Özgür Basın Birliği (Yekîtiya Ragihandina Azad-YRA), işgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’de içinde gazetecilerin de olduğu sivil halka yönelik saldırılarını kınadı.

Yazılı açıklamada, Türk devletinin Tişrîn Barajı'na yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığına dikkat çekilerek, yoğun bombardımanın baraj açısından büyük tehlike oluşturduğu belirtildi.

Bölge halkının barajı korumak için direniş gösterdiği ancak Türk devletinin halkın iradesini kırmak amacıyla defalarca saldırdığına işaret edilen açıklamada, bu saldırılarda çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği ve yaralandığı vurgulandı. Türk devletinin, şehitler ve yaralılara rağmen savaş uçakları ve insansız hava araçlarıyla saldırılarına devam ettiği bildirildi.

Akşam saatlerinde gerçekleştirilen saldırılarda yine çok sayıda sivilin şehit olduğu ve yaralandığı ifade edilen açıklamada, yaralılar arasında özgün basın emekçileri muhabir Leyla Ebdê, gazeteci Hîvda Hebûn ve basın çalışanı Dijwar Elişêr’in de bulunduğu belirtildi.

Açıklamanın devamında, “Türk devleti, 19 Aralık 2024'te de insansız hava aracıyla Tişrîn Barajı'na yönelik düzenlediği saldırıda gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin şehit düşmüş, yanlarında bulunan sürücü de ağır yaralanmıştı. Türk devleti, şehit Nazım ve Cihan'ın cenazelerinin ailelerine teslim edilmesine ve kendi memleketlerinde defnedilmesine engel oldu. Ayrıca Türk devletine yakın internet siteleri de Ronahî Tv muhabiri Ciwana Cuma'yı silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) hedef alma tehdidinde bulundu” denildi.

Türk devletinin, özgürlük savaşçıları karşısında aldığı ağır darbeler sonucunda intikam almak amacıyla saldırılarına devam ettiği belirtilen açıklamada, Cenevre Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler tarafından onaylanan uluslararası düzenlemelere göre gazetecilerin siviller olduğu ve hiçbir şekilde hedef alınamayacağı hatırlatıldı.

Sivillere yönelik savaş suçuna rağmen uluslararası kurumların sessizliğine de dikkat çekilen açıklamada, suskunluktan Türk devletinin cesaret aldığı ifade edildi. Açıklamada, uluslararası kurumların, Türk devletinin saldırılarına karşı sorumlu davranarak, gazetecilerin ve sivillerin korunması için gerekli adımları atmaları gerektiği vurgulandı.

Açıklamanın sonunda hakikat şehitlerinin mücadelesinin daha güçlü bir şekilde sürdürüleceği vurgulandı.