Kürdistan gazetesi ile başlayan gelenek sürüyor

Kürdistan dağlarında Kürt basını için programcılık ve muhabirlik yapan, Mehmet Emin Mutlu, Ciwan Tunç, Derwiş Eren, Dilan Herekol ile Dilgeş Gerzan yürüttükleri çalışmanın anlamını anlattı.

Kürdistan gazetesinin yayın hayatına geçtiği gün olan 22 Nisan’ı Kürt Gazeteciler Günü olarak tanıyan özgür basın geleneğinin medya savunma alanındaki genç kuşağı ile günün anlamı önemi ve dönem misyonları üzerine konuştuk.

MEHMET EMİN MUTLU: 22 Nisan 1898 tarihinde Kürdistan gazetesinin basılmış olması Kürdistan basın tarihi açısından önemli bir yere sahip.

Kürdistan gazetesi neden önemli? Birincisi, o koşullarda halen bir mücadele isteminin olması veya arayışı içerisinde olmak, Mithat Bedirxan öncülüğünde biraz da onun çevresinde gelişen bir aydın çevresiyle böyle bir arayış içerisinde olmak önemlidir. İkincisi; Kürdistan’ın sesini bir şekilde dünyaya yansıtmak istemi var.

Bugün Kürdistan’da birçok gazete, dergi, radyo ve televizyon var. Biz de Kürdistan dağlarında basın çalışmalarında yer alan kişiler olarak her zaman kendi içimizde tartışıyoruz.

Serxwebun’un öncüllük ettiği, onunla beraber Kürt özgürlük hareketinin geliştirdiği bir basın geleneği var. Yani Mazlum Doğanlardan başlayan, Gurbetelli Ersözlere, Halil Dağ’lara kadar, günümüzde son süreçte şehit düşen Arhat, Evindar Cudi gibi arkadaşlarımızın geliştirmeye çalıştığı bir gelenek var. Biz bu geleneğin neresinden tutacağız ve nasıl geliştireceğimizin sorgulamasını yapıyoruz.

Ben toplumda, şehirde basın çalışmalarında yer almadım. Basın çalışmalarında yer almaya karar verdiğimde buranın en iyi ve doğru yapılabileceği yer olan Kürdistan dağlarıdır, merkezidir mantığından yola çıkarak Kürdistan dağlarında basıncılık yapmak istedim. Nedeni ise; eğer Kürdistan yansıtılacaksa bu en doğru özgürlük mücadelesini yansıtmakla sağlanır.

CİWAN TUNÇ: Öncelikle Halil Dağ, Sevdin Nergis, Nujiyan Erhan ve Nucan Malatya şahsında tüm basın şehitlerini saygıyla anıyorum. Bu arkadaşların duruşları doğru basıncılığı kendimizde geliştirmemiz gerekenlerin talimatıdır. Bu arkadaşların mücadelesi ile sürgünde iken Kürdistan gazetesini çıkaranlar arasında tarih farkı olsa da amaç aynıdır. Rohat Aktaş bunlardan birisidir. Cizre de yaşananları dünyaya duyurmaya çalışırken bodrumlarda diri diri yakıldı.

Bu çağda Kürdistan’daki faşist saldırılar karşısında nasıl gazetecilik yapılacağını bize gösteren olmuştur. Bizler de onlar gibilerini kendimize esas aldığımızdan dayandığımız temel çok sağlımdır. İdeolojik doğrultumuz güçlüdür. Gazetecilik fikir işçiliği esasına dayalı toplum yararına dayanan bir meslek olarak tanımlanır. Bu nedenle asıl olarak gazetecilik kral çıplaktır demektir. Çağımız açısından Sexwebun gazetesi böylesi bir rol üstlendi. Toplumsal değerleri savunma iddiasında olan gazetecilerin rotası olmuştur. Özgür irade olmanın şartı olmuştur.

DERWİŞ EREN: Kürt basın geleneğinin yaratan, içinde yer alan ve bunun varlığı için mücadele ederken şehit düşen özgür basıncıları anarak başlamak istiyorum. Bunlardan bir tanesi de yakın dönemde 20 Nisan’da Rakka hamlesini takip ederken hayatını kaybeden meslektaşımız Xerib Welat’tır.

Kürt toplumsal hareketinin gelişimi tüm alanlarda olduğu gibi basın alanına da yansımasını buldu. Bu alanda ki faaliyetleri artarken Özgür basın geleneği yaratıldı. Toplumun bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve toplumun kendisi ile ilgili gerçeklere erişebilmesi açısından yoğun ve yaygın bir şekilde bu gelenek faaliyetlerini yürütüyor. Bu amaçlı gelişen basın yayın faaliyetleri her şeyden önce merkezine hakikati, doğruları, toplumdan gasp edilmiş ve topluma ait olan tüm değerleri tekrardan asıl sahiplerine iadesini esas aldı. Yaratılan bu gelenek böylesi bir gelenektir. Tabi bu gelenek öyle basit koşullarda, kolay şartlarda oluşmadı. İktidar tarafından sürekli gölgelenen gerçekleri ortaya çıkarmanın, deşifre etmenin Kürdistan’daki karşılığı mücadele ve bedeli göze almak oldu.

Bizler yeni kuşak özgür basın geleneğinin takipçileri ise hem geleneğimizin doğmasının nedeni olan iktidarın toplum üzerindeki haksızlığının sonlanmamış olması ve toplumuz özgürlük mücadelesinin devam etmesinden kaynaklanan gelenek görevlerimiz hala gerekliliğini korumakta. Fakat bizim mirasımız kökleri sağlam bir miras olduğu gibi yakın dönemde Nujiyan Erhanların şehadetinin de kaynağı olan ve bununla da güçlenen bir değerinde kendisidir.

Bundan sonra ise asıl işimiz bu mirasın geleneğini yaşama ve yaşatma sorumluluğudur.

DİLAN HEREKOL: Serxwebun ile ete kemiğe büründüren, Türkiye ve Kürdistan’da gazeteleşen dergileşen ve nihayetinde TV çalışmaları ile çok güçlü bir dayanağa yaslanan hakikatlerin takipçisi olan bir gelenek özgür basın geleneği. Bu gelenek yine mücadelenin gelişim seyrine paralel olarak kadın katılımlarının ve öncülüğünün, örgütlülüğünün gelişimine paralel olarak kadın misyonunu tanıyor.

Şimdi Rojava devrimi, Şengal- Maxmur direnişleri, Bakur öz yönetim süreçlerinde de kadının savaş ve direnişteki öncülüğü basın alanında ki katılımına da yansıyor. Ve saydığımız bu alanlarda basının öncülüğünü hem bilinç hem emek açısından kadınlar yapıyor.

Kuşkusuz Gurbetelli Ersöz Kürt özgürlük davasında basın tarihinde önemli bir yere sahiptir. Bu uğurda verdiği çabalar, mücadelesi sayesinde bugün de basıncılık oldukça güçlü yerini korumakta ve kadınlar olarak rolünü etkili oynamaya çalışmaktadır. Herkes biliyor ki basın denen olgu toplum için olan, topluma hizmet eden, bilinçlendiren ve harekete geçiren bir araçtır.

Kadın basıncılığı olarak bu mevzi bir miras, bir görev ve sorumluluk olarak her basın kadrosunun önünde durmakta. Bu uğurda verilen çabalar çok. Verilen emekler ve uğruna ödenen bedeller ağır da olmuştur. Fakat toplum açısından kazanılan gelişmeler de bir o kadar büyük olmuştur. Bedel Halil Dağ, Hebun, Deniz, Nujiyan, Arjin, Xerib gibi daha birçok basın şehidi olmuştur. Bu basın şehitleri de gösteriyor ki bu yol zor ve engebelidir. Fakat Kürt toplumu, hatta Kürdistan toplumları olarak özellikle kadın şahsında ulaşılan düzey de gösteriyor ki bu şehitler sayesinde aşılan zorluklar ve engebeler ile ne kadar kazanılmış ve başarılı olunmuştur. Halen yetersiz saydığımız başarılarımıza ekleyeceğimiz büyük bir dava ve mücadele zaferi önümüzde durmaktadır.

DİLGEŞ GERZAN:118 yılını geride bırakarak 119. yılına giren bir Kürdistan basın geleneğinden söz ediyoruz. Yılları kadar sergilenen emek, deneyim demek olan bu uzun zaman dilimi özellikle Kürdistan özgünlüğünde gerçekleşince tam anlamı ile karşılığı mücadele ve bedel demek oluyor.

Çünkü Kürdistan baskı ve sömürünün iç içe geliştiği 20. yüzyılda direniş ve katliamlarla iç içe gelişen yaşanmışlıkların bir karşılığı da çarpıtılan doğrular ve ideolojik savaş ve sessizliğe gömülmek istenen bir coğrafyaya tekabül ediyor. Bu şartlar ve politikalar içerisinde Kürdistan’da basıncılık haklıdan, mazlumdan ve direnenden yana saf tutmak oluyor.