YPG: Devrimimiz direnme iradesinin kazanacağını göstermiştir

19 Temmuz Devrimi'ni selamlayan YPG, "Devrimimiz, iç ve dış tüm saldırılara karşı halkın direnme iradesinin kazanabileceğini kanıtlamıştır. Devrimimiz bugün geniş bir alana etki ediyor.

Halk Savunma Birlikleri (YPG) Genel Komutanlığı, 19 Temmuz Devrimi'nin 12'nci yıl dönümünde yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada "Rojava Devrimi'nin 12'nci yıl dönümünü halkımız, şehit ailelerimiz ve tüm dünya olarak sevinç ve gururla kutluyoruz. Bugün, yani 19 Temmuz, yalnızca halkımızın bağımsızlığının ve direnişinin işareti değil, aynı zamanda Kürdistan ve tüm Ortadoğu tarihinde yeni bir dönemin başlangıcıdır" denildi.

Şehitlerin anıldığı açıklamada, "DAİŞ’e, işgalci Türk devletine ve diğer muhalif güçlere karşı direnişleri, yalnızca Suriye ve Rojavayê Kurdistan halkının özgürleşmesine yol açmakla kalmadı, aynı zamanda dünya güvenliğine de büyük etki yaptı. Onların kahramanlıkları, insanlığı tehdit eden karanlık güçlerin yenilgiye uğratılmasına yol açtı" diye belirtildi.

'HİÇBİR GÜCÜN DİRENÇLİ BİR İRADENİN KARŞISINDA DURAMAYACAĞI KANITLANDI'

Açıklamada şunlar da kaydedildi:

"19 Temmuz 2012'de başlayan Rojava Devrimi, hiçbir silahlı gücün çok dirençli bir iradenin karşısında duramayacağını kanıtladı. Bu devrim sadece Kürt halkının değil, Ortadoğu'daki tüm halkların özgürlük umudu oldu. Bugün devrimimiz geniş bir alanı etkiliyor. Suriye'de eşit ve adil bir toplumun inşasından Ortadoğu'daki siyasi paradigmanın değiştirilmesine ve dünyada yeni demokrasi modellerinin geliştirilmesine kadar bu hareket, doğrudan demokrasi, cinsiyet eşitliği ve ekoloji ilkelerine dayanan yeni bir yönetim modelinin ortaya çıkmasına yol açtı. Bölgesel kaosun ortasında Rojava, farklı halkların ve kültürlerin barış içinde bir arada yaşamasının canlı bir örneği haline geldi. Bu devrimin en önemli başarılarından biri Kürtlerin, Arapların, Süryanilerin, Asurilerin, Ermenilerin ve diğer tüm grupların bir arada yaşadığı çok kültürlü ve çok dilli bir toplumun yaratılmasıdır. Aynı zamanda devrimimizin temel direklerinden biri olan kadının toplumda ve siyasette gelişmesi tüm bölge için ilham kaynağı haline geldi. Rojavalı kadınlar, savaş alanındaki ve toplumu inşa etmedeki başarılarıyla, kadının rolüne ilişkin geleneksel paradigmaları değiştirdi ve Ortadoğu'daki toplumsal değişimlerin liderleri haline geldi.

Çatışmaların ve etnik çatışmaların sıkça yaşandığı Ortadoğu'da, barış içinde bir arada yaşamanın yalnızca mümkün olmadığını, aynı zamanda güçlü ve gelişmiş bir toplumun temeli olabileceğini kanıtladık. Ayrıca devrimimiz, iç ve dış tüm saldırılara karşı halkın direnme iradesinin kazanabileceğini kanıtlamıştır. 2012 yılından bu yana El Nusra, DAİŞ gibi çetelerin yenilgiye uğratılması; 2016 yılından bu yana işgalci Türk devletinin saldırılarının başarısızlıkla sonuçlanması bunun kanıtıdır. Bileşenlerin kolektif iradesi ve onu koruma gücü, tüm bu saldırıları boşa çıkarttı.

Bugün, bölgemizde ve dünyada barış, eşitlik ve adalet mücadelemizi sürdürmenin bir göstergesi olsun. Dünyanın tüm barışsever ve demokratik güçlerini bu eşsiz deneyime desteklerini sürdürmeye çağırıyoruz. Rojava devrimi sadece Kürtlerin değil, özgürlük, eşitlik ve adalet arayan tüm insanlığındır.

Bununla bu devrimin inşasında ve savunulmasında şehit olan tüm ölümsüz şehitlerimizi bir kez daha minnetle anıyoruz. Onların hayallerini gerçekleştirmek hedefiyle bu kutlu yürüyüşe devam edeceğimizin sözünü veriyoruz."