GÖRÜNTÜLÜ

Rihan Loqo: Yeni Suriye anayasasını kadınlar inşa etmeli

Kadınların Suriye’de milliyetçi, dinci, cinsiyetçi ve ulus zihniyete karşı büyük mücadele verdiğini vurgulayan Rihan Loqo, kadın iradesini yok sayan Suriye anayasasını kabul etmeyeceklerini belirterek, “Yeni Suriye anayasasını kadınlar inşa etmeli” dedi.

RIHAN LOGO

Esad rejiminin çöküşünü fırsata çevirmek isteyen işgalci Türk devleti Kuzey-Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını sürdürüyor.

Türk devletinin eğittiği çetelerin, halkların kardeşliğini ve kadın iradesini zayıflatmaya çalıştığını söyleyen Rihan Loqo, farklı kimliklere sahip bu çetelerin aynı amaca hizmet ettiğini ifade etti.

Özerk Yönetim modelinin bir ilk olduğunun altını çizen Rihan Logo, “2005-2012 yılları arasında kadınlar toplumsal değişimlerin öncüsü oldu ve bu devrim, kadınların öncülüğüyle gerçekleştirildi. Kadınlar, Kuzey ve Doğu Suriye'de komün, meclis, savunma, akademi, ekonomi ve adalet alanlarında sistemlerini inşa ettiler. Özerk Yönetim, demokratik aile, eşbaşkanlık, demokrasi, eşitlik ve özgürlük temelinde bir paradigmayı öne çıkardı. Bu muazzam örgütlülük, sadece bölgede değil, dünya genelinde yeni bir modelin oluşmasına katkı sağladı. Eşbaşkanlık sistemi en önemli kazanımlarımızdan biridir ve bu Jin Jiyan Azadî felsefesiyle gerçekleşti.


Rojava Devrimi, Jineoloji bilimini temel alarak gelişti ve bu bilim, Özerk Yönetimin tüm kurumlarının inşasında önemli bir rol oynadı. Kadınların katkısıyla kurulan Özerk Yönetim, bugün Kürt kadınların öncülüğünde Arap, Süryani, Ermeni, Çerkes ve Türkmen kadınların oluşturduğu Kadın Konfederasyonu ile birlik içinde, milliyetçiliğe, cinsiyetçiliğe ve dinciliğe karşı mücadele etmektedir. Kadınların örgütlenmesi ve birlikte hareket etmesi Rojava Devrimi'ne zenginlik katmıştır. Böylece Rojava Devrimi, Kadın Devrimi olarak tarihe geçmiştir. YPJ ve Kadın İç Güvenlik Güçleri’nin de kurulması bir farklılığımızı da ortaya koymuştur ki DAİŞ çetelerine karşı nasıl bir mücadele verdikleri görülmüştür” diye konuştu.

SİSTEM KADINLARI YAŞAMDAN SOYUTLAMAYI AMAÇLIYOR

Rosa Luxemburg’dan Sakine Cansızlara kadar erkek egemen zihniyete karşı büyük bir mücadele verildiğini kaydeden Rihan Loqo, Suriye rejiminin devrilmesinin ardından yeni Suriye’nin inşası için de şunları belirtti: “Kürt kadınların milliyetçilik, cinsiyetçilik ve dinciliğe karşı aralıksız bir mücadele verilmiştir. Kuzey ve Doğu Suriye, Suriye’nin bir parçasıdır. Suriye de Ortadoğu’nun bir parçasıdır. 21. yüzyılda kadınlar öncülüğünde erkek egemen zihniyete karşı muazzam bir direniş sergilendi ve sergilenmeye devam ediyor. Milliyetçilik, cinsiyetçilik ve dincilik zihniyeti özgür bir yaşamın, demokratik bir ailenin, demokrasinin, eşitliğin inşa edilmesine engel oluyor. Kadınların söz hakkı, irade sahibi olması engelleniyor. Siyaset başta olmak üzere yaşamın tüm alanından soyutlanmak isteniyor. Bu zihniyetlerin temel amacı kadının rengini, fikrini ve eylemini ortadan kaldırmaktadır. Bu zihniyeti eleştirmekle yetinmiyoruz kadınların ortak mücadelesiyle bu zihniyete karşı savaş yürütüyoruz.

Kadınlar tarafından Suriye’de uzun yıllardır mücadele veriliyor. Eşit, demokratik, barışçıl ve özgür bir yaşam için büyük bedeller verdik. Demokratik, eşit, adaletli ve barışı esas alan yeni bir Suriye istiyoruz. Yeni Suriye anayasası kadınlar öncülüğünde inşa edilmelidir, kadınların hakları güvence altına alınmalıdır. Suriye’deki halkların kültürel zenginliği korunmalı, varlıkları güvence altına alınmalıdır ki Kuzey ve Doğu Suriye’de ilan edilen Toplumsal Sözleşme buna bir örnektir. Nasıl ki Toplumsal Sözleşmede kadınların, çocukların, engellilerin, yaşlıların kısacası toplumun her bir ferdinin hakkı korunuyorsa yeni Suriye anayasasında da böyle olmalıdır. Böyle olmazsa demokratik, eşit, adaletli ve barışçıl bir Suriye’den bahsetmek mümkün değildir.”

FARKLI İSİMLERLE ÖRGÜTLENEN ÇETELERİ TÜRK DEVLETİ EĞİTTİ

Türk devletinin, Rojava Devriminden bu yana halkların kardeşliğini, kadın iradesini, demokrasiyi, eşitliği dolayısıyla Demokratik Ulus projesini hedef aldığına dikkat çeken Rihan Logo, yeniden inşa edilecek Suriye’de hükümetin Türk devletinin oyununa gelmemesi gerektiğini belirterek, “Türk devletinin amacı Demokratik Ulus projesinin tasfiyesidir. Nitekim bu projeyi ortadan kaldırmak için tüm imkânlarını seferber etmiş durumda. Günümüze kadar da elinde teknik imkân ve eğitti çeteler aracılığıyla saldırılarına devam etmektedir. Çetelerin tümü yıllardır Türk devleti tarafından eğitilmektedir. Kadınları, çocukları katleden Bağdadi öncülüğündeki çete gruplarıyla, Erdoğan, Colani gibilerini farklı ele alamayız. Suriye rejimini devirenlerin eliyle önceki dönemlerde büyük katliamlar gerçekleştirildi.

Bu yoğun saldırılara rağmen Suriye’de en güvenlikli, istikrarlı, barışın, adaletin sağlandığı yer Kuzey ve Doğu Suriye’dir. HTŞ tarafından devrilen Suriye rejiminin ardından geçici Suriye hükümetinin ilanından bu yanan titizlikle gelişmeleri takip ediyoruz. Şu ana kadar kadın iradesini, özgürlüğünü savunan, kadını bir irade ve varlık gören bir yaklaşımla karşılaşmış değiliz. İlk günden bu yana kadının başörtüsü takması şart koşularak yol alındı, bilim kadınları hedef alındı ve katledildi. Görüne o ki şeriata dayalı katı bir dinciliği merkezine alan bir Suriye inşa edilmek isteniyor. Bu nedenle cinsiyetçiliğe ve işgale karşı mücadelemiz aralıksız bir şekilde devam edecektir. Kadın özgürlüğünü esas alan bir sistemi inşa etmek kolay olmadı. Kadın özgürlüğüne dayalı sistemimizden taviz vermeyeceğimizi her kesim bilmelidir” şeklinde konuştu.

KRİZİ ÇÖZEBİLECEK TEK GÜÇ ÖNDER APO VE PARADİGMASIDIR

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Suriye krizine dönük yıllar önceki değerlendirmelerini hatırlatan Rihan Loqo, Öcalan’ın dünya krizini çözecek gücü olduğuna vurgu yaparak konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Halkların çıkarlarını gözetmeyen uluslarına odaklanan zihniyetler her geçen gün krizi derinleştirmektedir. Kısa bir süre önce Önder Apo ile görüşme sağlandı fakat devamı gelmedi. Eğer bugün Önder Apo ile görüşme sağlanmış olsaydı Suriye krizi bu denli derinleşmeyecekti. Ulus devlet çıkarlarını gözeten güçler de bunun farkında olduğu için tecrit aralıksız bir şekilde devam etmektedir. Halkların kardeşliğinden yanaysak, barışı, demokrasiyi, huzuru ve adaleti savunuyorsak Önder Apo’nun görüşlerinin halklara ulaşması gerekmektedir. Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan halkların Önder Apo’nun paradigmasına olan güveni tamdır ve acilen görüşme sağlanmasından yanadır.

Günümüzde devam eden savaş, varlık ve yokluk savaşıdır. Bu nedenle, bu savaş, özgürlük savaşıdır. Kuzey ve Doğu Suriye halkları 12 yılı aşkın bir süredir muazzam bir mücadele vermektedir ve bu mücadele sonucunda büyük bedeller ödemiştir. Kadınlar öncülüğünde varlık savaşı verildi, DAİŞ yok edildi ve YPJ-YPG sayesinde sadece Kuzey ve Doğu Suriye değil dünya büyük bir felaketten kurtarıldı.  Varlık ve yokluk savaşının verildiği böylesi tarihi anda herkesi Jin Jiyan Azadî felsefesine sahip çıkmaya, büyük emek ve bedellerle örülen özgür yaşam mücadelesi etrafında kenetlenmeye çağırıyorum.”