Sadece Almanya’nın değil, Avrupa’nın da önde gelen uluslararası hukuk ve siyaset uzmanlarından Prof. Paech, işgalci Türk devletinin 19 Kasım 2022’den bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik devam eden saldırılarını ANF’ye değerlendirdi.
Kuzey Atlantik Anlaşması (NATO) üyesi Türkiye’nin son yıllarda insan hakları ile uluslararası hukukun kurullarını ayaklar altına aldığını hatırlatan Prof. Paech “Maalesef Kürt halkını hedef alan bu acımasız saldırılar sıradanlaştı” diye konuştu. Türkiye’nin de tarafı olduğu Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın maddelerine dikkat çeken Prof. Paech “Rojava’ya dönük artarak devem eden son saldırılarıyla Türk devleti, BM Anlaşması’nın 2. Maddesi’nin 4. ve 7. paragraflarını ihlal etti” dedi.
BM VE NATO ACİLEN MÜDAHALE ETMELİ
BM üyesi ülkelerin, bir başka ülkenin toprak bütünlüğü ile egemenliğine saygının söz konusu paragraflarla garanti altına alındığını vurgulayan Alman bilim insanı Prof. Norman Paech devamla şöyle konuştu: “Bu paragrafların ihlal edilerek başka bir ülkeye saldırıların gerçekleşmesi durumu Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmayı gerektirir. Bundan dolayı uluslararası toplum özellikle de BM ve NATO Türkiye’nin saldırılarının son bulması için acilen harekete geçmeli, bu duruma müdahale etmeli.”
Kürtler ve diğer halkların Kuzey ve Doğu Suriye’de herkesin eşit haklara sahip olduğu demokratik bir yapı kurduğunu ve bunun uluslararası güçlerce korunması gerektiğini belirten Prof. Paech “Kürtler DAİŞ çetelerini yenerek bütün insanlığı kurtardı, fakat maalesef şimdi bu saldırılarda hem ABD hem de Rusya tarafından yalnız bırakılıyor. Böyle açıkça dünyanın gözü önünde bu saldırıların gerçekleşmesi NATO ve batının ikiyüzlülüğünü de bariz biçimde ele veriyor” diye konuştu.
İÇİŞLERİ BAKANI’NIN SÖZLERİ KABUL EDİLEMEZ
Özellikle Almanya’nın istemesi halinde Erdoğan rejiminin bu saldırıları durdurabileceğini kaydeden Prof. Norman Paech “Batı ülkeleri içinde Erdoğan ile arası en iyi olan, en fazla işbirliği içinde olan ülke Almanya’dır. Almanya isterse askeri ve ekonomik yaptırımlara giderek uluslararası hukuku hiçe sayan bu saldırıların son bulmasını sağlayabilir” dedi.
Almanya’nın kendi payına düşen rolü oynayacağına Erdoğan rejiminin suçlarına arka çıktığını ve görmezlikten geldiğini ifade eden Prof. Paech devamla şunları söyledi: “Kişisel olarak beni kötü biçimde etkileyen ise İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in ‘Saldırılar orantılı olmalı’ sözü oldu, bu ifade kabul edilemez. Almanya açık biçimde ‘Bu saldırı hiçbir şekilde uluslararası hukuka ve NATO üyeliğine uygun değil’ diyerek tutumunu göstermesi gerekiyor. NATO’nun da bu konuyu gündemine alarak artarak devam eden Erdoğan rejiminin suç pratiğine dur demelidir.”
4. VE 7. PARAGRAF NE DİYOR?
Prof. Norman Paech’in dikkat çektiği Birleşmiş Millet Anlaşması’nın 2. Maddesi’nin 4. ve 7. paragrafları şöyle:
4. Paragraf: Tüm üyeler, uluslararası ilişkilerinde gerek herhangi bir başka devletin toprak bütünlüğüne ya da siyasal bağımsızlığa karşı, gerek Birleşmiş Milletler’in amaçları ile bağdaşmayacak herhangi bir biçimde kuvvet kullanma tehdidine ya da kuvvet kullanılmasına başvurmaktan kaçınırlar.
7. Paragraf: Bu Anlaşma’nın hiçbir hükmü, Birleşmiş Milletlere herhangi bir devletin kendi iç yetki alanına giren konulara müdahale yetkisi vermediği gibi üyeleri de bu türden konuları bu Antlaşma uyarınca bir çözüme bağlamaya zorlayamaz; ancak, bu ilke VII. Bölümde öngörülmüş olan zorlayıcı önlemlerin uygulanmasını hiçbir biçimde engellemez.