YRD Kuzey ve Doğu Suriye Komitesi, işgalci Türk devletinin 19 ve 20 Kasım’da Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine yönelik hava saldırılarına ilişkin yazılı açıklamada bulundu.
Hava saldırılarında ANHA muabiri İsam Hesen Ebdullah şehit düşmüş, Sterk Tv muhabiri Mihemed Ceradê de yaralanmıştı.
ZULÜM ONLAR İÇİN NORMALLEŞTİ
YRD’nin açıklaması şöyle: “Biz yabancısı değiliz onları iyi tanıyoruz. Biz onları Dêrsîm, Gelîyê Zîlan, Amed, Helepçe, Mahabad, Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’den tanıyoruz. Onlar bir halkın dili, kültürü, ülkesini yok sayıp soykırımdan geçirendir. İnsanlıktan nasibini almamış olanlardır, bu yüzden zulüm onlar için normalleşmiştir. Müttefikleri de aynı zihniyete sahiptir. Bu yüzden ‘kör, sağır ve dilsiz’ rolünü oynuyorlar.
Ama insanlığın temellerini atanları, Dehakın tahtını sarsanları çok iyi tanıyoruz. Hakikati ve gerçeğin yolunu gösteren onlardır. Bugün bile Önder Abdullah Öcalan’ın fikir ve felsefesiyle Dehaklara karşı özgür ve eşit bir yaşam sunuyor. Gazeteciler bu hayatın ve mücadelenin her alanda tanıtılmasında önemli bir rol üstlenmiştir. Tarihimizin de gösterdiği gibi medya emekçileri hakikat ve ışık arayışında, karanlığın yüzünü göstererek mücadelenin ve devrimin hakikatinin yüzü olmaktadır.
HER SALDIRI MÜCADELEMİZİ BÜYÜTÜYOR
Bu yüzden insanlığın düşmanları onları en büyük tehdit olarak görür ve saldırır. Ama bizim için her saldırı, her kayıp, düşmana olan öfkemizi büyütmeye, mücadeleyi yükseltmeye ve toplumu aydınlatmaya yol açıyor. Bu sayede saflarımızda Gurbetellî Ersoz, Denîz Firat, Nûjiyan Erhan, Mistefa Mihemed, Mazlûm Bagok, Xerîb Welat, Agirî Banê, Fîras Dax, Vedat Huseyîn Elî, Rizgar Adanmiş, Dîlîşan Îbîş, Hogir Mihemed, Seed Ehmed ve onlarca şehit yoldaşlarımız bulunmaktadır.
İSAM HESEN MİHEMED HAKİKATİN TAKİPÇİSİYDİ
Îsam Hesen Mihemed yoldaş, hakikatin takipçisi ve arayıcısı olarak her koşulda tereddütsüz direniş haberciliğine yakışır bir mücadele yürütmüş ve buna yeni izler eklemiştir. Girkê Legê’nin Ebrê köyünde dünyaya gelen İsam yoldaşımız yurtsever bir ailede büyümüştür. Halkının adı, kimliği ve dili inkar edilmiş bir ülkede, özgür yaşam özlemiyle mücadele etti.
Özellikle Rojava devriminin başlamasıyla birlikte İsam arkadaşımız da devrim saflarında yerini aldı. Karanlığın aydınlanmasının tarihsel mücadelelerden ve başarılardan biri olduğunun farkına varmıştı. Bu yüzden başından beri özgürlük çizgisinin kapılarını dünyaya açan basın çalışmalarında yer aldı. 2013 yılından şehadet gününe kadar cephede tüm dünyaya direnişi ve hakikati gösterdi. Bir yandan da halklarının özlemini, sevgisini, umutlarını görünür kıldı. Son olarak 20 Kasım’da işgalcilerin vahşetini dünyaya göstermek ve saldırı sonrası yurttaşların açıklamalarını takip ederken ikinci saldırıda şehitler kervanına katıldı.
Aynı gün gazeteci arkadaşımız Mihemed Ceradê, Kobanê’de işgalcilerin vahşetini göstermeye çalışırken yaralandı.
İsam yoldaş ve son saldırıda şehit olan diğer arkadaşlarımız, özgürlük mücadelesinin on binlerce şehidi gibi cesaretleri, duyarlılıkları, kararlılıkları ve sevgileriyle hakikate yolculuğumuzda bizim umut ve inanç kaynağımız olacaktır. Yoldaşları olarak öncelikle ailelerine, medya çalışanlarına ve halkımıza başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
GAZETECİ ARKADAŞLARIMIZ GÖREVLERİNİ BÜYÜK AZİMLE YERİNE GETİRECEK
Onların direniş geleneğini sürdüreceğimize ve hayallerini gerçekleştireceğimize söz veriyoruz. Hakikat, faşist işgalcilerin karanlığında kalmıyor. Aydınlık günler geliyor. Tüm gazeteci arkadaşlarımızın bu görevi büyük bir azimle yerine getireceklerine inanıyoruz. Bedeli ne olursa olsun, yine doğruları ve hakikati söyleyeceğiz.”