35 yıllık ülke sevdası…
Elî Osman, Kürt Özgürlük Hareketi ile 1988’de tanıştı ve o zamandan beri mücadelesini sürdürüyor.
Elî Osman, Kürt Özgürlük Hareketi ile 1988’de tanıştı ve o zamandan beri mücadelesini sürdürüyor.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile 1990, 1991, 1993 ve 1994 yıllarında buluşan Elî Osman, Kürt halkının özgürlük mücadelesine olan bağlılığını ve kararlılığını her fırsatta dile getiriyor.
İlk dönemlerde adları talebe diye yayılan Kürt Özgürlük Hareketi militanlarının, Rojava’da ziyaret edip kaldıkları evlerden biri de Elî Osman’ın eviydi. Xerbî’de oturan Elî Osman hem komşuları aracılığıyla hem de evlerini doğrudan talebelerin ziyaret etmesiyle Kürt Özgürlük Hareketi’yle tanıştı fakat benimsemesi kolay olmadı. Talebelerin, eve 7. kez gidişi ardından Elî Osman, evini Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne açtı. Şimdi 73 yaşında olan Elî Osman, o dönemdeki duygularını şöyle ifade etti: “Birçok hareket çıkıp Kürtler için mücadele ettiğini iddia etti fakat kendi çıkarlarına göre hareket etti. Umudunu yitirmiş bir Kürt ailesi olarak önceleri Apoculara mesafeli yaklaştım. Eve 7. kez gelişlerinde artık ben de bir Apocu olmuştum. Biraz geç ikna oldum ama dürüst ve hakikat yolcusu olduklarını hissettiğim an yavaş yavaş yakınlaşmaya başladım, evim talebelerin evi oldu.”
KAMYONUYLA LÜBNAN’A TAŞIYORDU
Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne 1988’de bağlılık sözü veren Elî Osman, dört kez Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yanına gitti. Rojavayê Kurdistan halkını, kamyonuyla Lübnan sahası ve Şam’a götürüyordu. Zaten Osman, Rojava halkı içerisinde tüm tehlike ve riske rağmen halkı akın akın götüren derin yurtseverlik bağlarının güçlü olduğu bir kişi olarak bilinir. Ayrıca birçok yurtsever Rojavalı, ilk Osman’ın kamyonuyla Lübnan ve Şam’a gidiyor, Abdullah Öcalan ile tanışıyor.
SÖZ VE EYLEM BİRLİĞİ VARDI
Kürt Halk Önderi ile ilk buluşmasında şaşkınlık içerisinde kaldığını dile getiren Osman, “1988 yılı ve ta ki 1990 yılına kadar Önderliğin adını duyuyordum. Düşünceleri halka ulaşıyordu. Ben de bu fikirleri pür dikkat dinliyor ve talebelerin yaşam tarzlarını takip ediyordum. Canlı canlı Önderliği görmek bir başkaydı. Zaten bir bağlılık olmuştu ama şahsını görmekle bu bağ güçlendi. Söz ve eylem birliği muazzamdı. Sorunları çözümleme ve çözme gücü vardı” dedi.
BEDELSİZ OLMAYACAĞINI BİLİYORDUM
Kendi kamyonuyla ilk kez 1991’de halkı Lübnan sahasına götürdüğünü, ihtiyaçlarını kamyonuyla karşıladığı belirten Osman, “BAAS rejimi tarafından yakalanmış olsaydım büyük tehlikeydi. Bu tehlikeyi göze almıştım. Bağlıydım. Mücadelenin bedelsiz olmayacağını biliyordum. Bu bilinçle hareket ederek halkı Önderliğin yanına götürüyordum. Aslında benim için fırsattı, halkı sahaya her götürüşümde Önderliği görme fırsatını tekrardan elde ediyordum” diye konuştu.
KOMÜN ÖRGÜTLENMESİNE DE EMEK
Rojava Devrimi’nin 2012’de ilanıyla da mücadelesini duraklatmayan Osman, 2015’ten 2020’ye kadar Xerbî’de bulunan Şehit Remzî Komünü Eşbaşkanlığını yaptı. O dönemlerde 740 evle doğrudan ilgilenen Osman ve 40 arkadaşı, Kuzey-Doğu Suriye’nin komün örgütlenmesine büyük emekler sarf etti.
MÜCADELE ZENGİNLEŞMELİ
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride de dikkat çeken Elî Osman, şunları söyledi: “Her bir yurtsever, elinden ne geliyorsa yapmalı. Mücadelemizi zenginleştirmeliyiz ki Önderliği fiziki özgürlüğünü sağlayalım. Önder Apo sadece Kürt halkı için mücadele vermedi. Önderliğin paradigması Kuzey-Doğu Suriye’de uygulanıyor. Halklar barış ve demokrasi içerisinde yaşıyor. Eğer bugün Önderlik zindanda olmasaydı bu paradigmayı birçok yerde uygulayabilecekti. Önderlik hakikati budur. Dolayısıyla Önderliğin fiziki özgürlüğünün sağlanması için mücadelemizi yükseltmemiz gerekiyor.”