‘Ulusal mücadele yürüttü, KDP tutukladı, Türk devleti katletti’

Türk devletine ait SİHA’ların 20 Haziran’da Qamişlo’da katlettiği Reyhan Amûdê’yi anlatan arkadaşı Stêrk Gulo, “Şiwêş ailesinin küçük kızı Reyhan, özgür yaşamdan güçlü mücadeleye kadar 38 yıllık mücadele mirası bıraktı” dedi.

Leyman Şiwêş; Özgürlük Mücadelesi'ndeki adıyla Reyhan Amûdê. 3 Kasım 1968’de Rojava Kurdistan’ın en tarihi kentlerinden olan Amûdê’de Hesîna ve Hecî Yusuf çiftinin çocuğu olarak dünyaya gelir. 9 kardeşin en küçük kız çocuğu olan Reyhan, 6 yıl okur. Rojava Kurdistan’da Özgürlük Mücadelesi'yle ilk tanışan Gergeriye aşiretinin bir çocuğu olan Reyhan’ın kardeşi Abdullah da 1994 yılında Garzan’da gerillada şehadete ulaşır.

17 yaşında Kurdistan Özgürlük Mücadelesinin öncü kadrolarından Bêrîvan (Binevş Agal) ile tanışır. 3 saat boyunca sohbet ederler. Berîvan’ın konuşmalarından ve özgürlük mücadelesinin ideolojisinden etkilenerek hemen çalışmalara atılmak ister. 3 yıl boyunca Rojavayê Kurdistan’da çalışma yürüttükten sonra yönünü mücadele saflarına verir. 1994 yılında Önderlik Sahası'na geçer. 2002-2003 yıllarında Başûrê Kurdistan’da çalışma yürütürken KDP güçlerince tutuklanarak 6 ay boyunca zindanda kalır. Zindanda kaldığı süreç boyunca KDP gibi milliyetçilerle mücadelenin önemi üzerinde yoğunlaşır.

38 YILLIK MÜCADELE SERÜVENİ

Başûrê Kurdistan’dan Rusya’ya kadar birçok yerde aktif çalışmalar yürüten Reyhan, DAİŞ çetelerinin Kobanê’yi kuşatmasıyla yönünü tarihi direnişin sergilendiği Kobanê’ye verir. Kobanê’den Minbic’e Rojavayê Kurdistan’da DAİŞ’e karşı mücadelede öncü bir kadın olarak cepheden cepheye koşar. Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın örgütlülüğü ve kadın özgürlüğüne dayalı bir sistemin inşasında da büyük rol oynar. Kurdistan'ın ulusal birliği temelinde mücadelesini yürüten Reyhan Amûdê, 20 Haziran 2023 tarihinde KDP’li Mesrur Barzani’nin AKP’li cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşme yaptığı esnada SİHA saldırısı sonucu 2 arkadaşıyla birlikte şehadete ulaşır.

Gazeteci Stêrk Gulo, 23 yıllık arkadaşı Şehîd Reyhan Amûdê’yi, yaşamını, arkadaşlığını ve mücadelesini ajansımıza anlattı.

‘KURDISTANÎ'YDİ, TOPRAĞINA SEVDALIYDI’

“Heval Reyhan Amûdê’deki Gergeri aşireti Şiwêş ailesindendir. Rojavayê Kurdistan bölgesinde ilkin bu aşiret üyeleri Kurdistan Özgürlük Mücadelesi'nde yer almıştır. Amcasının oğlu da Şam’da YNK’nin kuruluşunda yer almış. Kürt davasına yakın bir ailedir. Günümüze kadar da Rojava Devrimi davasında şehitleri oldu” ifadeleriyle konuşmasına başlayan Stêrk Gulo, devamla şöyle konuştu:

“Ailenin küçük kızıydı. Heval Reyhan’ın özgürlük mücadelesine katıldığını duyduğumuzda küçük yaşlardaydık. Fakat hem adını ve katıldığını duyuyorduk. Heval Reyhan 1985’de Heval Bêrîvan’ı (Binevş Agal) tanıyor. Onunla 3 saat konuşmuş. Heval Reyhan ardından mücadele sözü veriyor. Bir kadın olarak her türlü koşulda hem BAAS rejimi hem de Kürt toplumu içindeki örf ve adetleri kırdı. Heval Reyhan, kararlılığı ve fedailiğiyle özgürlük mücadelesine katıldı. Kurdistani bir kadındı. Nalindi. Toprağına, ülkesine sevdalıydı. Birçok sohbetimizde bunu dile getiriyordu.”

‘KDP TUTUKLAYINCA ‘MİLLİYETÇİ ÇİZGİ BİTMELİ’ DEDİ’

Stêrk Gulo, Şehîd Reyhan’ın özgür Kürt kadını ruhunu yaratmak için aralıksız mücadele yürüttüğüne vurgu yaparak, “Ulusal bir fikir ve davayla özgür Kurdistani ruhla, özgür Kürt kadını yaratmak istiyordu. Halkının ve arkadaşlarının içinde bu konuda büyük mücadele yürüttü. 2000’de ilk gördüğümde özgür bir kadın ruhuyla hareket ediyordu. Kadının özgürlüğü ve cinsiyetçiliğe karşı direniyordu. Bir kadın olarak inançlıydı. Özgür ulus, Önder Apo fikirlerine bağlıydı. Üç saatlik sohbetle 38 yıllık mücadelenin sözünü verdi. Bu uzun süre zarfında Kurdistan’ın dört parçasında mücadele yürüttü. Hatta Kurdistan içindeki milliyetçiye çizgiye karşı büyük mücadele etti. Başûrê Kurdistan’da 6 ay boyunca KDP tarafından tutuklandı. O zaman Kurdistan’da milliyetçi çizginin bitmesi gerektiğini tanıdı. Bir kadın olarak bunun için çok mücadele etti” dedi.

DAİŞ’E KARŞI KOBANÊ VE MINBIC’DAYDI

Şehîd Reyhan’ın bir yandan cepheden cepheye koşarken bir yandan da Demokratik Ulus felsefesiyle kadınları eğittiğini de söyleyen Stêrk Gulo, o süreci şöyle anlattı: “Minbic’i özgürleştirme hamlesinde karşılaştığımızda kadın mücadelesinde ilk hareket edenlerdendi. Savaşçılarla hareket ediyordu. DAİŞ’e karşı mücadelede büyük emek verdi. Öncesinde de Kobanê’de. Kadın örgütleriyle bölgede DAİŞ’in zirvede temsil ettiği cinsiyetçiliğe karşı savaşta Heval Reyhan buna karşı büyük mücadele yürüttü. Kadınları eğitti. Süryani, Arap, Kürt vb. her halk bileşeninden kadınları eğitti, örgütledi.”

‘38 YILLIK MÜCADELE MİRASIYLA BÜYÜMENİN ÖNÜNÜ AÇACAK’

Stêrk Gulo, Şehîd Reyhan’ın bıraktığı mirasın mücadeleyi büyüteceğini belirterek, “Şehit olduğu ana kadar da mücadele etti. Şehadeti tüm kadınlar için olduğu gibi bizim için büyük direniş ruhu mirasıdır. Mücadelesi, yaşamı ve yoldaşlığıyla bize 38 yıllık bir miras bıraktı. Bu kahramanlık çizgisi Kurdistan’da tüm kadınların üzerinde yürüdüğü bir çizgi olmuştur. Heval Reyhan ve Heval Yusra’nın şehadetleri de büyük mücadelenin önünü açacaktır. ‘Berxwedan jiyan e (Direniş yaşamdır)’ sloganıyla bir özgür bir yaşam yaratılacaktır. Bunun tohumunu bu kahramanlar atmıştır. Bıraktıkları mücadele Kurdistan’da yaşatılacaktır” diye aktardı.

‘HEDEFTE KADIN KIRIMI VAR, KADINLARIN MÜCADELESİ BUNU KIRACAK’

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın öncüleri hedef almasının arkasında ‘Kadın kırımının’ olduğuna işaret eden Stêrk Gulo, şöyle konuştu:

“Bugün duyduk ki Astana’da yapılan toplantıda DAİŞ’i bir terör olarak görmüyorlar ama heval Reyhan ve Yusra gibi fedailer bu kararı boşa çıkartıyorlar. Özgür bir coğrafya için, hem Kürtler hem de tüm halk bileşenleri için canlarını feda ettiler. Onların mücadeleleriyle Kürt ulusal birliği oluşuyor, Rojava’daki öncü kadınlar direnişin zirvesi oluyorlar. Herkesin izinde gitmesini sağlayan slogan oluyorlar. Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadın öncülerin hedeflenmesinde kadınların kırımı hedefleniyor. Bugün kadın öncüler bu kırıma karşı büyük direnişte. Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınlar, bu arkadaşlar ve öncesinde şehit düşenler şahsında mücadele ateşini büyüttüler. Mücadelede geri adım atılmadı aksine hep büyüdü.  Bu öncülerin hedeflenmesiyle özgürlük mücadelesini durdurmak istiyorlar. Kuzey ve Doğu Suriye’nin temellerini hedeflemek istiyorlar.

‘BU İRADEYİ KIRAMAZLAR’

Kurdistan’ın karış karış topraklarında mücadele yürüten bu kadın kahramanlar, bu süreçte devrimci halk savaşının zirveye ulaşması için en önemli ve anlamlı mesaj oluyorlar. Kadınların öncülüğüyle elde edilen kazanımların korunmasını sağlıyorlar. Bölgeyi işgal edip parçalamak isteyen Türk devleti bu arkadaşları hedef aldı. Sivil halkın hedef alınması Kürtlere dönük kırımdır. Türkiye bölgeye dönük faşizane bir politika yürütüyor. Bu arkadaşların şehit düşmesinin ardından ortaya çıkan tepkilerde gösterdi ki, sokaklarda kadınların mücadele kararlılığı daha da güçlendi. Bu Türk devletinin bu iradeyi artık kıramayacağı anlamına geliyor. Hem Türkiye işgalciliği hem bölgedeki DAİŞ endişesine hem de bugün Astana’da bölge için oturanlara karşı büyük cevaptır. Heval Reyhan, Heval Yusra ve tüm kadın arkadaşların mücadeleleri katliam ve kırıma karşı büyük mesajdır. Kadınların temelini çizdiği özerk sistem, özgür komünal yaşamın hem de kadınların öncülük yapabileceği bir sistemin oluşturulması mesajıdır.”