Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, Türk devletinin saldırılarına yaptığı açıklamayla tepki gösterdi.
Açıklamayı okuyan Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi Başkanı Hisên Osman, şunları kaydetti: “Dünyanın dört bir yanında yeni yılın umut ve barış temennileriyle karşılandığı bir dönemde katliamı ve kırımı bir gelenek haline getiren Türk devleti, sahip olduğu bu zihniyeti yeniden devreye koydu.
SİVİLLER VE HİZMET KURUMLARI HEDEF ALINIYOR
Türk devleti, bu yaklaşımını 10 yıldan fazla bir süredir sürdürüyor ve bölgede bir kargaşa çıkarmaya çalışıyor. Özellikle son üç aydan beri bölgelerimize, altyapımıza, petrol sahalarımıza, hizmet kurumlarımıza aralıksız bir şekilde saldırıyor.
Ekim ayında da hedef alınan bu hizmet kurumları, bölgede yaşayanlara hizmet götürmeye çalışıyor. Yine savaş ve ambargodan dolayı halkın yükünü hafifletmek için hizmet üretiyor.
Türk devleti yaptığı saldırılarla DAİŞ’in intikamını almak ve savaşçıların direnişle yenilen çetelerini bir kaz daha toparlamak istiyor. Suriye halkının birliğini korumak, adalet ve barışı sağlamak için halkımızın bin bir emekle kurduğu projeyi de kuşatmak ve yok etmek istiyor.
Türk devleti, halkın desteklediği ve büyüyen iradeyi kırma çabalarına rağmen Demokratik Özerk Yönetimi ve kurumları halka hizmet etmeyi sürdürüyor. Türk devleti bu saldırılarla bölgede DAİŞ’i yeniden canlandırmak ve DAİŞ’e karşı yürütülen mücadeleyi sekteye uğramaktır. Türk devleti ayrıca bölgedeki kimi grupları destekleyerek, iç karışıklık çıkarmak istiyor.
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi olarak, Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye'deki bu saldırılarını, sivillerin ve hizmet kurumlarının hedef alınmasını kınıyoruz. Bu saldırı, insani ve ekonomik zorluklar yaratıyor. Barışı koruma çalışmalarını ve teröre karşı yürütülen mücadeleyi tehdit ediyor.
ULUSLARARASI GÜÇLERE ‘NET TAVIR GÖSTER’ ÇAĞRISI
Milyonlarca insanın huzurunu ve birliğini tehdit eden bu saldırılara karşı BM'yi, ilgili hukuk ve insani kuruluşları net bir duruş sergilemeye çağırıyoruz.
Uluslararası Koalisyonu da bu saldırılara karşı açık ve şeffaf bir duruş sergilemeye çağırıyoruz. Bu saldırıların bir an önce sona ermesi gerekiyor. Saldırılar teröre karşı kazanımları tehdit etmekte, genel durumu olumsuz etkilemekte, barış ve güvenliği tehdit etmektedir. Ayrıca Rusya'yı bu çatışmaya karşı net bir tavır sergilemeye çağırıyoruz. Sınırsız bir tehdit nedeniyle sadece bizim bölgelerimize değil, Suriye'nin her bölgesine doğrudan tepki var.
SURİYE’NİN EGEMENLİĞİ İÇİN DE TEHDİTTİR
Şam hükümetini ve tüm tarafları Suriye'nin birliğini korumaya, Suriye'nin tamamına ve Kuzey ve Doğu Suriye coğrafyasına yönelik bu saldırılara karşı tavır almaya çağırıyoruz. İnsanların buna farklı bir açıdan bakması çok şaşırtıcı. Tüm Suriye halkına hizmet veren kurum ve kuruluşlarını hedef alan bu saldırlar, hem bölgenin hem de Suriye'nin egemenliği için tehdittir.
Son olarak halkımızı ve tüm bileşenleri zor zamanlarda olduğu gibi birlik olmaya, fitneye, kargaşaya ve saldırılara karşı uyanık olmaya ve demokratik ulus projesine sahip çıkmaya çağırıyoruz.
MEŞRU SAVUNMA ÇAĞRISI
Herkesi savunma ve meşru müdafaa temelinde kendini korumaya çağırıyoruz. Topraklarımızı korumak, Türk devletinin saldırılarının bertaraf etmek, tüm karışıklığı ve yıkım planlarını boşa çıkarması için ne gerekirse yapacağız. Halkımızın birliğini sağlamak, demokratik ulus projesini hayat geçirmek, çok renkli bir Suriye’yi inşat etmek ve zaferimizi perçinleşmek istiyoruz.
Halkımıza kazanımlarımızı koruyacağımızın sözünü veriyoruz. Özgür bir toplumu inşa edene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”