İşgalci Türk devleti ve çetelerinin 8 Aralık 2024’ten bu yana Tişrîn Barajı ve Qerekozax Köprüsü’ne yönelik saldırılarına karşı Kuzey ve Doğu Suriye halkı, 8 Ocak’ta başlattığı nöbet eylemini sürdürüyor.

Cizir, Reqa, Tebqa ve Fırat kantonlarından halk dönüşümlü olarak nöbet eylemlerine devam ederken, işgalci Türk devleti ve çetelerinin aralıksız olarak barajda nöbet eylemi yapan halka karşı saldırıları sürüyor. 8 Ocak’ta başlatılan eylemin ilk gününde Türk devleti halk konvoyunu savaş uçaklarıyla hedef almış ve bu saldırıda 5 yurttaş şehit düşerken, 15 yurttaş yaralanmıştı. Tüm bu saldırılara rağmen halk geri adım atmayarak eylemini sürdürüyor.

Türk devleti ve çeteleri dün, Fırat kantonundan nöbet eylemini devralmak için baraja doğru yola çıkan konvoyu tekrar hedef aldı. Ancak halk defalarca savaş uçaklarıyla vurulmasına rağmen yine geri adım atmayarak baraja ulaştı. Ancak işgalci Türk devleti, baraja ulaşan halkı tekrar hedef aldı ve toplamda bu saldırılarda 4 yurttaş şehit düşerken, 19 yurttaş da yaralandı.

ANF’ye konuşan Tişrîn Barajı’nda nöbete devam eden eylemciler, işgalci Türk devletinin tüm saldırılarına karşı direnişlerini sürdüreceklerini belirttiler.

‘NE OLURSA OLSUN DİRENECEĞİZ’

Asla direnişlerinden vazgeçmeyeceklerini belirten Şerzat Mihemed, şunları söyledi: “Biz bugün burada kendi topraklarımızı koruyoruz. Ben Kobanêli bir genç olarak, her ne olursa olsun direnişimizden vazgeçmeyeceğiz. Bizim hiçbir zaman kimsenin toprağında gözümüz olmadı, kimseye de saldırmadık. Bu topraklar bizim. Biz ya bu topraklarda özgür yaşayacağız ya da şehit düşene kadar direnmeye devam edeceğiz” dedi.

‘KÜRTLER ASLA TESLİMİYETİ KABUL ETMEZ’

Erdoğan’ın bu topraklarda hiçbir hakkının olmadığını ifade eden Doğam adındaki yurttaş da şunları belirtti: “Tüm dünya kanunlarına göre barajların hedef alınması suçtur. Ancak Türk devleti her gün barajımızı hedef alıyor. Savaş uçaklarıyla saldırıyor. Bugün bu baraj yıkılırsa onlarca yerleşim alanı sular altında kalacak. Kimse bunu görmüyor mu? Türk devleti, Türk halkının güvenliği diyor, peki Kürt halkının ve Arap halkının güvenliği ne olacak? Her gün katlediyor, saldırıyor ve işgal ediyor. Burası bizim topraklarımız, bizim barajımız, Erdoğan’ın burada hiçbir şeyi yok. Bu topraklar bizim ve biz asla ne kendi direnişimizden vazgeçeceğiz ne de teslimiyeti kabul ederiz. Uluslararası insan hakları varsa, bugün burada yaşananlara karşı tavır sahibi olmalılar. Ancak onlar da sessiz kalarak bunu onaylamış oluyorlar. Ancak herkes bunu iyi bilsin Kürtler asla teslimiyeti kabul etmeyeceklerdir.”

Tişrîn Barajı’nın binlerce Kürt gencinin kanlarıyla özgürleştirildiğini ifade eden Edlê Romi de, Türk devletinin saldırılarına dikkat çekerek Türk devletinin hiçbir şekilde bu saldırılarla Kürt halkının ve gençlerinin iradesini kırmayı başaramayacağını, her şeye rağmen bu direnişlerine devam edeceklerini dile getirdi.

Mihemed Eli Şêx ise “Haftalardır bu topraklarda büyük bir direniş var. Türk devleti günlerdir halkı bombalıyor, katliam yapıyor. Ancak şu iyi bilinsin, bu topraklar ve Tişrîn Barajı bizim çocuklarımızın kanlarıyla özgürleştirildi. Hiçbir zaman Türk devletinin bu toprakları işgal etmesine izin vermeyeceğiz” dedi. 

Ezedîn Şêx ise şunları belirtti: “Tüm dünyanın gözü önünde, Türk devletinin Kürtlere karşı başlatmış olduğu bir soykırım savaşı var. Erdoğan açık bir şekilde çıkıp Kürt halkını tüm kazanımlarıyla birlikte gömeceğini söyledi. Türk devletinin buradaki tek amacı Kürtleri yok etmek, katliamlardan geçirmek ve tüm bölgeyi ele geçirmektir. Sadece Kürt halkına karşı da değil bu savaş, tüm bölge halkına karşıdır. Bu nedenle bizler bugün Tişrîn Barajı’nda Kuzey ve Doğu Suriye’nin tüm halk bileşenleriyle birlikte Erdoğan’ın işgalci saldırılarına karşı direniyoruz. Direnişimiz devam edecek ve tüm dünya da bunu iyi bilsin, Erdoğan bu topraklarda istediği emellerine asla ulaşamayacak.”