GÖRÜNTÜLÜ

Evîn Siwêd: Özerk Yönetim’in çözüm stratejisi net

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi 7. yılına giriyor. Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Evîn Sîwêd, Suriye krizinin çözümü noktasında stratejilerinin net olduğunu söyledi.

ROJAVA'DA ÖZERK YÖNETİM

Demokratik Özerk Yönetim, savaş koşullarında ve saldırı altında kurulup çalıştığını belirten Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Evîn Siwêd, “Savaş ortamında gelişen kurumsallaşmayı, onaylanan Toplumsal Sözleşme ile kalıcı hale getirme, geliştirme ve içeriğini doldurma konusunda faaliyetlerimiz devam etmektedir” dedi.  

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Evîn Siwêd, ANF’nin sorularını yanıtladı. 

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, 7. yılına giriyor. Son 6 yılda nasıl bir deneyim süreci yaşandı?

Cizîr Özerk Yönetimi 2014’te ilan edildi, ardından Kobanê ve Efrîn özerk yönetimleri... Minbic, Tebqa, Reqa ve Dêrazor’un da özgürleştirilmesi sonrası öz savunma ve halklara hizmet açısından kendini yönetmeye başladı. İnşa edilen Özerk Yönetim şekli yeni bir modeldi. Fakat Kuzey ve Doğu Suriye halklarının yetersiz tecrübeleri kendi kendini yönetebilme, Suriye’nin geleceğine dönük görüş, tavır ve karar sahibi olmanın önünde engel olmadı. Çünkü istenen sistem, net ve açıktı. Dolayısıyla halklar, Suriye’nin toprak bütünlüğü için fazlasıyla emek verdi, bedel ödedi. Takvimler, 6 Eylül 2018’i gösterdiğinde var olan kanton sisteminin özgünlüklerini koruyarak hem ahenkle, bütünlüklü çalışabilmesi için Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi’ni kapsayan bir Özerk Yönetim şeklinin oluşturulması kararı alındı. Temel görevi var olan 7 kantonun beraber çalışabilmesini, ortaklaşabilmesini ve çalışmaların sürdürülebilirliğini sağlamaktır. Ayrıca halkların siyasi görüşünün yansıtılması, gelecekte nasıl bir Suriye’nin inşa edilmesi isteği doğrultusunda faaliyetlerini ve emeklerini yansıtma temelinde doğmuştur. Merkezi olmayan bir Suriye için yani farklı renkleri içinde barındıran, farklı ulus ve inançların da yer aldığı bir tecrübeyle inşa edildi.

Bu 6 yılda siyasi, sosyal, eğitim, diplomatik ve ekonomik açıdan nasıl adımlar atıldı?

İlk defa iradesi ve rengiyle kendi kendini yöneten bir bölgenin tüm halk ve inançları bir araya gelerek değerli bir tablo yaratmıştır. İnsanı korumak, savunmak ve insanda bulanan sevgi, adalet, kadın ve erkek arasındaki eşitlik, barış gibi temel güzel özellikleri içinde barındırmaktadır. Oluşturulan bu modelle hem Kuzey ve Doğu Suriye’de hem Suriye’de hem de Ortadoğu’da öncülük rolünü oynamaktadır. Toplumu yeniden inşa etme ya da yeniden örgütleme, tüm bileşenlere rol verme, ayrıca kadın ve gençlere de öncülük misyonu verme gibi değişim ve dönüşümler yaşandı. Ayrıca eğitimden, kültür sanata, öz savunmaya kadar birçok konuda Kuzey ve Doğu Suriye Devrimi içerisinde önemli adımlar atıldı.

Suriye’de yaşayan halkların tümünü kapsayacak, kucaklayacak ve kabul edecek strateji benimsendi. Suriye’de yaşanan krizi aşma konusunda yürüttüğü siyaset açık ve nettir, ilke sahibidir. Bu doğrultuda 18 Nisan 2023’te açıklanan deklarasyonla net bir şekilde ortaya koydu. Sisteminin kavranması, yürütülen faaliyetlerin bilinmesi ve bölgenin korunması için güçlü diplomasi faaliyetleri yürütülüyor. Kadın devrimi olarak bilinen Rojava Devrimi’nde özellikle kadın diplomasisi de önemli açılımlar yaptı.

HALKLAR ANA DİLİNDE EĞİTİM ALDI

Kuzey ve Doğu Suriye’de birçok ulus, ana dilinde ne okuyabilmiş ne de yazabilmişti. Şimdi ise oluşturulan eğitim sistemiyle her ulus, ana dilinde eğitim ve öğretim görme hakkına sahip oldu; Kürtçe, Arapça ve Süryanice olmak üzere üç dilli eğitim görülmeye başladı. İlkokuldan ta üniversiteye kadar ana dilinde eğitim görme hakkına sahiptir. 

KÜLTÜR VE SANATTA SIÇRAMA YAŞANDI

Kuzey ve Doğu Suriye’yi sadece siyasi ve askeri boyutta değerlendirmek eksik kalacaktır. Bölgede kültür ve sanat boyutunda bir sıçrama yaşandı. Kültür ve sanat faaliyetlerine büyük ölçüde destek vermektedir. Sanatçıların da bu konuda büyük bir emeği oldu; farklı ulusların ve inançların bir araya geldiği ortamların dışa vurmasını sağladılar. Böylece hem Kurdistan’da hem de Suriye’de önemli bir düzeyde sanat faaliyetleri sergilendi.

Peki bu 6 yılda yaşanan sorunlar nelerdi; kendi kendini yöneten yeni bir model olarak nasıl sorunlarla karşılaştınız?

Yönetimin üzerinde titizlikle durduğu temel bir konu da hizmet faaliyetleridir. Bilindiği gibi özgün bir süreçten geçmekteyiz. Hem çalışma koşulları hem de maddi açıdan ciddi anlamda zorlanmalar yaşamasına rağmen her birey topluma karşı kendisini sorumlu gördü. 

Sistemin ortadan kaldırılması için birçok kez saldırılara maruz kaldık ve kalıyoruz. Türk devleti, 2013’te Serêkaniyê’ye resmi bir şekilde saldırdı ve günümüze kadar da bu sistemi yıkmak, halkı göçertmek ve bölgede demografik değişim için tüm gücünü seferber ediyor. Türk devleti ve güdümündeki çeteler tarafından Efrîn, Girê Spî, Serêkaniyê işgal edilmesi içimizde kanayan bir yaradır. Burada yaşayan halklar, Kuzey ve Doğu Suriye geneline göç etmek zorunda kaldı. 

Kuzey ve Doğu Suriye halkları ağır bir ekonomik ambargo altındadır. Şu ana kadar siyasi anlamda resmi olarak kabul edilmiş değiliz, bu nedenle de sınır kapılarının kapalı tutulması Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan göçmenlere yardımların ulaşmasını engellemektedir. Bölgede yaşayan her birey zorlanmaları derinden hissediyor. 

Savaş mevcut sistemi nasıl etkiledi?

Özerk Yönetim, bugüne kadar tüm faaliyetlerini savaş ortamında yürütmüştür. Dolayısıyla hem yaşamsal hem psikolojik zorlanmaların yaşanmasına neden olmaktadır. Barış ve huzur ortamında ilan edilmiş bir model değildir. Savaş ortamı istediği düzeyde gelişmesine, çalışma yürütmesine ve halka hizmet ulaştırma konusunda sorunların yaşanmasına neden oldu. Tüm faaliyetler, saldırı ve işgal girişimleri altında yürütülüyor. Bu da doğrudan çalışmalarımızı olumsuz etkilemektedir. Bölgemizde her gün insanlarımız hedef alınıyor ve günlük şehit veriyoruz. Böylesi bir durumda kurumsallaşmanın geliştirilmesinde zorlanmalar yaşanıyor. Buna rağmen en iyi şekilde halka hizmet etme ve Suriye ve bölge halklarına siyasi mesajını ulaştırma konularında ısrarlıdır.

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi olarak hedefleriniz nelerdir?

Herkes bu projesini korumaktan sorumludur. Büyük bir emek ve bedellerle kuruldu. Kuzey ve Doğu Suriye halkları da bunun farkındadır. Korumak, daha fazla geliştirmek, yaşanan eksiklikler ve gelişen eleştirileri aşmak, savaş ortamında gelişen kurumsallaşmayı, onaylanan Toplumsal Sözleşme ile kalıcı hale getirme, geliştirme ve içeriğini doldurma konusunda faaliyetlerimiz devam etmektedir. Temel hedefimiz, yeni modelin, Suriye ve genelde en iyi şekilde tanıtılmasıdır. Suriye krizinin çözümü için stratejimiz nettir. Suriye halkları ile bir araya gelme çabamız her zaman sürecektir. Topraklarımızın korunması, Suriye toprak bütünlüğünün sağlanması, Suriye halklarının bütünlüğü ve Suriye-Suriye diyalogunu stratejik olarak ele alıyoruz. Bu temelde de çalışmalarımıza devam edeceğiz. Şam hükümeti, Özerk Yönetim’e karşı saldırılar için ele ele veren çevrelerin tartışmalarına ve saldırılarına dahil olursa Suriye’nin durumu tekrar olumsuz anlamda etkilenecek, Suriye’de karışıklıkların yaşanmasına neden olacaktır ve Suriye adına hiçbir şey kalmayacaktır. Bu durumun yaşanmaması için bugüne kadar Suriye’nin bütünlüğünün korunması için çaba sarf etmişsek bundan sonra da bu çabalarımız devam edecektir. Ayrıca Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan halklara en iyi şekilde hizmet etme temel hedefimizdir, çünkü Kuzey ve Doğu Suriye halkları en iyi hizmete layıktır.