TEV-DEM yaptığı yazılı açıklamada "Efrîn’in işgali üzerinden 6 yıl geçti. Çağın Direnişi olarak nitelendirilen Efrîn halkının 58 gün boyunca verdiği mücadele, bu direnişte şehit olan kahramanlarımızın ve direnişçi tüm Efrîn halkımızın sergilediği tarihi tutumu karşısında eğiliyoruz” diye belirtti.
Altı yıldır bölgede insanlığa karşı suçlar işlendiğini kaydeden TEV-DEM, “Türk devleti ve çetelerin işgalcin ilk gününden bu yana sunduğu tek şey, kültürel altyapının, insani, toplumsal ve tarihi değerlerin yağmalanması ve tahrip edilmesi oldu” diye ekledi.
TEV-DEM devamla şunları ifade etti:
“Son 6 yıldır Efrîn, ırkçı ve şovenist zihniyetin acımasızlığına maruz kalmaktadır. Efrîn'i Suriye topraklarından ayırmayı hedefleyen demografik değişim politikaları çerçevesinde, keyfi olarak inşa edilen sömürge evleri ve tarım arazilerinin çeteler tarafından sonradan Efrîn’e yerleştirilenlere verilmesi gibi uygulamalar, bu zihniyetin vahşi yüzünü gözler önüne sermektedir. Aynı zamanda, bölgede Türk dilinin ve parasının dayatılmasıyla kültürel asimilasyon girişimleri sürerken, Türkiye'nin Kürt halkına yönelik tehlikeli ve kirli politikalarının bir sonucu olarak, çeteler aracılığıyla hırsızlık, talan ve kaçırma gibi suçlar işlenmeye devam ediliyor. Yüzlerce Efrin insanı kayıp ve akıbetleri bilinmiyor, çok sayıda yurttaş Türkiye zindanlarında rehin tutuluyor, serbest bırakılmaları karşısında fidye isteniyor. Doğa talan ediliyor, yurttaşların mal ve varlıkları gasp ediliyor ve milyonlarca zeytin ağacı kesiliyor. Bölge halkına karşı da insanlık dışı suçlar işlenmeye devam ediyor. En son Cindirese ilçesinde bir çocuk vahşice katledildi. Bu katliam Efrin’de kalan diğer yurttaşların bölgeyi terk etmesine yönelik bir tehdit mesajıydı.
Efrin'in işgali uluslararası toplumun onayıyla gerçekleşti ve bu nedenle işgale karşı sessiz kalındı. Uluslararası toplumun politikalarının başarısızlıkla sonuçlanması ve BM ile insani ve hukuki kuruluşların rol eksikliği, bölge halkını gerçek bir felaketle karşı karşıya bırakmıştır.
Efrîn, zamanında demokrasi ve halkların kardeşliğinde en iyi model olarak tanınan bir yerken, bugün işgalci Türk devleti ve çetelerinin halkların iradesine karşı olan tahammülsüzlüğü ve nefreti yüzünden en zorlu süreçlerden geçiyor.
İşgal ardından Şehba göçmen kampına yerleşen Efrin halkımız işgal saldırılarına ve Şam Hükümeti’nin ambargosuna rağmen kendi topraklarına dönme umuduyla amansız bir mücadele veriyor.
TEV-DEM olarak, Efrîn'deki uygulamalara derhal müdahale etmeleri için başta BM olmak üzere tüm ulusal, siyasi ve toplumsal kültürel güçlere, sivil toplum kuruluşlarına ve Suriye'deki ilgili taraflara çağrıda bulunuyoruz. Efrin, unutulmuş ve Türk devletinden doğrudan destek alan terör çete gruplarının meskeni haline gelmiş durumda.”