Türk devleti tarafından kullanılan kimyasal silahlara karşı araştırma başlatılması gerektiğini belirten Dr. Osman Şêx Îsa, “Uluslararası kanunlar ve kamuoyu nezdinde kimyasal silah Türk devleti şahsında mahkûm edilmeli, hesap istenmeli” dedi.

Türk devletinin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgesine dönük 17 Nisan'da başlattığı saldırılarda dünyada insanlığa karşı suç olarak kabul edilen kimyasal silahlar kullanılıyor. Halk Savunma Merkezi (HSM) Karargâh Komutanlığı’nın 18 Ekim’de yaptığı açıklamada, Ağustos, Eylül ve Ekim ayında kimyasal silah kullanımını sonucu 17 YJA Star ve HPG gerillasının şehit düştüğü belirtildi. Aynı tarihte kimyasal silahlarla katledilen 2 gerillanın görüntüleri de yayınladı.

ANF’ye konuşan Kuzey ve Doğu Suriye’de doktorluk mesleğini icra eden Osman Şêx Îsa, kimyasal silah kullanımın insanlığa karşı işlenen suç olduğunu hatırlatarak, “Kimyasal silah kullanımı felaket sonuçları beraberinde getiriyor. Yok ediyor, öldürüyor. Sadece insanları da öldürmüyor, doğaya da büyük zarar veriyor. Kullanımının ardından felaket sonuçlara da neden oluyor. Bu ölümle sonuçlanabilir ya da bir süre sonra organlara fazlasıyla zararı dokunur ve yavaş yavaş ölüme de neden olur. Bunun için de kullanılması yasak” ifadelerinde bulundu.

KİMYASALDAN ETKİLENEN GERİLLALARLA DA GÖRÜŞÜLMELİ

Uluslararası kurum ve kuruluşların normalde kullanılan alanlarda araştırma yaptığını ve hesap istediğini hatırlatan Dr. Osman, “Türk devletinin kullandığı kimyasal silahlar, sadece onu suçlu kılmaz. Bu kimyasal silahları Türk devletine veren devletler ve kimyasal karşı sessiz kalan devletler de suçludur. Bir doktor olarak tüm insanların sağlığından kendimi sorumlu görüyorum ve kimyasal silah kullanımını kınıyorum. Sadece kınamak da yetmiyor; ilgili uluslararası kurum ve kuruluşlar, kimyasalın kullanıldığı bölgeye giderek araştırma yapmalı, kapsamlı bir soruşturma başlatmalı. Yayınlanan görüntüleri de izlemeli, bölgede araştırma yaparak kimyasaldan etkilenen gerillalarla da görüşülmeli, kimyasalın ne denli izler bıraktığı kesinlikle araştırılmalı. Türk devletinden ciddi bir hesap sorulmalı ki bir daha kimyasal silah kullanmamalı” diye belirtti.

DOKTORLAR SORUMLULUK ÜSTLENMELİ

Türk devletinin sadece Medya Savunma Alanları’nda kimyasal silah kullanmadığını belirten Dr. Osman, şöyle devam etti: “Türk devleti insan ve hukuk ilkelerine tecavüz ediyor. Saldırıları sonucunda yenilgiye uğradığı her alanda kirli savaş yöntemlerini devreye koyuyor. Kuzey ve Doğu Suriye özerk alanlarında yer alan Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniye’de de kimyasal kullandı. Türk devletinin sınır tanımayan tehlikeli zihniyeti yalnızca Kürt halkı için değil, tüm insanlığa ve bölgede yaşayan insanlar için de büyük bir tehlikedir. Sadece Kürt olan doktorlar değil, dünya doktorları, özellikle Sınır Tanımayan Doktorlar birlik olarak sert bir tavır sergilemeli, araştırma yapmalı ve araştırma sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmalıdır. Kimyasal silah, uluslararası kanunlar ve kamuoyu nezdinde Türk devletinin şahsında mahkûm edilmeli, hesap istenmeli. Eğer bu tavır sergilenmezse Türk devleti daha da cesaretli adımlar atacak. İnsanlığa karşı bir suç işleniyor ve doktorlar da bundan kendilerini doğal sorumlu görmelidir.”

‘OPCW’YE GÜVEN SARSILIYOR

Kimyasal silah kullanımın takibinin yapılmasında birinci derecede Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) sorumlu olduğuna işaret eden Dr. Osman, “Maalesef şu ana kadar OPCW sessizliğini koruyor, müdahale etmeme durumu yaşanıyor. Bu da insani, ahlaki yönden OPCW’ye güveni sarsıyor, zedeliyor. Gözlemlerimize göre şu an kadar görev ve sorumluluklarına göre yaklaşım sergilemedi” diyerek OPCW’ya çağrıda bulundu.