Efrîn’de 25 yıl fidecilikle uğraşan Hûriye Mihemed, üç dönümlük araziyle başladı, geliştirdi ve 25 yıl devam etti. Efrîn’in işgali ardından Şehba’nın Ehdas ilçesinde fideciliği geliştirdi.

ANF'ye konuşan Hûriye Mihemed, mallarını, mülklerini bıraktıkları Efrîn göçü ardından Şehba’da maddi açıdan zorlandıklarını belirterek, "Geniş bir aileye sahiptik ve ihtiyaçlarımızı gidermek zorundaydık. Ehdas’a geldik ve harabe bir eve yerleştik. Bu harabe evin önündeki araziyi yeşillendirerek yeni bir yaşam kurduk. Ev harabeydi, fidelerimizle evi yaşam alanını çevirdik. Burada hem yaşıyor hem de fidelerle ilgileniyoruz” dedi.

İLK GİRİŞİMİ SONUÇ ALDI

Şehba’da fidecilikle uğraşmanın kendi fikri olduğunu kaydeden Hûriye Ana, “Aileden 9 kişi bir araya gelerek çalışmaya başladık. Elde bir şey yoktu. Sıfırdan başladık. Fidecilik için uygun ortamı sağlamamız gerekiyordu. Tabii projemiz gelişir mi gelişmez mi kaygısı vardı. Efrîn’de kurduğum fidecilikten aldığım tecrübeyle ilk girişimimiz sonuç aldı. Dolayısıyla daha fazla üretmeye başladık” diye konuştu. 

HEM EKOLOJİK HEM DE EKONOMİK

Fideciliğin ihtiyaçlarının karşılanması için yakıtın önemli olduğunu kaydeden Hûriye Ana, şöyle devam etti: “Ambargo nedeniyle bölgeye geçmesi zor olan mazota alternatif olarak güneş enerjisi sistemiyle sulama ihtiyacını giderdik. Güneş enerjisiyle doğaya da zarar gelmiyor. Güneş enerjisi temiz bir hava soluma için de faydalı bir sistem. Ayrıca yakıt tedariği gibi bir derdimiz de ortadan kalkmış oldu.” 

ŞAM HÜKÜMETİ NOKTALARINDAN ENGEL

Hûriye Ana, Halep’ten tohum getirmekte zorlandıklarını belirterek, Şam hükümeti kontrol noktalarında saatlerce durdurulduklarını; üstüne de para vermek zorunda kaldıklarını söyledi. Parayla da yetinilmediğini kaydeden Hûriye Ana, tohum ve çiçeklerin yarısına el konulduğunu vurguladı. 

YAŞAM ALANI YARATTILAR

Dört çeşit zeytin ağacı, meyve ağacı fidelerini ve çiçek yetiştirdiklerini de söyleyen Hûriye Ana, şunları paylaştı: “Sulama, temizleme, poşetleme gibi iş bölümlerine giderek, yükümüzü hafifletmeye çalıştık. Bu yıl sadece 120 bin fide sattık. Efrînli halk, doğayla iç içe büyüyen ve yeşilliği seven bir halk. Her biri karışı zeytin ağacı ve meyve ağacıyla yaşam alanına çevirmeye çalışıyor.” 

EFRÎN BÜYÜLÜ BİR ŞEHİRDİ

Hûriye Ana, insanın kendi evi ve toprağı gibisi olmadığını vurgulayarak, şunları ekledi: "Efrîn büyülü bir şehirdi. Efrîn’deki huzur ve istikrarı elde etmemiz mümkün değil. Çünkü toprağından göçertilmek kolay değil. Elimle, gözümün nuruyla büyüttüğüm, baktığım, koruduğum ve emek verdiğim fideler yeşermiş, Efrîn’i cennete çevirmişti. Göç ardından fideciliği Şehba’ya da taşırdım ama Efrîn içinde bulunduğumuz huzura kavuşmak zor.”