GÖRÜNTÜLÜ

Efrîn işgalinin 8’inci yılı: 784 kişi katledildi, 9 bin 65 kişi kaçırıldı

Efrîn’in işgalinden bu yana 784 kişi katledilirken, 9 bin 65 kişi de kaçırıldı. İnsan Hakları Örgütü Yöneticisi İbrahim Şêxo, “Toprakları işgal edilen halklar, güvenli bir şekilde topraklarına dönmeli, işgalciler de çıkarılmalıdır" dedi.

EFRÎN'İN İŞGALİ VE İŞLENEN SUÇLAR

İşgalci Türk devleti ve kontrolündeki çeteler, 20 Ocak 2018’de Efrîn’e yönelik bir işgal saldırısı başlattı. Bu saldırılara karşı 58 gün süren “Çağın Direnişi”nin ardından Efrîn işgal edildi. Efrîn İnsan Hakları Örgütü’nün verdiği bilgilere göre, geçen 7 yıl içinde savaş suçu kapsamına giren binlerce hak ihlali gerçekleşti. İnsan Hakları Örgütü Yönetimi’nden Îbrahîm Şêxo ile işgalin ardından gelişen süreci konuştuk.

‘EFRÎN’DE SAVAŞ SUÇU İŞLENİYOR’

Efrîn’de işgalci Türk devleti ve güdümündeki çetelerin insanlık dışı uygulamalar yaptığını söyleyen Îbrahîm Şêxo, “İşgalciler ve çeteleri, Efrîn halkına karşı her gün vahşi uygulamalar gerçekleştirmektedir. Bu da yetmezmiş gibi, Şehba’yı da işgal ederek 100 bini aşkın Efrînli’nin tekrar göç etmesine neden oldular. 1948 Cenevre Sözleşmesi ve uluslararası kanunlarına göre, Efrîn halkına dönük bu uygulamalar savaş suçu sayılmaktadır” ifadesinde bulundu.


Îbrahîm Şêxo, halkın güvenliğinin son derece tehlikede olduğunu vurgulayarak, “Efrîn’deki halkımız katlediliyor, kaçırılıyor, her gün farklı farklı işkencelere maruz kalıyor ve kaçırılan kişiler için büyük meblağ fidye isteniyor. Efrîn, can güvenliği açısından tehlikeli bir kente dönüştürüldü. Efrîn’de özellikle Kürt halkına dönük özel bir politika uygulanıyor” dedi.

‘HTŞ SURİYELİ İSE İŞGALCİLERİ CEZALANDIRMALI’

Efrîn İnsan Hakları Örgütü olarak, Efrîn’deki insanlık dışı uygulamaları belgeleyip ilgili kurum ve kuruluşlara ilettiklerini, işgal altındaki bölgelere gözlemci heyet gönderilmesini talep ettiklerini belirten Şêxo, fakat bu taleplerin Suriye rejimi gerekçe gösterilerek reddedildiğini söyledi. Şêxo, şu an rejimin devrildiğine dikkat çekerek, “Sunulan gerekçeler artık ortadan kalkmış oldu. İlgili kurum ve kuruluşlar HTŞ yönetimiyle de oturdular. Artık Türk devleti ve çetelerinin işgali altındaki bölgelere gitmeleri önünde engel yoktur.

Suçluların cezalandırılması ve savaş suçlarının acilen durdurulması için gerekli insan hakları kurum ve kuruluşları bölgeye gitmelidir. Ayrıca HTŞ yönetimi de acilen harekete geçmelidir; çünkü Efrîn halkı da Suriye’nin bir parçasıdır, Suriyelidir. Efrînlilere karşı işlenen suçlar, Suriye’nin mahkemelerinde Efrînlilerin anlatımlarıyla dinlenilmeli ve suçlular hak ettikleri cezaları bulmalıdır. Ayrıca, sadece Efrîn değil Suriye’nin birçok kenti Türk devletinin işgali altındadır. Yeni yönetim, ‘Suriyeliyiz ve halkımızı koruyacağız’ diyorsa, suçluları Suriye mahkemelerinde yargılamalıdır” diye konuştu.

GÖREV VE SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRME ÇAĞRISI

Sayısı tam olarak bilinmeyen yüzlerce Efrînlinin işgalci Türk devleti ve çetelerinin zindanlarında tutulduğunu ve nerede olduklarının dahi bilinmediğini ekleyen Îbrahîm Şêxo, son olarak şu çağrıda bulundu: “Tutuklu ve akıbeti belli olmayan Efrîn halkının akıbeti açıklanmalı ve tutuklu olanlar acilen özgürlüklerine kavuşmalıdır. Efrîn’de yaşananlar bugün Şehba’da tekrar ediliyor. Şehba, ikinci Efrîn’e dönüştü. HTŞ yönetimi ve uluslararası güçler, görev ve sorumluluklarına göre hareket ederek toprakları işgal edilen halkların güvenli bir şekilde topraklarına dönmelerini sağlamalı ve işgalciler halkların topraklarından çıkarılmalıdır.”

Efrîn’in işgalinin ardından son 7 yılda;

1000’i kadın, 9 bin 65’ten fazla kişi kaçırıldı.

95’i işkence altında, 683’ten fazla kişi katledildi.

10’u intihar iddiasıyla, 101 kadın katledildi.

74 kadın tecavüz, taciz ve şiddete maruz kaldı.

400’den fazla ağaç kesildi, arazilerin 4’te 3’ü yakıldı.

30’dan fazla sömürge evi ve kampı kuruldu.

134’ten fazla tarihi mekân ve 28’den fazla dini ziyaret yeri ve türbe yıkıldı.

2024 yılında:

69’u kadın, 650 yurttaş kaçırıldı veya tutuklandı.

10’u kadın, 64 yurttaş katledildi. 10 yurttaş saldırılar nedeniyle yaralandı ve 3 kişi intihar etti.

Biri kadın, 2’si çocuk, 56 yurttaş işkenceye maruz kaldı.

2 kişi taciz edildi.

20 kişi savaş kalıntılarından zarar gördü.

10 bin 360’ı aşkın ağaç kesildi; 597 hektar arazi yakıldı ve 6 bini aşkın meyve ağacı yakıldı.

15 sömürge evi kuruldu. Güney Kore’ye bağlı JTS örgütü tarafından bir okul açıldı.

16’yı aşkın gayrimenkul satıldı.

Emşat çete grubu, Mabeta ilçesine bağlı Kaxrê köyündeki halktan haraç alabilmek için mal ve mülklerine el koydu.

Zeytin hasadı mevsiminde Efrîn’in köyleri ve kırsalındaki zeytin mahsulleri çalındı. Kurzelê köyünde 3 bin 500’ü aşkın, Qibar köyünde ise 700 mahsül çalındı.

Zeytin mahsulünü toplamaya giden halktan 20 ila 30 dolar rüşvet alındı. Reco ilçesine bağlı Meydana köyünde 4 bin 500 zeytin yağı tenekesine el konuldu. Raco ilçesinde 900 zeytin yağı tenekesine el konuldu. Mabeta ilçesine bağlı Gemruk köyünde halktan 250 dolar rüşvet alındı. Şiyê ilçesindeki 6 köyden 60 dolar rüşvet alındı. Şiyê’ye bağlı Qertmitliq köyünden de 70 dolar rüşvet alındı.

2024 ARALIK:

Efrîn’de 16’sı kadın, 145 kişi kaçırıldı.

İşgalci Türk devletinin Şehba’yı işgal etmesi sırasında 26 kişi katledildi. Güvenli bölgeye tahliye sırasında bir kişi kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirdi, 2 çocuk ise soğuktan donarak yaşamını yitirdi.

İşgal nedeniyle Şehba’dan göç etmek zorunda kalan 3’ü kadın, 1’i çocuk, 16 kişiye şiddet uygulandı.

Bilbil ilçesinin Şêxurzê köyünde 60 zeytin ağacı kesildi.

2 Aralık’ta Şehba’nın işgal edilmesinin ardından 300’ü aşkın kişinin ise akıbeti bilinmiyor.