Rapora göre 2011’deki Fukuşima nükleer felaketinin ardından yaşanan durgunluk, Çin’in öncülük etmesiyle sona eriyor.
Dünya genelinde yapım aşamasındaki 52 reaktörün yarısı Çin tasarımı. Rapora göre, 2023 itibarıyla dünya genelinde 410’dan fazla reaktör faaliyette ve yeni kapasite ekleme hızı son 30 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
AVRUPA VE ABD’DE GERİLEME
Avrupa’da nükleer enerjinin elektrik üretimindeki payı 1990’lardaki %35 seviyesinden %25’in altına geriledi ve önümüzdeki on yıl içinde %15’in altına düşmesi bekleniyor. ABD’de de benzer bir gerileme görülüyor. IEA İcra Direktörü Fatih Birol, projelerin maliyet aşımları ve gecikmelerle karşı karşıya olduğunu belirtiyor.
TEDARİK SORUNU
Raporda, küçük modüler reaktörlerin (SMR) enerji sektöründe yeni bir dönemi başlatabileceği vurgulanıyor. Ancak sektör, yoğunlaşmış tedarik zinciriyle ilgili sorunlar yaşıyor. Dünya zenginleştirme kapasitesinin %40’ını elinde tutan Rusya’nın, bu alanda ciddi bir hâkimiyet sağladığı belirtiliyor. Zenginleştirme kapasitesinin %99'undan fazlası şu anda dört şirketin elinde: Çin Ulusal Nükleer Şirketi (CNNC, %15), Rus Rosatom (%40), Urenco (bir İngiliz-Alman-Hollanda konsorsiyumu, %33) ve Fransız Orano (%12).
Nükleer enerjinin, 1971’den bu yana 72 gigaton karbon emisyonunu önlediği ve temiz enerjiye geçişte önemli bir rol oynadığı iddia ediliyor.