Şehitlerin gözünden Kobanê direnişi-III-

Kobanê direnişinin büyük komutanlarından Şehit Rêzan Amed: “Her yerde kan döktük, şehit, yaralı verdik ve böylece Kobanê şehrine ulaştık. Her yönden bir dakika nefes almalarına izin vermedik, rahat bırakmadık.”

Kürt Özgürlük gerillası Ümit Tarhan (Rêzan Amed). DAİŞ’in Kobanê’ye saldırı başlatmasının ardından Kürdistan dağlarından yönünü Rojavayê Kurdistan’a direnişin merkezi olan Kobanê’ye çevirdi.  Kobanê’nin özgürleşmesine şahit olan Komutan Şehit Rêzan, görevini tamamlamasının ardından tekrar özgürlük dağlarına döndü.

18 Mayıs 2022 yılında Medya Savunma Alanları’nda şehit düşen Rêzan Amed, Kobanê savaşında en ön cephelerde yer aldı.

Rêzan Amed Kürdistan Özgürlük Dağları’na dönmeden önce içinde yer aldığı direnişi şöyle anlattı:

‘KORKU YAYMAK İSTEDİLER AMA KORKAN ONLAR OLDU’

“İlk konseptlerini Araplar, aşiretler, El-Nusra üzerinden uygulamak istediler, tutmadı. Ardından ikinci konsept geldi; Kobanê’yi ele geçirmek için Sirîn’e yönelmek. Sirîn’de buğday silolarına ulaşarak ikinci konseptlerini yürürlüğe koymak istediler ama bu da tutmadı. Bu sefer de Sirîn direnişinde çakılı kaldılar. Üçüncü konseptlerini ise yaz ayında Zormixar köyüne ve o hat üzerinde gerçekleştirerek Kobanê’ye giriş yapmak oldu. Tabi bu da olmadı, mümkün değildi. Farklı ve daha büyük bir konsept uygulayarak ancak Kobanê’ye giriş olurdu. DAİŞ, Kobanê çevresindeki uzman ve tecrübeli ayrıca silah teçhizatımızı imha ederek elini kolunu sallayıp Kobanê’ye girme hayali kuruyordu. Zormixar köyü direnişine çarpan DAİŞ, hayalinin gerçekleşemeyeceğini aslında anlamış, Kobanê’ye girişinin öyle kolay olmayacağını görmüştü. Dolayısıyla Avdikê köyüne yöneldiler.

Onlarca tanka, yüzlerce DAİŞ çetesine karşı 12 fedai, çetelerin Serzûrî köyüne girmesine müsaade etmedi. Arkadaşlar kleşleriyle düşman ise tanklarıyla, panzerleriyle, doçkalarıyla saldırıyordu. Arkadaşlarımızın elinde ise sadece bomba ve kleş vardı. Bu direniş ruhu Amed direnişinin ruhudur. Bu saldırılara karşı asla teslim olmadılar. Şehit Rodî ve Serxwebûn arkadaşlar bu direnişe öncülük etti. Sabah saatlerine kadar mevziilerini bırakmadılar, çatışma ve savaşın ortasında kaldılar, geri adım atmadılar ve şehadete ulaştılar. Arkadaşlar çemberde kalmıştı. Şehit Rodî, telsizden “moralinizi hiç düşmesin, moralimiz güçlüdür, direniyoruz. Mermilerimiz, silahlarımız, cephanemiz var, direniyoruz. Savaşacağız” dedi.

Tank, katyuşa, havan, doçka akla gelebilecek her bir silahla saldırdılar. Kobanê’ye girmek için her bir cephede yaklaşık 20 30 tane tankla üzerimize geldiler. Her yerde savaş vardı, her bir noktada çatışma yaşanıyordu. Her bir yerde kan döktük, şehit verdik, yaralı verdik ve böylece Kobanê şehrine ulaştık. Her yönden bir dakika nefes almalarına izin vermedik, rahat bırakmadık. Sabotaj, suikast, pusu, manevra taktiğiyle nefessiz bıraktık, her bir yerde direniş vardı. Düşman öyle elini kolu sallayarak rahat bir şekilde Kobanê’ye giremedi.

Zayıf noktayı bulmaya çalışıyorlardı. İkinci taktikleri ise korku yaratmaktı. Karşı tarafı korkutma, panik yaratmayı amaçlıyorlardı. En büyük paniği ne yaratıyordu; patlamalar. Fakat bu manevra taktikleri, büyük patlamalardan on kat daha güçlü eylemler, çıkışlar yaptık. Bizim de birçok savaş taktiğimiz vardı. Manevra kabiliyetimiz çok yüksekti. Tabi bir de sabotaj branşında da gelişmiştik. Her yerde sabotaj, her bir adım da mayın. Adımını atar atmaz mayına basacak şekilde yöntemler geliştirdik. Onlar büyük patlamaları esas aldı biz ise onları imha edecek tarza mayınlamayı esas aldık. Her bastığı toprakta patlama olacaktı. Oldu da. Uzun bir zamana kadarda birbirlerine hangi tarafta mayın olduğunu söylemezlerdi, görmüş olsalar bile yanındaki çeteye söylemezlerdi. Çünkü bilmeleri demek o bölgeye, köye veya alana gitmemek demekti. Korku ve paniğin yaşanmaması için gizliyorlardı. Bunun için kim o yollardan geçtiyse mayın patladı, kim evlere girdiyse mayını patlattık, kim yaklaştıysa imha oldu. En sonda ise bir iki kişilik bir iş olmadığını, herkesin imha olduğunu anladılar. Artık öyle rahat rahat hareket edemiyordu, korku yaymak istediler ama korkan onlar oldu, adım atamaz düzeye getirdik, imha oldular.

Miştenûr Tepesi alındıktan sonra da Kobanê şehrini tekrardan işgal etme hayalleri vardı. Hala ısrar ediyorlardı. Takviye gönderiyorlardı. Tank, panzer gönderiyorlardı. Keşif yapıyorlardı. Bir daha da kimse halkı bu topraklardan çıkaramaz. Biz burada olduğumuz sürece halkımızda burada olacaktır. Halkımız ağır bedeller de ödese, kanda dökse bir daha topraklarından çıkmayacak. DAİŞ çeteleri bunu anladı. YPG’nin yok olamayacağını, Kürt halkının kırılmayacağını gözleriyle gördü. Önder Apo, bu iradeyi her yerde yarattı. Özgür Kürt iradesi yarattı. Direnişçi Kürt iradesini yeniden diriltti. Artık Kürtler kolay kolay kırılmayacak. Kürtler Kobanê’de direndi, hala da direniyor. Kobanê, dünyada direniş sembolü oldu.

*Berxwedana Sedsalê belgeselinden derlenmiştir.