Kongra Star: Türk devleti DAİŞ karanlığını istiyor

Türk devletinin Qamişlo’ya yönelik saldırılarını kınayan Kongra Star, tüm kadınları ve toplumu onur şehitlerine ve devrimin değerlerine sahip çıkmaya çağırdı.

Kongra Star Koordinasyonu, Türk devletinin Tirbespiyê-Qamişlo yolu üzerinde düzenlediği hava saldırılarında Qamişlo Kantonu Eşbaşkanı Yusra Derwêş, yardımcısı Liman Şiwêş ve şoförleri Fırat Tûma’nın şehit düşmesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye halklarına yönelik husumetinin dinmediğini, saldırılarında sürekli sivilleri hedef aldığına işaret eden Kongra Star, Erdoğan’ın, demokratik sistem yerine DAİŞ karanlık güçlerinin bölgede hakim olmasını istediğini kaydetti.

Açıklamada şunlar vurgulandı: “İnsanlıktan ve demokrasiden nasibini almamış bu faşist devletin, kadınların başını çektiği demokratik bir düzene tahammülü yok. İşgalci Türk devleti, demokratik sistem yerine DAİŞ gibi karanlık güçler ve benzeri hareketler istiyor. Bugünkü saldırının Astana'daki toplantıya tesadüf etmesi sıradan bir olay değil. Bu saldırı, Türk devleti ile Rusya arasındaki işbirliğinin sonucudur. Seçimlerden sonra saldırıların artması Erdoğan'ın politikasıdır. Erdoğan Kürt düşmanlığı yemini etmiş durumda. Seçimden önce Kürtlere saldıracağını, bölge halkını ve Kürtleri öldürmekte ısrar edeceğini söylemişti. Yeni Osmanlı hedeflerine ve hayallerine ulaşmak için elinden gelen her şeyi yapıyor.

Ne yazık ki bu saldırılar tüm dünyanın gözü önünde yapılıyor olsa da ne BM, ne Avrupa Birliği, ne Uluslararası Koalisyon, ne de insan hakları kurumları ses çıkarmıyor. Yıllardır DAIŞ terörünün baskı ve zulmüne karşı kendini savunan bölge halkı, Türk işgalinin saldırılarına karşı da kendisini savunacaktır.

Bugün sabah saatlerinde Qamişlo Kantonu Eş Başkanı arkadaşımız Yusra Derwêş, üç arkadaşıyla birlikte işe giderken faşist ve işgalci Türk devletinin saldırısına uğradı. Maalesef o, yardımcısı Leman Şiwêş ve Fırat Tuma şehit olmuş, Eşbaşkan Gabi Şemûn ağır yaralanmıştır.

Ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyor, yaralı arkadaşımıza şifalar niyaz ediyoruz.

Faşist ve işgalci Türk devletinin saldırılarının en çok kadınlara yönelik olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Bu aynı zamanda onun özgür kadın düşüncelerinden ve felsefesinden korktuğunu da gösteriyor.

Leman ve Yusra yoldaşlarımız, uzun yıllar liderlik ve yönetim kademelerinde ülkelerine ve topluma hizmet etmişlerdir. Kadınların özgür kimliklerine ulaşabilmeleri ve kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için her zaman uğraşıyorlardı. Bu arkadaşlar sosyal, eğitim ve akademik çalışmalarda büyük emek vermişler ve yaptıkları çalışmalara damgasını vurmuşlardır.

Bu arkadaşlara yapılan saldırı ile Türk devletinin düşmanlığı doruğa ulaştı. Daha önce Helinc köyünde 3 kadın arkadaşımız katledilmiş, faşist TC devletinin saldırıları sonucu Zehra Berkel, Zeynep Saroxan, Hevrîn Xelef, Jiyan Tolhildan, Yadê Eqîde ve daha yüzlerce kadın arkadaşımız şehit olmuştur. Onlar ne kadar özgür kadının çizgisine düşman olsa da biz de bu onurlu şehitlerimizin yol arkadaşları olarak sonuna kadar onların yolunda yürüyecek ve şehitlerimizin çizgisinin takipçisi olacağız. Bu vahşi saldırıyı şiddetle kınıyor, şehitlerimizin sonuna kadar takipçisi olacağımızı söylüyoruz. Tüm kadınları ve toplumu onur şehitlerine ve devrimin değerlerine sahip çıkmaya çağırıyoruz."