Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Irak ve Suriye'nin altyapılarını hedef alacağını söyledi. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, bölgeye yönelik bu tehdit ve saldırıların intikam boyutu taşıdığını, Türk devletinin Suriye'deki projesinde ve gündeminde başarısızlığa uğradığını belirtti.
Özerk Yönetim'in açıklamasında, "Bir kez daha bölgelerimizi hedef almakta ısrar eden Türk devleti, yetkililerinin diliyle bölgelerimize saldırı tehdidinde bulunmuş, halkımıza yönelik saldırılarını meşrulaştırmak için bu bölgelerin ve kurumlarının Türkiye'nin projesinin hedefi olduğunu söylüyorlar. Bu tehdit dili, halkımızın Dêrazor’da başta Türk devleti ve Suriye rejimi olmak üzere dış güçlerin halkımıza yönelik planlarını ve kirli oyunlarını boşa çıkarmasının ardından yapılmıştır" denildi.
"Bu tehditler Ankara'daki eylemin ardından yapılıyor ve Türkiye'ye karşı her sorunda bölgelerimiz hedef alınıyor" vurgusunda bulunulan açıklamada, "Türk devleti, Suriye sınırındaki aşırı askeri konuşlandırmalarını, Türkiye üzerinden Avrupa'ya giden gençlere karşı cinayet, işkence ve darp suçlarını kullandığı günlük suçlarını unutuyor" diye kaydedildi.
'TÜRK DEVLETİ KAMUOYUNU KANDIRIYOR'
Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:
"Türk devletinin Ankara'daki son eylemi bölgelerimize bağlayan hikayesi, Türkiye'nin iç kamuoyundan büyük bir sapması ve Kürt sorunu dahil iç sorunlarını gözardı etmesidir.
Türk devletinin tehditlerini şiddetle reddediyor ve kınıyoruz.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi olarak şu konulara dikkat çekmek istiyoruz:
Bölgelerimize yönelik bu tehdit ve hedef almaların intikam boyutu da vardır ve bunlar Türk devletinin Suriye'deki gündeminde ve projesinde başarısız olmasının ardından gerçekleşmektedir.
Bu tehdit, Türkiye'deki mevcut gerçeği gözardı ederek, Türkiye kamuoyunu aldatarak ilerlemektedir.
Bölgelerimize yönelik bu tehditler, halkımızın ve DAİŞ ve hücrelerine karşı Uluslararası Koalisyonun faaliyet ve çabalarını olumsuz etkilemektedir.
Bu tehditlerden kimsenin çıkarı olmadığı gibi, huzursuzluk yaratmak da bir tür istikrarsızlık yaratmaktır ve Türk devletinin temel amacı da budur.
Hizmet binalarının hedef alınması genel ve insan refahı üzerinde olumsuz etkiler yaratacaktır ve bu düşmanca bir davranıştır ve savaş suçları kategorisine girmektedir.
Suriye'de her iki tarafın da rolü var, ciddi tavırlar sergilemeli ve bu tehditleri sınırlamalı. Çünkü Türk devleti, Suriye'deki sorunların yanı sıra Kuzey ve Doğu Suriye'deki halkımızın yaşam biçimini de hedef alıyor ve insani acıları artırıyor. Bu da büyük sorunları beraberinde getiriyor.
Suriye'de bölgelerimiz üzerinden yeni dengelerin kurulabilmesi için uluslararası camiaya, Uluslararası Koalisyona, uluslararası, hukuki ve insani kuruluşlara, Rusya'ya ciddi duruş sergilemeye ve Türk devletinin önünde durmaya çağırıyoruz."