Demokratik Birlik Partisi (PYD) Genel Meclisi, 1 Kasım Dünya Kobanê Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
PYD, “1 Kasım’da dünya halkları, siyasi partiler, hareketler, yazarlar, aydınlar, siyasetçiler, sanatçılar ve parlamenterler Kobanê direnişinin yanında durdu. Özgürlük isteyen milyonlar YPG ve YPJ devrimcilerine destek verdi.
21’nci yüzyılda Kobanê direnişin sembolü haline geldi, ‘An serkeftin an serkeftin’ şiarıyla savaşçıların mermi sesleri dünyanın dört bir yanında yankılandı. Kobanê direnişi, özgürlük devrimcileri için sembol haline geldi ve teröre karşı özgürlük mücadelesinin temeli oldu.
Bu vesileyle dünyaya tehdit olan karanlık teröre karşı duran şehit ve gazilerimizi anıyoruz. Aynı zamanda halkımızın güvenlik ve barış içinde yaşaması için büyük bedeller veren şehit ailelerini selamlıyoruz" dedi.
PYD Genel Meclisi açıklamasında şu hususlara yer verildi:
"8 yıl aradan sonra, Türk devleti ve kendini muhalif olarak gösteren terörist çeteler, bugün bile terör örgütü DAİŞ’in yenilgisini kabul etmiyor. İşgalci Türk devleti, 2018 yılında Efrîn Kantonu’na düşmanca saldırdı. QSD ve Uluslararası Koalisyon DAİŞ’i Baxoz’da yenilgiye uğrattıktan sonra Türk devleti bu kez de 2019’da Serêkaniyê ve Girê Spî bölgelerinden başlayarak periyodik bir şekilde onun işgali altında olmayan bölgelere saldırdı. Kobanê, Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine yönelik yeni işgal tehditleri savuruyor. Uluslararası kamuoyu ve garantör güçler Türk devleti ve çetelerinin işgal altındaki bölgelerde insanlığa ve doğaya karşı işlediği suçlara sessiz kalıyor. Bu suç bütün uluslararası hukuk ve sözleşmeleri aştı.
Bir kez daha uluslararası topluma ve dünya halklarına Türk devletinin DAİŞ’i farklı isimlerde 8 yıl öncesinden daha tehlikeli bir şekilde canlandırmaya çalıştığını belirtiyoruz. Çünkü Türk ve diğer işbirlikçi rejimlerin amacı, sadece Kuzey ve Doğu Suriye ve bölgenin tamamı değil bütün dünyaya karşı tehdit oluşturmaktır. Son zamanlarda işgal altındaki bölgelerde işlenen suçlar ve yaşanan olaylar Türk rejimi ve Suriye halkını kurban etmek isteyen terör kaosunu destekleyen diğer rejimlerin anlaşması sonucudur.
Bütün dünyaya barışçı olduğumuzu ve özgürlük, halkların kardeşliği, ortak yaşam ve çözümün devrimcileri olduğunu duyuruyoruz. Direnişimiz halkımıza yönelik yapılan zulme karşıdır. Öte yandan özgür, adil, eşit ve hiçbir ayırım yapmadan tüm farklılıkları kucaklayan bir toplum için mücadele ediyoruz.
Bu bağlamda Suriye krizinin başından bu yanan demokratik ilkeler temelinde siyasi ve ulusal bir projeye sahip olduğumuzu duyurduk, alternatif üçüncü yolu seçtik. Devrimci ve demokratik çizgimizde ısrarlıyız çünkü Suriye’yi bu krizden kurtaracak tek yol BM’nin 2254 kararıdır. Bütün sivil, demokratik siyasi bileşenlerle Kuzey ve Doğu Suriye’de demokratik Özerk Yönetim modelini inşa etmede herkesin katılımını gerçekleştirmek istiyoruz.
PYD Genel Meclisi olarak bir kez daha Kobanê ve kahramanlarının direnişine destek veren bütün dünya halkına teşekkürlerimizi sunuyoruz. O kahraman şehitlerin kanıyla kurulan Demokratik Özerk Yönetim’e destek vermeleri çağrısında bulunuyoruz. Bu yönetim, Suriye halklarının umudunun gerçekliğini ifade ediyor. Bir kez daha insanlık için tehdit oluşturan terör, karanlık zihniyete mücadele sözünü veriyoruz. İşgal ve çetelere karşı direnişimiz işgal altındaki bölgeler özgürleşinceye ve mülteciler yurtlarına dönene kadar mücadelemiz devam edecek.”