Nantes'da düzenlenen etkinlikte, Uzun Yürüyüş’ün amacının halk diplomasisi yapmak, farklı etkinlikler ile hem Önder Apo'nun hakikatini anlatmak hem de toplumun her kesimini bu hamleye katarak sonuç almak olduğu vurgulandı.
“Önder Apo’ya Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” hamlesi çerçevesinde 21 Ocak'ta başlayan Uzun Yürüyüş'ün 3. gününde Nantes'da diplomatik çalışmalar ve yürüyüşün ardından halk toplantısı gerçekleştirildi.
Hamle komitesi üyeleri Cuma Tak, Mehmet Dağ ve Saniye Tunç’un katılımıyla Nantes Demokratik Kürt Kültür Derneği'nde gerçekleştirilen halk toplantısında, Kürt Özgürlük Hareketi'nin çıkış koşulları, Önder Apo'nun hakikati ve mücadele perspektifleri, “Önder Apo’ya Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” hamlesinin genel perspektifleri halka aktarıldı.
ÖZGÜRLÜK HAMLESİ ZAFER YÜRÜYÜŞÜ HALİNE GELDİ
Konuşmacılar şu mesajları verdi:
"Önder Apo tek başına mücadele kararı aldı, birkaç kişilik arkadaş grubuyla yola çıktı. Kürdistan'ın isminin dahi geçmediği bir dönemde ‘Kürdistan sömürgedir’, dedi ve o döneme damgasını vurdu. Çok güçlü ideolojik bir birikim ve mücadele perspektifi ile kısa zamanda etrafında donanımlı, irade sahibi arkadaşları topladı. İlk kadroları adeta demirden bir irade ile örgütleyip mücadeleye atıldı. Küçük bir grup şeklinde başlayan örgütlenme daha sonrasında Kürdistan'a taşırıldı ve çok ciddi bir halk desteği ve katılım ile karşı karşıya kaldı. Önder Apo, öngörüsü ile süreci çok doğru okudu ve Kuzey Kürdistan'dan Rojava'ya geçti. Aslında bugün gerçekleşen devrimin tohumlarını Önder Apo, yaklaşık 50 yıl önce atmıştı. Rojava'da halkı örgütledi, Filistin sahasında siyasi ve askeri eğitimlerle kadroları eğitti. Çok cüzi imkanlarla çok büyük bir örgütlenme sağladı ve Hareketi bugünlere getirdi. İşte Kürdistan Özgürlük Hareketi bu koşullarda ortaya çıktı ve 50 yıllık yürüyüş bugün ‘Önder Apo'ya Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm’ hamlesi ile zafer yürüyüşü haline geldi. Önder Apo, 15 Şubat 1999’da uluslararası komplo ile Türkiye’ye teslim edildi. Komplonun amacı, Önder Apo'yu ortadan kaldırarak yarattığı Özgürlük Mücadelesi’ni tasfiye etmekti. Ancak komplocu güçler, Önder Apo'nun ve Kürt halkının direnişi karşısında yenildiler. Önder Apo, İmralı'da tecrit ve soykırım koşullarında demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü toplum paradigması ile çok büyük felsefik bir çıkış yaptı. Öyle bir çıkıştı ki bu, Önder Apo, halklar önderi olarak kabul edildi. Bugün dünyanın dört bir yanından Kürt olmayan halklar, Önder Apo'yu okuyarak, onun felsefesinden ve onun felsefesi ile direnen halk gerçekliğimizi görerek etkilendi. Önder Apo, İmralı'da sadece TC faşizmini değil, bir bütün kapitalist modernite sistemini yerle bir etti."
ÖZGÜRLÜK ANCAK KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ İLE OLUR
Önder Apo'nun en büyük projelerinden birinin de kadın özgürlük felsefesi olduğuna işaret eden konuşmacılar, “Önder Apo, toplumu çözümlerken kadının önemini çok iyi gördü ve ilk ezilen sömürülen sınıf kadındır, dedi. Ve sistem çözülecekse, gerçek bir özgür yaşam inşa edilecekse bunun kadın özgürlüğünden geçtiğini söyledi. Önderliğin en bağlı yoldaşları kadınlar olmuştur. Bugün Rojava Devrimi’nin en büyük gücü kadınlardır. Kadın mücadelesidir. Barbar DAİŞ çetelerini kadınlar yenmiştir. Rojava'da yaratılan özgür yaşamın en dinamik yapısı kadınlardır. Özgürlüğe ulaşacaksak, bu ancak kadın özgürlüğü ile olur” dedi.
‘HAMLEYİ BÜYÜTEREK ZAFERE ULAŞMALIYIZ’
Uzun Yürüyüş’ün amaçlarına değinen konuşmacılar, şunları belirtti: “Özgürlük Hamlesi kapsamında 26 günlük yürüyüş başlattık. Yürüyüş, hamleyi güçlendirmek, hamleyi sonuç alma noktasına getirmektir. Bu çerçevede diplomatik görüşmeler yürüyüş esnasında bildiriler dağıtarak halk diplomasisi yapmak, halk toplantıları ve çeşitli etkinlikler ile hem Önder Apo'nun hakikatini anlatmak hem de hamleyi anlatarak, toplumun her kesimini bu hamleye katarak sonuç almaktır. İçerisinde bulunduğumuz süreç, Rojava'daki kazanımların korunması, Rojava'nın statüsünü kazanmak, bir bütün Kürdistan'ın özgürlüğünü sağlamaktır. Tüm bunların gerçekleşmesi için hamlenin sonuç alması ve Önder Apo'nun fiziki özgürlüğünü gerçekleştirmek gerekiyor. Türk devleti sıkıştığı için, Önder Apo'nun direnişi, gerillanın direnişi ve halkımızın direnişi, Türk devletini Önder Apo'nun ayağına götürdü. Bu süreçte mücadeleyi büyütmek ve Önder Apo'nun elini güçlendirmek, her Kürt’ün, her devrimcinin ve her demokrasi savunucusunun esas görevidir. Bu çerçevede 15 Şubat'ta Strasbourg'daki eylem ve yürüyüşe herkesi bekliyoruz.”