16 Aralık 2014’te Kobanê’de şehit düşen Yaşar Duman (Cûdî Amed), Amed’li ve Kobanê direnişine katılan fedailerden. Direnişte ön saflarda yer alan, halkı için savaşmayı görev bilen ve sözünün eri olan Şehit Cûdî, Kobanê direnişini anlatmıştı.

Şehit Cûdî Amed’in anlatımlarını 1 Kasım Dünya Kobanê Günü dolayısıyla ANF okurlarıyla paylaştık:

“Bugün Dêrazor’da, Musul’da veya farklı ilçe, il ve beldelerde savaş var. Ama Kobanê gibi dünyayı etkilemedi. Çünkü Kobanê bu devrimin bir sembolü olarak görülüyor. İlklerin yeridir Kobanê. Bu yüzden Kobanê direnişi büyük bir direniştir. Filistinlilerin direnişi, devrimi gibi. Nasıl ki eskiden Ortadoğu’da Filistin direnişin merkeziydi bugün de Kobanê direnişin merkezi haline geldi. Büyük direnişin gerçekleşmesinin nedeni, yoldaşlık ruhunun güçlü olmasıydı. O arkadaşlar, o günlerde görmüş, anlamıştı ki eğer Kobanê direnişi güçlü olursa büyük bir direniş dalgası gerçekleşecek. Kobanê direnişi Serzûrî köyü direnişiyle kendisini yarattı. Kobanê direnişini anlamak, kavramak istiyorsak Serzûrî’deki 12 arkadaşın direnişine bakılmalı. Devam eden direnişlerin kaynağıydı Serzûrî direnişi. DAİŞ bu denli direnişi aklının ucundan bile geçirmemişti. 

Tahlik köyüne ulaştığımda ilk önce halkla karşılaştım. Genel olarak herkesi tanıyordum. İlk dönemlerde Kobanê’de uzun bir süre kalmıştım, halk içerisinde faaliyet yürütüyordum. Bu nedenle hemen hemen herkesi tanırdım. Halkı bu halde gördüğüm ilk an gözlerim dolmuştu. Anneleri, babaları, yaşlıları gördüm. Kaçıyorlardı. Koşuyorlardı. Bazı aileler “söz vermiştiniz, hani bizi koruyacaktınız” diyordu. Kendi kendime dedim ki, keşke ölseydim de bu konuşmaları duymasaydım ya da bu tabloyu görmeseydim. Hatta bir an bu tabloyu görmeyen şehit arkadaşlar çok şanslı bile dedim. Çünkü bu tabloyu görmemişlerdi. Doğrudur, söz vermiştik ama şehit arkadaşlara ve halkımıza tam olarak layık olamamıştık. YPG, YPG’nin varlığı halkının korunmasından geçer. Halka söz vermiştik. Halk olmazsa YPG’nin varlığı da olmazdı. 

Avdikê, Zormixar, Xerbî, Beyadîl, Kunheftar ve diğer köylerde gerçekleşen saldırılar, aslında prova amaçlıydı. Kobanê’ye yönelik gerçekleştirmek istedikleri taktikleri bu köyler üzerinden denediler. Sonuç alacak mıyız yoksa almayacak mıyız diye denemeler yapıyorlardı. Küçük çaplı da olsa pratikleştiriyorlardı. Manevra taktiğiyle toparlanma fırsatı vermeyen çatışma ortamları yaratılıyordu. Kobanê direnişi büyük ve anlamlı bir direnişti. Bir varlık ve yokluk savaşıydı. DAİŞ’in korkulu rüyası, halkların kurtuluş savaşı oldu.”

*Berxwedana Sedsalê belgeselinden derlenmiştir.