataklarında yeniden çalışma başlatılması yönündeki girişimlerin sonuç vermediğini belirtiyor.

Kerkük-İran petrol boru hattının çekilmesinin zor olduğunu söyleyen enerji uzmanı, petrol boru hatlarının çekildiği bölgelerin güvenli olması gerektiğini ifade ederek, “Boru hattının geçtiği bölge güvenli değil. Ayrıca jeolojik olarak da çok uygun değil çünkü dağlık bir bölge” diye konuştu.

2018 Irak bütçe yasa tasarısı, petrolün varilinin 43 Dolardan günlük 3 milyon 888 bin varil ihraç edilerek 72 milyar Dolar gelir elde edileceği şeklinde hesaplandı.

Söz konusu rakam, Kürdistan Bölgesi'nin 250 bin varili ile Kerkük'ün 300 bin varilini de kapsıyor.

Ancak 550 bin varil petrolün ihraç edilmesinin tek yolu, Kürdistan petrol boru hattı.

Irak hükûmetinin Kürdistan Bölgesi hükûmeti ile anlaşamaması halinde, 2018 bütçesinde ciddi sorunlar yaşanacağını vurgulan Dr. Bewar Hınsi, “Kerkük-Ceyhan boru hattının onarılması en az bir yıl sürer. Ayrıca Kürdistan Bölgesi hükûmetinin onayını gerektirir. Kerkük petrolünün tankerle İran'a taşınmasının maliyeti boru hattınınkinin 4 katı” ifadelerini kullandı.