Ukrayna’da Rus güçlerine karşı savaşta hayatlarını kaybeden Dan Burke ve Sam Newey, ülkelerinde medya tarafından kahraman olarak ilan edildi.
Geçtiğimiz günlerde Dan Burke’un cenazesi Ukrayna’nın güneydoğusunda bulundu. Sam Newey ise ülkenin doğusunda Rus güçleriyle çatışmada hayatını kaybetti.
İki İngiliz gönüllünün Ukrayna’daki ölümü, ülkedeki medya organlarında geniş yer buldu. Birçok haberde Burke ve Newey, “fedakar ve cesur savaşçılar” olarak nitelendirildi.
İşin ilginç tarafı Dan Burke, YPG saflarında DAİŞ’e karşı savaştığı için yedi ay boyunca hapiste tutulmuştu. Sam Newey ise daha 19 yaşında olmasına ve hiç Rojava’ya gitmemesine rağmen ceza almıştı.
Konuyla ilgili olarak konuşan ve kendisi de daha önce Rojava’da savaşmış olan Sam’ın abisi Dan Newey, her iki enternasyonalistin de kahraman olduğunu ifade etti.
Newey; “Rojava'nın özgür halkları DAİŞ ile Batı arasındaki barikattı. Onların fedakârlıkları olmasaydı DAİŞ daha fazla acı ve kaos yaratırdı; şimdi aynı şey Ukrayna için de söylenebilir. Bu hepimizin mücadelesidir - ne pahasına olursa olsun otoriterliğe karşı direnmeliyiz" dedi.
Dan Burke, 2017 yılında Rojava’ya gitmiş ve DAİŞ ile savaştıktan sonra 2019 yılında ülkesine dönmüştü. Bir kahraman gibi karşılanmayı bekleyen Burke’u, ülkesinde “terörizm” suçlamaları bekliyordu. Dan Burke ve Sam Newey, dört arkadaşlarıyla birlikte yargılanmaya başlandı.
19 yaşındaki Sam Newey, abisi Dan Newey’e 150 sterlin gönderdiği için “terörizme maddi destek” suçuyla yargılandı.
Mahkeme daha sonra düştü ama Dan Burke, cezaevinde tam yedi ay hapsedildi. Hatta bazı medya organları onu dalga geçer gibi “Jihadi Dan” olarak nitelendirdi.
Sam Newey ve babası da kefaletle serbest kaldı, işlerini kaybetti ve birçok kez ev ve okuldaki odaları polis baskınına uğradı.
Sam Newey, 31 Ağustos günü Ukrayna’da ön cephede hayatını kaybetti. 11 Ağustos’ta öldürüldüğü düşünülen Dan Burke’ın ölümü konusunda ise soruşturma devam ediyor.
Her iki enternasyonalistin ölümünün ardından bir açıklama yapan Kurdistan Dayanışma Ağı, şunları belirtti: “Her iki enternasyonalist de Ukrayna'yı savunmak için hayatlarını kaybeden kahramanlar olarak hatırlanacaktır. Ancak her ikisi de Birleşik Krallık'ta sıradan hayatlar yaşamalarını engelleyen devlet tacizi ve zulmüyle karşı karşıya kaldı. Birleşik Krallık'ın Türkiye'nin Kürtlere karşı yürüttüğü savaşa verdiği ikiyüzlü destek, Birleşik Krallık hükümetinin Ukrayna'da demokrasiyi, kendi kaderini tayin hakkını ve temel hakları destekleme iddiasını alay konusu haline getirmektedir.”