Nûdem 30 bin engelliye destek sunuyor

Nûdem Engellilerle Yardımlaşma ve Dayanışma Örgütü, Kuzey ve Doğu Suriye’deki 30 binden fazla engelliye maddi ve manevi destek sunuyor, toplumsal duyarlılığı geliştiriyor.

Kuzey ve Doğu Suriye’nin Cizîrê Bölgesi’nde 8 bin 15, Fırat Bölgesi’nde 4 bin 19, Efrîn Bölgesi’nde bin 680, Reqa, Tebqa, Minbic ve Dêrazor’da 15 bin 500 olmak üzere 30 bini aşkın engelli insan bulunuyor. Toplumu engelli bireylere karşı nasıl davranması konusunda bilinçlendiren, eğiten, duyarlı hale getiren ve doğrudan engelli bireylerin yaşama katılabilmeleri için eğitim veren, maddi ve manevi destek sunan Nûdem Engellilerle Yardımlaşma ve Dayanışma Örgütü, 2021’de kuruldu. 

Engelli bireylerin örgütlülüğü, yardımlaşma ve dayanışmanın büyütülmesi amacıyla 23 Ekim’de konferans düzenleyecek olan Nûdem Engellilerle Yardımlaşma ve Dayanışma Örgütü Sözcüsü Davyan Mehmûd, ANF’ye konuştu.


Engellilerin ihtiyaçlarına cevap olacak eğitim ve yaşam alanlarını kurmak, toplumun engellilere bakış açısını değiştirmek, toplumda bir farkındalık yaratmak için kurulduklarını belirten Davyan Mehmûd, “Esas amacımız, toplumda duyarlılık yaratma, engelli bireyleri ve ailelerini eğitme, engellilere destek sunmaktır” diye özetledi. 

KOMÜNLER EĞİTİM MERKEZİ OLDU

Komünler aracılığıyla toplumu eğitmekle işe koyulduklarını hatırlatan Davyan, “Kuruluşuyla beraber öncelikle Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan engelli sayısına ulaşıldı. Ardından komün aracılığıyla toplumu eğitme ve duyarlı hale getirmeyle yola devam edildi. Toplumda engelliler bir yer edinemiyor, yaşama dahil olamıyor ve toplumla bütünleşemiyordu. Çocukları engelli olan aileler bile bu durumunu kabullenmiyordu, çocuklarını toplumdan izole ediyordu; evden çıkarmıyor, çocuklarından utanıyorlardı. Topluma ve engelli ailelerine, komünlerde verilen eğitim ve psikiyatri danışmanı uzmanları aracılığıyla var olan tablo aşıldı, diyebiliriz. Aileler artık Nûdem Engellilerle Yardımlaşma ve Dayanışma Örgütü’ne ulaşarak destek istiyor, engelli bireylere nasıl yaklaşılması veya eğitilmesi konusunda danışıyor” dedi.

ÇALIŞMA ORTAMLARI YARATILIYOR

Eğitim, psikolojik danışman doktoru ve proje gruplarının olduğunu kaydeden Davyan, şöyle devam etti: “Bilinçli, duyarlı bir toplumun olmazsa olmazı eğitimdir. Bu nedenle ilk işimiz toplumu duyarlı kılabilmek için eğitim faaliyetine atılmak oldu. Komünlerde ve engelli bireylerin bulunduğu ailelere verilen eğitimlerle engellilerle nasıl iletişime geçilmeli, bilinçlendirme konularına vurgu yapılıyor. Engellilere de kapsamlı eğitimler veriliyor. Bilgisayar gibi teknik eğitim ve el işleri sanatları öğretiliyor. Temel dil eğitimleri de veriliyor. Bu eğitimler sonucunda her engellinin koşullarına göre ya çalışabileceği alan oluşturuluyor ya da merkezimizde gönüllü olarak çalışmalara dahil oluyor.” 

TOPLUMA KATILMALARI SAĞLANIYOR

Doğrudan aileler ve engelli bireylerle iletişimde olduklarını belirten Davyan, şunları dile getirdi: “Birçok engelli bireyler evlerinden çıkmıyordu. Psikolojik danışman doktorlarımız bire bir ailelere giderek ilgileniyor, tartışıyor. Bunun yanı sıra ailelerle de tartışma yürütülüyor. Merkezimize gelmek isteyen tüm engellileri kucaklıyoruz. Engelli bireylerin ne toplum tarafından dışlanmaları ne de kendilerini toplumdan soyutlayan yaklaşımların olmasını istiyoruz. Özellikle okula gidemeyen çocukların eğitimleriyle bire bir ilgilenmek, onları eğitmek bizlerin görevi. Bu sorumluluk duygusuyla yaşamak gerekiyor.

FİZYOTERAPİ VE EĞİTİM MERKEZİ PROJESİ

İhtiyaçlar doğrultusunda yeni projeler üzerine çalışmalar yürütülecek. Özellikle yeni yapılar, engelli bireylerin yaşam koşulları dikkate alınarak inşa edilmeli. Bu konuda birçok yere görüş, öneri ve projelerimizi sunduk, gelecek destekleri bekliyoruz. Uluslararası kurum ve kuruluşların destekleri çok sınırlı. Bölgemizde 30 bini aşkın engelli bulunuyor. Sayı oldukça fazla. Sadece bölgeden gelen desteklerle istenilen projeler yapılamaz. Bu nedenle uluslararası kurum ve kuruluşların da desteğine ihtiyaç duyuyoruz. Bu doğrultuda bir duyarlılık yaratmak istiyoruz. Önceliğimiz fizyoterapi ve eğitim merkezi açmak. Projemizin uygulanabilir olması için sunulacak destekler oldukça önemli. Ayrıca engellilerin el emekleri her yıl sergilere taşırılıyor. Böylece toplumla bütünleşmesi sağlanıyor. Hem yapabildiklerini görüyorlar, kendileriyle gurur duyuyorlar hem de engellilere karşı toplumun bakış açısı değişiyor.” 

ŞEHİRLERDE GÖNÜLLÜLÜK ESASLI

Nûdem Engellilerle Yardımlaşma ve Dayanışma Örgütü’nün toplum nezdinde büyük bir ilgiyle kucaklandığını söyleyen Davyan, şöyle konuştu: “Her şehirde gönüllü üyelerimiz var. Bu gönüllü üyeler aracılığıyla şehirlerdeki engelli bireylere ulaşıyor, ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Önümüzdeki süreçte ise kamplarda örgütleneceğiz. Yardımlaşarak engellilere destek, güç oluyoruz. Birçok engelli birey öz güven sorunu yaşıyordu, yapamayacaklarını düşünüyordu ve yaşama nasıl katılacaklarını bilmiyordu. Aslında Nûdem Engellilerle Yardımlaşma ve Dayanışma Örgütü yapabileceklerini gösterdi, öz güven duygusunu geliştirdi. Aile ve toplumun örgütlenmesi, bilinçlenmesi ve bakış açılarının değişmesi engellilere güç verdi. Ailelerinin ve toplumun bakış açıları nedeniyle öz güven sorunu yaşayan engelliler bu durumu aştı.

Maddi destekte gönüllülük esaslı oluyor. İhtiyaçlar çok fazla ama destek az. Hemen hemen tüm ihtiyaçlar bölgedeki kurum ve kuruluşlar tarafından yapılıyor. Dışarıdan gelen yardımlar yeterli değil. Hedefimiz geniş yaşam alanları oluşturmak fakat bölgede yaşanan hem savaş koşulları hem de maddi yetersizlik ister istemez gelişmelere engel oluyor. Toplum engelli bireylere destek sunmalı, yanlarında yer aldıklarını hissettirebilmeli. Engellilerin yaşam koşullarını göz önünde bulundurarak yaşamı yeniden inşa edebilmeli.”

DUYARLILIK YARATMA ESAS ALINIYOR


Eğitim Komitesi’nin doğrudan ailelerin, toplumun bilinçlendirilmesi ve engellilerin hayata uyum sağlayabilmesi için faaliyet yürüttüğünü belirten Nûdem Engellilerle Yardımlaşma ve Dayanışma Örgütü Eğitim Komitesi Üyesi Fehîme Esed ise “Önceliğimiz aileleri bilinçlendirmek. Engellilerin ihtiyaçlarına cevap olabilecek düzeye getirmek. Sadece engelli bireyleri olan aileler değil toplumun tüm kesimlerine ulaşıyoruz. Çünkü engelliler topluma karışınca sadece kendi aileleriyle muhatap olmuyorlar toplumla diyalogları oluyor, toplum içerisine karışıyor. Bir toplumda duyarlılık düzeyi ne kadar gelişkin olursa o denli engelliler yaşama dahil olabilir, uyum sağlayabilir” dedi.

DİL EĞİTİMİNDEN SANATA KADAR

Kürtçe, Arapça ve İngilizce dersleri, okullarda verilen branş eğitimleri, el işleri sanatı, bilgisayar vb. teknik eğitimlerin verildiğine dikkat çeken Fehîme, “Verilen eğitimler yaş aralığına göre belirleniyor. Ayrıca eğitime başlamadan önce de her engellinin sağlık durumu göz önünde bulunduruluyor, o kişiye veya gruba göre bir eğitim programı hazırlanıyor. Eğitimler aracılığıyla yapabilir, öğrenebilir duygusu yaratılıyor. Sanat eğitimleri de görülüyor. Yaratılan ürünler sergilerde halkla sunuluyor. Böylece kendi yeteneklerini de keşfetmiş oluyorlar. Yapabiliyorum hissiyatı da gelişiyor” şeklinde konuştu. 

SAVAŞ KOŞULLARI İNŞAYA ENGEL

BAAS dönemindeki bölgedeki yollar, okullar, hastaneler vb. yaşam alanlarının engellilerin koşulları göz ardı edilerek yapıldığına işaret eden Fehîme Esed, şunları ekledi: “Sürekli savaş ortamındayız. Engellilerin koşullarının göz önünde bulundurularak yeniden inşa etmekte zorlanma yaşanıyor. Bir bölgeyi yeniden tasarlamak kolay değil. Bir de buna savaş koşulları eklenince daha da zorlaşıyor.” 

BURADA HAYALİMİ GERÇEKLEŞTİRDİM


Doğuştan engelli, 17 yaşındaki Newroz Ehmed, engelli bireylerin toplandığı bir yaşam alanının olmasından mutluluk duyduğunu belirterek, şunları paylaştı: “Nûdem Engellilerle Yardımlaşma ve Dayanışma Örgütü eğitim olanağı sundu. Kamera kullanmak hayalimdi ve eğitimini aldım. Bunun yanı sıra kabiliyet geliştiren birçok konuda eğitim görüyoruz. Aslında merkeze gelmeden önce ruhen yorgun, umutsuz ve yaşama sevinci olmayan bir kişiliğe sahiptim. Fakat Nûdem Engellilerle Yardımlaşma ve Dayanışma Örgütü’nün varlığıyla yaşama tutundum. Yaklaşık bir yıldır gönüllü üyesiyim. Artık engelli olduğumu hissetmiyorum. Eğitimlerle bilinçlendim, huzura kavuştum, diyebilirim. Fiziki engelim var ama yapabileceğimin kanaatine vardım. Şu an ise engellilere yardım ediyor, onlarla ilgileniyorum.” 

ENGELLERİMİ AŞTIM


“Önceleri evden çıkmaz, toplum içerisine karışmazdım” diyen doğuştan engelli Mihemed Ebbas (22) ise şunları söyledi:  “Toplumun biz engellilere bakış açısı özellikle akranlarımın yaklaşımları zorluyordu. Nûdem Engellilerle Yardımlaşma ve Dayanışma Örgütü’nün kurulmasıyla eskiye oranla toplum bilinçlendi. Bizlere ulaştı, yaşama katılmamızı sağladı. Önceden arkadaşların yoktu ama artık var. Kendimi ele alış, yaşama bakış açım değişti. Aslında ben değiştim. Fiziki engelin engel olmadığını her şeyi yapabileceğimi gördüm. Engellerimi aştım. Ben bir engelli olarak engellilere destek olduğumda huzura kavuşuyorum.”