Enternasyonal savaşçılar: Rojava yalnız kalmamalıdır

Demokrasiye, eşitliğe ve kadın özgürlüğüne değer veren herkesin Rojava'ya sahip çıkması gerektiğini belirten YPG-YPJ'li enternasyonal savaşçılar, "Enternasyonalizm ruhuyla, ne pahasına olursa olsun devrimi savunacağız" dedi.

Türk devletinin Rojava ve Medya Savunma Alanları'na yönelik saldırılara bir tepki de YPG ve YPJ'li enternasyonalist savaşçılardan geldi.

YPG-YPJ Enternasyonal savaşçıların yaptığı ortak açıklama şöyle: "Faşist Türk devleti dün gece Kuzey-Doğu Suriye'ye ağır hava saldırısı başlatarak tarihi Kobanê kentinin yanı sıra Şehba, Dêrik ve Zirgan gibi bölgeleri bombaladı. Bu düşmanca saldırılar, büyük bir işgal tehditlerinin olduğu bölge üzerinde işgal saldırılarının açık bir tırmanışı temsil etmektedir. Türkiye'nin seçtiği hedefler, Türk işgali altındaki Efrîn'den gelen binlerce mülteciye ev sahipliği yapan köylerin yanı sıra Rojava'nın DAİŞ’e karşı tarihi direnişinin yaşandığı Kobanê'ye saldırarak kötü niyetlerini açıkça ortaya koymaktadır.

Türkiye, Kobanê'ye saldırarak bu devrimin en güçlü sembolüne, halkının direncine ve her şeye rağmen kazandığı zafere saldırmaktadır. Kobanê'ye saldırmak bu devrimin kalbine ve ruhuna saldırmak demektir. Yeni operasyonları, İstanbul'da kısa bir süre önce meydana gelen ve asılsız bir şekilde (ve rahatlıkla) Kürt özgürlük hareketine atfettikleri bombalı saldırı için bir "intikam zamanı" olarak duyurdular. Aslında ortaya çıkan kanıtlar, Türk devletinin bizzat kendisinin bu olayda parmağı ya da bilgisi olduğuna işaret ediyor.

Bu saldırıların gerçek hedefi QSD değil, buradaki toplumun kendisidir. Halk ve onların demokratik özerklik hareketidir. Amaçları sadece askeri zafer değil, aynı zamanda yerel toplulukları terörize etmek ve Neo-Osmanlı imparatorluğunun genişlemesi yoluyla bölgeye hakim olmak için soykırım politikası uygulamaktır. Bu amaçla dün gece sadece askeri hedefleri değil, sivil köyleri, bir tahıl ambarını ve hatta bir hastaneyi de bombaladılar."

DEVRİMİ NE PAHASINA OLURSA OLSUN SAVUNACAĞIZ

Türk devletinin hava saldırılarının, bölgenin hava sahasını kontrol eden Rusya ve ABD'nin onayı olmadan gerçekleştirilemeyeceğine dikkat çekilen açıklamada, "ABD bir kez daha Suriye'de sadece kendi çıkarları için bulunduğunu gösteriyor. Başkan Biden, Trump'ın 2019'da askerlerini geri çekmesiyle arasına mesafe koymak istese de, Türkiye'nin saldırganlığını pasif bir şekilde onaylaması, onu şiddetten en az kendisi kadar sorumlu kılmaktadır. Türk işgalinin öngörülebilir sonuçları IŞİD'e bir hediye olacak ve kaçınılmaz olarak kaynaklarımızı Türkiye'ye karşı kuzey sınırını savunmak için terörle mücadele operasyonlarından uzaklaştıracaktır.

Ukrayna dünyanın dört bir yanından ilgi, sempati ve destek görmeye devam ederken, NATO üyesi Türkiye, Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve tüm Kürdistan'a karşı kendi saldırganlık savaşını yürütürken dünya sessiz kalmaktadır. Bu ikiyüzlülük gözümüzden kaçmıyor. Bunu unutmayacağız. Rojava yalnız kalmamalıdır. Demokrasiye, eşitliğe ve kadın özgürlüğüne değer veren herkesi Rojava'da yaşananlara ışık tutmaya ve dünya hükümetlerini Türkiye'nin işlediği suçlara ortak oldukları için sorumlu tutmak üzere harekete geçmeye çağırıyoruz.

Bugün Rojava, tahakküm ve özgürlük paradigmalarının insanlığın geleceği için bir savaşta karşı karşıya geldiği, faşizme karşı küresel bir cepheyi temsil etmektedir. Enternasyonalistler olarak sahada olan bizler, hattı korumak için ne gerekiyorsa yapacağız. Enternasyonalizm ruhuyla, devrimi ne pahasına olursa olsun savunacağız" denildi.