Rohilat Efrîn: Bizim için Bêrîtan’ın direniş çizgisi esastır

Rohilat Efrîn: 11 yıldır büyük bir mücadele içinde olan YPJ, 31 yıldır büyük bir direniş ve mücadele ile devam eden özgür kadın ordulaşmasının mirasından ortaya çıkmıştır.”

1992 yılında KDP ve işgalci Türk devletine karşı, teslimiyeti kabul etmeyip, destansı bir eylem gerçekleştirerek, aynı zamanda özgür kadın ordulaşmasının da çizgisi olan Bêrîtan Hêvî’nin (Gülnaz Karataş) şehadet yıl dönümüne ilişkin YPJ Genel Komutanlık Üyesi Rohilat Efrîn ANF’ye konuştu.

YPJ, direniş çizgisinin Bêrîtan’ın bıraktığı miras üzerinde geliştirdiğini ifade eden Rohilat Efrîn, “Başta 31. özgür kadın ordulaşmasının yıl dönümünü, tüm Ortadoğu ve dünya kadınlarına kutluyoruz. Kadın ordulaşması geçmişte ve şimdi nasıl özgür kadın iradesini temsil etmişse, bugün olduğu gibi gelecekte de kadın iradesini, özgürlüğünü temsil edecektir. İnsanlık tarihine baktığımızda topluma, toplum iradesine, kültürüne ve kadın kimliğine karşı çok sayıda saldırı olmuştur. Yine dünyada erkek egemenliğine karşı birçok kadın hareketi ve birçok kadın başkaldırdı. Bu zihniyet, her zaman kadına, ‘sen irade değilsin, sen hiç bir şey değilsin, sen kendine ait değilsin.’ dedi. Buna karşı kadınlar başkaldırdı, direndi, mücadele etti. Birçok kadın bu direnişlerde işkencelere maruz kaldı. Yüzlercesi yakıldı. Fakat, kendini dünyanın hakimi olarak gören bu egemen erkek zihniyeti ve sistemine karşı kadınların dalga dalga direnişi ve mücadeleleri devam etti.  

Bu anlamda Kürt gerçekliğine baktığımızda, özgür kadın öncülüğünde kendini örgütleyen Özgürlük Hareketi, toplumu köle sistemi içinde boğan faşist zihniyete karşı 31 yılını dolduran özgür kadın ordulaşmasını gerçekleştirdi. Tabii kadın ordulaşmasına sadece bir askeri örgütlenme olarak bakmamak gerekir. Özgür kadın ordulaşması, ideolojik, örgütsel, felsefik, kendi iradesini ve kadın bilimini kazanmaktır. Kadın ordulaşmasını bu anlamda ele almak gerekir. 31 yıldır YJA Star öncülüğünde, Ortadoğu ve tüm dünya kadınları üzerinde derin bir etki bıraktı. Köleci, adaletsiz ve despot sistemlere maruz kalan kadınlar üzerinde büyük bir etki bıraktı. Bu anlamda kadın ordulaşması, var olan haksızlığa ve eşitsizliğe karşı bir karşı duruş, bir ses olarak durmayı ifade ediyor. Kendine sahip çıkamayan, kendi haklarını savunamayan, kendi dili ve kültürüyle kendini ifade edemeyen kadına irade kazandırdı ve Önder Apo felsefesi ışığında tüm dünya kadınlarına mal oldu. Tüm dünya kadınları bu felsefe içinde kendilerini görüp tanımladı” dedi.

YPJ, BÊRÎTAN ÇİZGİSİNDEN ALDIĞI RUHLA 11 YILDIR MÜCADELE EDİYOR

Rohilat Efrîn, dünyanın birçok yerinden kadınların YPJ saflarına katılıp bu direniş ruhunun öncülerinden olduklarını belirtti ve şöyle devam etti:

“11-12 yıldır büyük bir mücadele içinde olan YPJ de bir mirasın devamıdır. 31 yıldır büyük bir direniş ve mücadele ile devam eden özgür kadın ordulaşmasının mirası sonucu ortaya çıkmıştır. Bir kez daha halkların dillerini, kültürlerini inkar eden, şehirleri işgal eden, halkın varlığını ve değerlerini ayaklar altına alan zihniyete karşı yıllardır büyük bir mücadele içinde oldu. Kobanê'den, Efrîn ve Serêkaniyê'ye, DAİŞ gibi bir güce karşı büyük bir mücadele verdi. Arka perdede birçok uluslararası güç ve devletten güç alan DAİŞ, en çok kadına karşı saldırgan oldu. Bu zihniyete karşı YPJ, öncü pozisyonda büyük bir mücadele yürüttü. Elbette YPJ, bu gücünü ve mirasını, 31 yıldır direnen kadınlardan aldı ve tüm kadınlara sahip çıktı. Rojava’da farklı dillerden ve farklı yerlerden gelen birçok kadın bu mücadelenin içinde yer aldı. Dünyanın birçok yerinde kadınlar YPJ saflarına katılıp bu direniş ruhunun öncülerinden oldu. Rojava’da, bir ordu ve hareket olarak dünyanın en acımasız karanlık gücünü yenip, bir kimlik olan ve dünyada ses getiren YPJ, bu kültür ile ayakta duruyor. Bu direnişin yansıması elbette birçok kadın ve kadın hareketine oldu ve bugün bu kadınlar ve kadın hareketleri öne çıkıyor.

BÊRÎTAN İHANET  ÇİZGİSİNE KARŞI ÖZGÜRLÜK EYLEMİ GERÇEKLEŞTİRDİ

Heval Bêrîtan'ın ihanetçi zihniyete ve güce karşı sergilediği direniş, günümüze kadar etkisini sürdürmüştür. Heval Bêrîtan, ihanetçi zihniyetin dayattığı teslimiyete karşı özgürlük eylemi gerçekleştirmiştir. Biz Heval Bêrîtan’ın eyleminden şunu anladık. Bu eylemle heval Bêrîtan, KDP gibi yıllardır ihanet içinde olan bir güce, biz değil siz bize teslim olacaksınız’ demiştir. Heval Bêrîtan’ın çizgisi, ideolojik, örgütsel, askeri ve her anlamda ele alabileceğimiz, tüm kadınları bir araya getirecek, ihanet gerçekliğine karşı gelecek ve hiçbir şekilde ihanet çizgisine teslim olamayacak bir çizgi oldu.

Kurdistan tarihinde nasıl ki Besê ve Zarife işgalci güçlere karşı baş eğmedi, Heval Bêrîtan da Besê ve Zarife’nin yaratmış olduğu kültürle büyüdü ve direndi. Şunu net bir şekilde ortaya koydu; nerede teslimiyet ve ihanet dayatması varsa orada direniş ve teslimiyeti reddeden bir kültür olmalı. Bugün Rojava’da tüm işgalci güçlere karşı büyük direniş sergileyen YPJ, bu miras ile ayakta durdu ve mücadele ediyor. Bu miras üzerine kendini bir kültür, fikir ve felsefe haline getiri. Bu duruşunu bundan sonra da sergileyecektir.

Bu direnişçi çizgiye karşı, teslimiyet ve ihanet çizgisinde ısrar eden KDP çizgisi de devam ediyor. Türk devleti gibi işgalci bir güç, her gün bizim topraklarımıza ve şehirlerimize saldırıyor. Binlerce şehidimiz var ve her gün şehit vermeye devam ediyor. KDP de bu işgalci gücün işbirlikçisi olarak yerini alıyor. Halkımız ve güçlerimiz içinde teslimiyet çizgisini geliştirmek istiyor. Rojava’da halkın direnişiyle elde edilen kazanımlara karşı saldırı içindedir. Elbette bu ihanet çizgisine karşı, Rojava’da yaşayan tüm kadınlar ve halkımız  tavır sahibi olmalıdır. Düşmanın dayattığı teslimiyet topraklarımızla, kültürümüz ve değerlerimizle birlikte yok olmayı ifade ediyor. Bu ihanet çizgisine karşı verilecek en büyük tepki ve en büyük tavır; mücadele, direniş ve doğru yolu temsil etmekle mümkündür. Direniş tarihimizde nasıl ki Bêrîtanlar bunun büyük temsilcileri olduysa, YPJ olarak 11 bir yıl boyunca direniş ve mücadele sergilediysek, bugün de bizim için esas olan, direniş çizgisi olacaktır. İnanıyoruz ki halkımız da bu inanç ve kararlılıkla direniş çizgisinde ısrarlı olacaktır.