Suriye mülteci sorununun çözüme kavuşturulması için kapsamlı çalışmalar yürüttüklerini ve projeler hazırladıklarını belirten Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi Göçmen ve Mülteci İşleri Ofisi Eşbaşkanı Şêxmûs Ehmed,  “Suriyeli mültecilerin güvenli olarak topraklarına dönmeleri için uluslararası kuruluşlarla görüşmeler yaptık ve projelerimizi anlattık. Şimdiye kadar da bunu gerçekleştirebilecek bir mekanizma için harekete geçmediler. Aksine Türk devletinin bölgeye dönük süren işgal saldırılarına sessiz kalarak yeni göç dalgalarına neden oldular” dedi. 

ANF’ye konuşan Eşbaşkan Şêxmûs Ehmed, Suriye savaşıyla birlikte milyonlarca Suriyelinin topraklarını terk etmek zorunda kaldığını hatırlattı. Suriye krizi ve savaşın 12 yılı aşkın süredir sürdüğüne dikkat çeken Ehmed, “Bu uzun ve zorlu süreçte milyonlarca Suriyeli yurttaş topraklarını terk ederek başka ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Birçok güç, Suriyeli mültecileri kendi çıkarları için kullandı. Bu durumun sonlanması ve Suriyeli mültecilerin sömürgeciler tarafından kullanılmaması ve en güvenli şekilde konumlandırılmaları için Özerk Yönetim olarak kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

20 KAMP VE YERLEŞİM YERLERİ

Ehmed, Suriye’nin diğer bölgelerinde yaşayan 1 milyonu aşkın yurttaşın da kendi bölgelerinde konumlandığı bilgisini paylaşarak, şöyle konuştu: “Bölgemizde resmi 20 mülteci ve göçmen kampının yanı sıra dağınık olarak bulunan kamplar var. Yine şehirlerdeki bazı okullarda ve evlerde kalan mülteciler var. Suriye’nin Hama, Halep, Humus, Tedbur, İdlib gibi diğer bölgelerinden 1 milyon 100 bin civarında mülteci bizim bölgelerimizde yaşıyor. Özerk Yönetim bunlara kendi yurttaşları gibi yaklaşıyor. Mültecilerin yaşadığı kamplara da aralıksız hizmet veriyoruz.”

İRTİBAT VE KABUL BÜROLARI KURULDU

Suriye krizinden kaçan yurttaşların gelmeye devam ettiğini kaydeden Ehmed, şunları dile getirdi: “Çünkü bizim alanlarımızda onur ve hak gibi insani değerlerin korunduğunu görüyorlar. Suriyeli mülteciler için bölgelerimizde çok sayıda irtibat büroları kuruldu ve mülteci kampları açıldı. Ayrıca mülteciler tarafından oluşturulan küçük onlarca kamp da var. Kuzey ve Doğu Suriye bölgeleri uluslararası ölçüler çerçevesinde her zaman mültecilere kucak açmış, güvenli bir şekilde yaşamalarını sağlamıştır. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi tüm imkanlarını mülteciler ve göçmenler için seferber etti. Şimdiye kadar bizim bölgelerimizde yaşayan mültecilere ilişkin hiçbir hak ihlali ve sorun yaşanmamıştır.” 

KAPSAMLI ÇALIŞMALAR VE PROJELER

Şêxmûs Ehmed, Özerk Yönetim’in tüm dünyada yaşayan Suriye mültecilerin güvenli bir şekilde topraklarına dönmeleri için projeler hazırladığını belirterek, “Suriyeli mültecilerin sömürgeci güçler tarafından kullanılmaması ve en güvenli şekilde topraklarına geri dönmeleri için çalışmalar yürütüyoruz. Lübnan’da yaşayan Suriyeli mültecilerin geri dönmesi için de bir çalışma başlattık. Daha önce de belirttiğimiz gibi Özerk Yönetim olarak Suriyeli mültecilere kapımız her zaman açık. Bu çalışmaların daha hızlı ve kapsamlı yapılması için Birleşmiş Milletler ve uluslararası kamuoyu destek sunmalıdır” şeklinde konuştu. 

SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMEDİLER

Ehmed, çalışmalar için destek görüşmeleri yapmalarına rağmen harekete geçilmediğinin altını çizerek, “Suriye mültecilerin geri dönüşü için Uluslararası Kızılhaç Örgütü başta olmak üzere diğer uluslararası kuruluşlarla görüşmeler yapılmasına rağmen şu ana kadar bunu yapacak bir mekanizma için harekete geçilmedi. Şam hükümeti ve insani kuruluşlar, savaştan kaçan mültecilerin güvenli bir şekilde topraklarına dönmeleri için görevlerini yerine getirmedi. Sadece Özerk Yönetim bu doğrultuda çalıştı” dedi. 

YENİ GÖÇ DALGALARINA NEDEN OLDULAR

Uluslararası güçlerin mültecilerin geri dönüşü projelerini desteklemenin aksine yeni göç dalgalarına neden olduğunu belirten Özerk Yönetim Göçmen ve Mülteci İşleri Ofisi Eş Başkanı Şêxmûs Ehmed, şunları ekledi: “Dış güçler Özerk Yönetim’in mülteciler için vadettiği projeyi desteklemenin aksine Türk devletinin Rojava topraklarına dönük işgal harekatlarının önünü almayarak yüz binlerce yurttaşın daha göç etmesine neden oldu. Türk devleti işgal ettiği topraklara dışarıdan getirdiği kişileri yerleştirerek bölgede demografik değişim de yaptı.”