Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük gerçekleştirilen uluslararası komplonun 26'ıncı yılı vesilesiyle Strasbourg'da gerçekleştirilen mitingde konuşan önceki dönem İmralı Heyeti üyesi İdris Baluken, Strasbourg'da ortaya çıkan fotoğraf ile komplonun çöktüğünü dile getirdi.
Ezilen halkların önderi Abdullah Öcalan'ın iradesinin kırılmak istendiğini hatırlatan İdris Baluken, aradan geçen 25 yılda komplocuların hesap edemediği irade direnişi ile komplonun çöktüğünü söyledi.
Baluken şöyle devam etti: Bu gün Strasbourg'da bir kez daha komployu lanetliyoruz. Komplocuların irade kırma konseptini lanetliyoruz. Sayın Öcalan'ın başlatacağı yeni bir sürecin heyecanını taşıyoruz. Selam olsun Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a.
'HALA BARIŞA UYGUN BİR TUTUM GÖRMÜYORUZ'
Sadece Kürt halkı için değil onu takip edenler açısından da, 30 yıldır Kürt Halk Önderi'nin aynı irade ile demokratik barışçıl çözümü savunduğunu biliyor. Aradan geçen 26 yılda Sayın Öcalan'ın gösterdiği samimiyet düzeyini muhataplarında görmedik. Biz maalesef bu kesimlerde hala barışa uygun bir tutum görmüyoruz. Fakat umudumuz hala çok büyük. Çünkü biz muhataplardan çok 26 yıldır kendi halkı için 5 metrekarelik zindanda halkı için direnen Sayın Öcalan'a güveniyoruz.
'MÜZAKERE KOŞULLARI OLUŞTURULMALI'
Önce barış dilini oluşturmak gerekiyor. Parmak sallayan anlayıştan vazgeçmeleri gerekiyor. Bunu yaparlarsa, hepimizin gözü İmralı'daki koşullarda olacak. Sayın Öcalan bir halkın iradesini temsil ediyor. Sayın Öcalan, gerçek bir önderliktir. Sayın Öcalan'a yaklaşım barışa, demokratik çözüme, özgür geleceğe yaklaşımdır. Tecrit devam ederse muhatapların samimi olduğuna inanmayız. İmralı işkence sistemini tarihin çöp sepetine atmanız lazım. Sayın Öcalan'ın özgür çalışır ve müzakere eder koşullarını oluşturmanız gerekir. Özgürce fikirlerini söyleyebileceği koşulları oluşturmanız gerek. Barışın yolu müzakereden geçer, müzakerenin yolu da İmralı'nın kapılarının açılmasından geçer. Sayın Öcalan kendi halkı ile özgürce konuşacak ortama kavuşursa, o zaman biz yeni bir sürecin şekilleneceğine inanabiliriz.
'ABDULLAH ÖCALAN'IN OLDUĞU MASADA KÜRT HALKI KAYBETMEZ'
Önümüzde çok tarihi bir sorumluluk var. Beklentili ve rehavete düşecek yaklaşımlar maalesef Sayın Öcalan'ın başlatmak istediği hamle ile ilgili toplumsal ve siyasi zemini güçlendirmez. Biz bu yolda ne kadar güç biriktirir ve irade koyarsak o düzeyde sonuç alırız, müzakere sürecini başlatabiliriz. O nedenle tüm halkımız bu duyarlılığı bırakmamalıdır. Kürt halkı ulusal birlik perspektifi ile bu yeni sürece kendi mücadele ruhunu diri tutarak girmelidir. Bu final sahnesini çözüm ve müzakere ile barış süreci ile sonuçlandırmalıyız. Sayın Öcalan'ın olduğu masada Kürt halkı kaybetmez.
'ULUSLARARASI KURUMLAR HAREKETE GEÇMELİ'
Buradaki uluslararası kurumlar, gerek İmralı'daki işkence sisteminin gerekse Kürt sorununun çözümü için sorumluluk alabilir, yetkilerini kullanabilirler. Bunun için bizim sesimizi bu kurumlara duyurmamız gerekiyor. Bunun için mücadele etmemiz gerekiyor. AİHM'in umut hakkı kararı bir an önce hayata geçirilmeli. Bu kurumlar karar vermiş ama uygulamıyorsa, bir kez daha onlara sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Buradaki bu kurumlar Kürt halkının sesini duymalı.
'İMRALI DİRENİŞİ SAYESİNDE TARTIŞIYORUZ'
Sayın Öcalan'ın 26 yıldır İmralı'da verdiği direnişi sonucunda bugün yeni bir süreç tartışmalarının yaşandığını ifade eden Baluken, "Sayın Öcalan hep 'tartışmanın gücü çözümün gücüdür' derdi. Biz ne kadar çok tartışırsak, bu süreç o kadar daha çok barışa yakın olur. Onun için tartışmaktan kimse kaçmamalı" diye kaydetti.
Miting, Baluken'in konuşmasının ardından verilen müzik dinletisiyle sona erdi.