Toplumsal Sözleşme, Suriye’ye çözüm sunuyor

Kuzey-Doğu Suriye Kadın Meclisi Koordinasyon Üyesi Dr. Ebîr Hessaf, Toplumsal Sözleşme’nin yeni bir Suriye’ye kapıyı açık bıraktığı gibi mevcut krize çözüm de sunduğunu söyledi.

Kuzey-Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Toplumsal Sözleşmesi’nde her ulusun, dini, mezhebi, dili, kültürü ve inancıyla temsiliyetini bulduğunu; sistemin de böyle inşa edilmesini öngördüğünü belirten Kuzey-Doğu Suriye Kadın Meclisi Koordinasyon Üyesi Dr. Ebîr Hessaf, “Ortadoğu’da ilk kez halklar ortak bir yaşam konusunda uzlaşabiliyor. İlk defa  Kürtler, Araplar, Asuri-Süryaniler, Türkmenler, Ermeniler, Çerkesler, Çeçenler; Müslümanlar, Hristiyanlar ve Êzîdîlerin adı bir Toplumsal Sözleşme’de geçiyor, hakları güvence altına alınıyor” dedi.  


Kuzey-Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Toplumsal Sözleşmesi’nin nihai hali, Genel Meclis, Özerk Yönetim Yasama Meclisi temsilcileri ve Kuzey-Doğu Suriye Sivil Meclisleri tarafından onaylanması için 12 Kasım’da Özerk Yönetim Genel Meclisi’ne sunuldu. Özerk Yönetim Genel Meclisi, gerçekleştirdiği 91. Olağan Toplantısı’nda, Toplumsal Sözleşme’yi onayladı. Genel Meclis Eşbaşkan Yardımcısı Fatme Xelîl, Genel Meclis Eşbaşkanı Ferîd Etê ve Yürütme Meclisi Eşbaşkan Yardımcı Gebriyel Şamûn, üç dilde yaptıkları açıklamayla Toplumsal Sözleşme’nin yürürlüğe girdiğini duyurdu. Kuzey-Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’nin dört ana başlıkta ve 134 maddeden oluşan Toplumsal Sözleşmesi’nde prensip ve ilkelerde bir değişime gidilmedi, ancak komünden meclise, ekonomiden maliyeye, sağlıktan eğitime kadar bölgenin ihtiyaçlarına cevap verecek yeni bir sistem öngörüldü. Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin adı ‘Kuzey-Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’ olarak değiştirildi. Özerk Yönetim 7 kantondan oluşacak; Cizîrê, Firat, Reqa, Tebqa, Dêrazor, Minbic ve Efrîn-Şehba kantonları. Belediyeler Komitesi’nin hiyerarşik yapısında da çeşitli değişiklikler yapıldı. Komite’nin adı da Topluluklar ve Belediyeler Birliği olarak değiştirildi. Genel Meclis’in adı Kuzey-Doğu Suriye Halklar Meclisi olarak değiştirildi. Halklar Meclisi’ne bağlı olarak ‘Gözlem Kurumu’ da kuruldu. Sözleşme’ye göre ‘Merkezi Bütçe ve Ödemeler Ofisi’ ile ‘Toplumsal Sözleşme’yi Koruma Mahkemesi’ kurulacak. Kadın Meclisi, Sözleşme’nin temel maddeleri arasında yer alarak yasal teminat sağlandı. Kuzey-Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Eşbaşkanlık Yardımcısı Gabrîêl Şamûn, 15 Kasım’da yaptığı açıklamada, Yüksek Seçim Komiserliği kurularak 7 kantonun tamamında seçimler için çalışmalar yürütüleceğini söyledi. Şamûn, “Bugünden itibaren komiteler oluşturmaya başlayacağız. Tüm bunlar da Demokratik Halk Meclisi'nin gözetiminde yapılacak" dedi.

Toplumsal Sözleşme’nin hem dar hem de geniş komitelerinde yer alan ve Kuzey-Doğu Suriye Kadın Meclisi Koordinasyon Üyesi Dr. Ebîr Hessaf, Toplumsal Sözleşme süreci ve önemiyle ilgili ANF’nin sorularını yanıtladı. 

Toplumsal Sözleşme tartışmaları nasıl başladı?

Sadece Efrîn, Cizîrê ve Kobanê’yi kapsayan bir Toplumsal Sözleşme, 2014’te yapıldı. Yani özgürleştirilen alanları kapsayan ve Kürt halkının yoğun olduğu, öncülük yaptığı bölgeler fakat diğer ulusları da içine alan bir sözleşme olduğunu söyleyebiliriz. Demokratik Konfederalizm sistemine geçişin yapıldığı 2017’de ise iki aşamanın tamamlandığı seçim süreci yaşandı fakat Türk devletinin Efrîn’e dönük saldırılarıyla başlayan işgal nedeniyle seçimin üçüncü aşaması gerçekleşmedi. Dolayısıyla yarım kalan sistem örgütlendirilmesi çalışmasıyla bölgede ikili bir sistem oluştu. Böylece hem Özerk Yönetim sistemi işlerken meclis sistemi de paralel olarak yürürlükte kaldı. Özellikle kurtarılmış alanlarla (Tebqa, Reqa, Dêrazor ve Minbic) bölge daha da genişledi. Kurtarılmış alanlarda da sivil meclisler ilan edildi. Bu sivil meclisler de Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetim Bölgesi’ne dahil oldu. Bu süre zarfında da Toplumsal Sözleşme gerçekleşti fakat bazı bölgelerde sivil meclisler bazı bölgelerde ise özerk yönetim sistemi kuruldu. Mesela bu dönemde Cizîrê, Efrîn ve Fırat Bölgesi Özerk Yönetim sistemi olarak örgütlenirken yanında Reqa, Tebqa, Minbic Sivil Meclis olarak örgütlendi. Devam eden süre zarfında Dêrazor’un da özgürleştirilmesiyle Dêrazor Sivil Meclisi ilan edildi.

Özgürleştirilen alanlarla bölgenin genişlediğini belirttiniz. Bu doğrultuda nasıl bir yol izlendi?

Toplumsal Sözleşme’de değişim ve dönüşümün gerçekleşmesi, yeniliklerin sağlanması için 2021’de üçüncü aşama olarak yeni bir adım atıldı. Bir yandan Özerk Yönetim sistemi bir yandan sivil meclisler sisteminin yürürlükte olması Kuzey-Doğu Suriye’de oluşturulmak istenen sistemi hem karmaşık hale sokarken hem de rayında yürümemesine neden oluyordu. Bu nedenle yeni bir sisteme gitme kararıyla 158 kişiden oluşan Toplumsal Sözleşme Komitesi kuruldu. Komite içerisinde coğrafi, farklı ulus, din ve mezhep, kurum ve kuruluşlar, genç ve kadın temsiliyetleri bulunuyordu. 158 kişi içerisinden seçilen 30 kişilik dar komite ise tüm temsiliyetleri kapsayacak şekilde belirlendi. Yaklaşık bir yıl Toplumsal Sözleşme taslağı üzerine tartışıldı. Taslağın çıkarılmasıyla onlarca toplantı yapıldı, onlarca kurum ve kuruluşla taslak paylaşıldı, görüş ve önerileri alındı. Tüm görüş ve öneriler doğrultusunda Aralık’ta dört günlük bir toplantı gerçekleştirildi; alınan görüş ve öneriler de taslağa eklendi. Toplumsal Sözleşme, Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetim Genel Meclisi tarafından 12 Aralık’ta onaylandı.

Var olan sistemin örgütlü ve bütünlüklü bir sistem yaratılmasında engellere takıldığını dile getirdiniz. Oluşturulan sistemle ne tür sorunlarla karşı karşıya kalındı?

Özgürleştirilmeyen alanlar bulunuyordu. Dolayısıyla Toplumsal Sözleşme’de yerini almıyordu. Özgürleştirilen alanlarda yaşayan halkımızın da Toplumsal Sözleşme’ye katılma hakkı vardı. Yönetim sisteminin bütünlüklü olmaması da beraberinde krizlerin yaşanmasına neden oluyordu. Bir sistem çatısı altında bölgelerin yönetilmesi gerekiyordu, halk birlikte ortak, eşit koşullarda yaşayabilmeli. Toplumsal Sözleşme’nin en önemli prensiplerinden biri de yerel konfederalizm. Bunun da tekrardan gözden geçirilmesi gerekiyordu. Öncekilerde uluslararası belgelere göre gidildiğinden kaynaklı kadınların temsiliyeti yüzde 30-40 arasındaydı fakat şu an kadınların temsiliyeti yüzde 50 oldu. Bazı bölgelerde Aile Kanunu yürürlüğe konulmuştu, bazı bölgelerde ise yürürlükte değil. Sözleşme’nin bir diğer prensibi ise Aile Kanunu’nun her yerde uygulanmasıdır. Buna benzer birçok örnek verilebilir.

Toplumsal Sözleşme’nin önemi nedir?

Bölgede yaşayan halkların, yaşamlarına dair bir yol haritası çizmeye hakları var. Bilindiği gibi Suriye krizi 12. yılını da gerisinde bırakmak üzere. Suriye krizi içerisinde hem savaşı yaşayan hem de demokratik, toplumsal ve ekonomik yaşamı inşa eden bir sistem oluşturuldu. Bu sistem de halkın istekleri ve emekleri doğrultusunda gerçekleşti. Dolayısıyla halkın bir araya gelerek, tartışarak yeni bir inşayla geleceğini yaratması için bir yol haritası belirlenmeliydi. Bu nedenle böylesi bir sözleşmeye ihtiyaç vardı. Bilindiği gibi Kuzey-Doğu Suriye, farklı ulusları barındırdığından zengin bir bölge pozisyonunda. Bölgeye dönük farklı uluslar nasıl bir arada yaşayacak da ortak yaşam kurabilecek ön yargısı fazlasıyla yaygındı fakat demokratik bir şekilde inşa edilen sistem içerisinde her ulusun, dini, mezhebi, dili, kültürü ve inancıyla Toplumsal Sözleme içerisinde temsiliyetini buldu. Denilebilir ki; Ortadoğu’da ilk kez halklar ortak bir yaşam konusunda uzlaşabiliyor. Halkların sözleşmesi olan Toplumsal Sözleşme, halklar tarafından korunması gerekiyor. Çünkü Ortadoğu için ne denli büyük bir fırsat ise Kuzey-Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi için de büyük bir fırsat. Bir sözleşmede eğer kadının hakları korunuyor ve savunuluyorsa kadın bu sözleşmenin savunucusu olmalıdır. Yine gençlik hakları korunuyorsa, farklı ulus, din ve mezheplerin özgünlükleri gözardı edilmiyorsa toplum bu sözleşmenin savunuculuğunu yapmalıdır.

Toplumsal Sözleşme, Suriye krizine çözüm olma seçeneğini de sunuyor. Suriye krizinin başlamasıyla ta ki günümüze kadar birden fazla uluslararası düzeyde toplantılar gerçekleştirildi. Fakat bu toplantılarının getirisi neydi? Suriyeli milyonlarca birey şu an mülteci pozisyonunda, binlercesi kayıp, on binlerce ev yıkıldı, talan edildi, milyonlarca birey çadırlarda yaşamını sürdürüyor. Şu ana kadar Toplumsal Sözleşme gibi halkların huzurlu, güvenli ve ortak yaşam inşa etmesini kapsayan çözüm seçeneği sunulmuş değil.

Toplumsal Sözleşme’nin temel ilke ve prensipleri nelerdir?

Toplumsal Konfederalizme dayanan kadın özgürlüğünü esas alan, ekolojik ve demokratik bir toplumun inşasını var kılan prensipleri kapsıyor. Cinsler arası eşitliği temel bilen; ulus, din ve mezhep ayrımı yapmayan, her ulusun ana diline hoşgörülü davranan; bölgenin demografik yapısını bir miras olarak gören ve koruyan ilkeler temel taşları oluşturuyor. Suriye’de hiçbir zaman farklı ulusların hakları gözetilmedi. İlk defa böylesi bir belgede ya da sözleşmede Kürtler, Araplar, Asuri-Süryaniler, Türkmenler, Ermeniler, Çerkesler, Çeçenler; Müslümanlar, Hristiyanlar ve Êzîdîlerin adı geçiyor, halkların hakları güvence altına alınıyor. Ayrıca her ulusa rengi, dili, kültürüyle yaşama hakkı tanınıyor.

Sözleşmenin esas ilkeler başlığı altında yer alan 4. Maddesi’nde, “Kuzey-Doğu Suriye Demokratik Toplumcu Özerk Sistemi, meşruiyetini tüm toplulukların özgür ve eşit katılımı temelinde ve demokratik seçimler yoluyla halk iradesinden alır” deniyor. Seçimler nasıl gerçekleşecek?

Doğrudan, kota ve temsiliyeti esas alan bir seçim sistemi belirlendi. Mesela mahalle sakinleri, komün eşbaşkanlarını özgür bir iradeyle seçecek, yani doğrudan temsiliyet yöntemi uygulanacak. Halkların Meclisi kurulacak. Halk, Halkların Meclisi’nde kendi temsilcisini kendisi seçecek. Tabii bu da yüzde 60'ı halkın eşit ve genel oyla seçtiği temsilcilerden, yüzde 40'ı etnik, dini, inanç ve örgütlü demokratik toplulukların şeffaf ve demokratik biçimde seçtikleri temsilcilerden oluşacak. Yüzde 40'ın hangi örgütlü topluluklardan ve ne oranda olacağı bir yasayla belirlenecek. Tüm maddelerde olduğu gibi seçim konusunda da kadın hakları koruncak ve eşit temsiliyet sağlanacak.

Genel Hükümler bölümündeki 134. Madde, “Suriye Demokratik anayasası üzerinde bir uzlaşı sağlanırsa bu sözleşeme yeniden ele alınır” diyor. Ne denilmek isteniyor?

Suriye halklarına ve dünyaya bir mesajdı. Toplumsal Sözleşme’nin dibacesinde, Kuzey-Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, Suriye’nin toprak bütünlüğünün ayrılmaz bir parçasıdır belirlemesine yer veriliyor. Yani Toplumsal Sözleşme’nin Suriye krizine ve sorunlarına çözüm olabileceği, Kuzey-Doğu Suriye halklarının diyaloga açık olduğunun göstergesidir. Siyasi bir uzlaşmanın olması ihtimaliyle bu uzlaşıya göre yeniliklere açık olduğu belirtiliyor. Nasıl ki Suriye’nin bir parçasıyız deniyorsa aynı şekilde sonda da Toplumsal Sözleşme’nin halkların istekleri doğrultusunda ve halkların hakkını koruyan siyasi projeler doğrultusunda tekrardan gözden geçirilebileceği anlamını taşıyan maddeyle açık kapı bırakılıyor.

Toplumsal Sözleşme, 12 Aralık’ta Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetim Genel Meclisi tarafından onaylandı. Nasıl bir yol izlenecek?

Toplumsal sistem, toplumsal meclisler gözden geçirilecek. Bizi bekleyen bir seçim süreci var. Var olan ilke ve prensiplerin bütünleşmesi, ortaklaşması sağlanacak. Komün, mahalle meclisleri, şehir meclisleri gibi komün, meclis ve kanton sistemleri yeniden ele alınacak. Belirttiğim konular seçim süreciyle doğrudan bağlantılı. Seçimlerle değişim ve dönüşüme gidilecek. Toplumsal örgütlenmenin güçlendirilmesi sürecini yaşayacağız. Toplumsal Sözleşme’nin uygulanabilmesi için yoğun ve azimli bir çalışma temposuna ihtiyaç var, çünkü kökten bir değişim olacak. Toplumsal Sözleşme onaylanmış olabilir ama esası şimdi başlıyor diyebiliriz; bir geçmişe, tecrübeye sahip. Yaklaşık 10 yıllık halkların deneyimi bulunuyor. Halkımız yeni bir sistemin inşasında öncü olabilecek güce sahip.