Qamişlo halkı: Sonuna kadar gerillanın yanındayız
İşgalci Türk devletinin gerillaya yönelik kimyasal silahlar kullanmasına karşı Qamişlo’da yüzbinlerin toplandığı eylemde, birçok eylemci işgal saldırıları ve kimyasal kullanımına tepki gösterdi.
İşgalci Türk devletinin gerillaya yönelik kimyasal silahlar kullanmasına karşı Qamişlo’da yüzbinlerin toplandığı eylemde, birçok eylemci işgal saldırıları ve kimyasal kullanımına tepki gösterdi.
İşgalci Türk devletinin gerillaya karşı kimyasal silah kullanımını protesto etmek için Rojava’nın Qamişlo kentinde bir araya gelen yüz binlerce kişi, 12 Mart Şehitler Stadı’nda bir araya geldi.
Miting sırasında birçok eylemci ANF’ye konuştu.
Hediya Ramo Musa: “Türk devleti tüm dünya hukukunu ayaklar altına alarak, dağda gerillaya karşı kimyasal silah kullanıyor. Bugün bizim burada toplanmamızın nedeni de her ne olursa olsun, gerillanın arkasında olduğumuzu söylemektir. Bizler çocuklarımızla, malımızla her şeyimizle gerillanın yanındayız. Biz her şeyimizle Önderliğimiz ve gerillamızın yanındayız. Önderliğimiz özgürleşmeden biliyoruz, ne toplumumuz nede kadın özgürleşecek. Bu nedenle biz önderliğimizi özgürleştirene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Biz gerillamız ve şehitlerimiz mücadelesinin asla yalnız bırakmayacağız.”
Süleyman Elo: “Türk devleti her açıdan kaybetti. Diplomatik, siyasi, toplumsal ve askeri boyuttan kaybetti. Bu nedenle bugün dünyada hiçbir şekilde kabul edilmeyecek kimyasal silah gibi en kirli yöntemlere başvuruyor. Aslında Türk devleti ilk kez bu tür kirli yöntemleri kullanmıyor. Daha önce de Efrîn, Serêkaniyê, Girê Sipî direnişlerinde yine bu tür savaş suçlarını işlemişti. Bugün burada da Kürt halkı bu kirli politika ve savaş suçlarına karşı başkaldırıyor ve direnişini gösteriyor. Bu da şunu ifade ediyor; Kürt halk büyük bir direniş ve mücadele yürütüyor. Kürt halkı artık hiçbir zaman inkâr, imha ve özellikle Türk devletinin bugün yürüttüğü siyaseti kabul etmeyecek. Diğer taraftan dünya da bugün bu kirli saldırılara karşı sessiz kalıyor. Birleşmiş milletler, dünya devletleri ve birçok devlette bu ittifakları kabul etmiş. Ancak bu hiçbir şekilde uluslararası hukuka göre de kabul edilemez. Çünkü, Türk devletinin bu suçları belgelerle, videolarla tespit edildi. İfşa oldu. Ama bugüne kadar da BM ve uluslararası devletler tarafından hiç bir tepki verilmiş değil, sessiz kalınıyor. Bugün bu halk burada bu sessizliği protesto ediyor. Çünkü, bu sessizlik aynı zamanda Türk devleti ile işbirliği anlamına geliyor.
Bugün dağlarda savaş bu gerilla, tüm halkların ve insanlığın haklarına hizmet edecek bir proje için mücadele ediyor. Aynı zamanda bu proje tüm dünya için de bir çözüm örneği haline gelmiştir. Bu anlamda bugün onlara sahip çıkmak hem insani ve vicdani bir görevdir (…) Gerilla dağda ve halk sokaklarda, alanlarda olduğu sürece bu mücadele devam edecek.”
Şehit annesi Henife Ana: “Türk devletinin gerillaya karşı yaptığı bu saldırıları kınamak için geldim. Erdoğan onlardan ne istiyor, kimyasal silahlarla vuruyor. Gerilla kimdir? Bizim çocuklarımızdır, kardeşlerimizdir ve ailemizdir. Herhalde bu çocuklar uzaydan gelmediler. Erdoğan ne yaparsa yapsın biz kendi çocuklarımızın yanında yer alacak.”
Sanatçı Sipan Xelat: “Bugün burada Kuzey ve Doğu Suriye kentlerinden gelen yüzbinlerce insanın, Türk devletinin gerillaya ve Kürt halkına karşı yaptığı zulmü kınamak için toplanmış. Bu halk ayakta olduğu sürece Türk devleti bu halkın iradesini kıramayacak. Bu halkın direnişi devam ettiği sürece ve bugün bu kadar büyük bir sayı ile halk alanlara akıyorsa, bu zaferin bizim olacağını gösteriyor. Türk devletinin bugün medya savunma alanlarına karşı bu saldırıları, Türk devletinin aslında çöktüğünün göstergesidir. Çöküşünü saklamak ya da biraz daha ömrünü uzatmak için bu kirli yöntemlere baş vuruyor. Kürdistan dağlarında bugün gerilla tüm gücü ve iradesiyle varlık savaşı veriyor. Kürt halkı ve tüm Ortadoğu halkları için mücadele ediyor. Ve bugün tüm dünya da bu büyük savaşa tanıklık ediyor. Türk devletinin hiçbir saldırısı bu direnişi kıramayacaktır. Kürt halkı bu direnişle, gerillasına sahip çıkıyor. Diğer taraftan da artık dünya halklarının da bu direnişini görmesi gerekiyor. Kendini insan hakları savunucusu olarak ifade eden devletler, insan hakları kurumları bir heyet oluşturup Avaşin ve Zap’a gitmeliler.”
Serêkaniyê’den gelen Bahoz: Türk devletinin gerillaya karşı yaptığı saldırılara karşı, biz Rojava gençleri direnişimizi sürdüreceğiz. Türk devletinin Kürdistan’a yönelik saldırıları herkes tarafından görünüyor. Tüm dünya gerillaya karşı yapılan kimyasal saldırılara tanık ama ses etmiyorlar. Gelip görmeleri gerekir ve onlarında artık buna karşı tavır sahibi olmaları gerekir.”