Zeytin ağaçlarına kavuşacağı günü bekliyor
64 yaşındaki Selva Ehmed Şêxo, zeytin ağaçlarına kavuşacağı günü Berxwedan Kampı’nda bekliyor. İki kez evi talan edilmesine rağmen halkların düşmanına direnişle cevap veriyor.
64 yaşındaki Selva Ehmed Şêxo, zeytin ağaçlarına kavuşacağı günü Berxwedan Kampı’nda bekliyor. İki kez evi talan edilmesine rağmen halkların düşmanına direnişle cevap veriyor.
Selva Ehmed Şêxo (64) Bilbilê’nin Quta köyünden. Oğlu Hemze Şêxo (Baran Hawar) 29 Mayıs’ta Halep’te şehit düştü. 2011’de Halep’ten göç eden Selva Ana, evi olmasına rağmen Berxwedan Kampı’nda meclis çalışmaları içerisinde yer alıyor. Her gün kamp sakinlerini ziyaret eden Selva Ana, kadınlar ve gençlere destek sunmanın en kutsal görev olduğunu söylüyor.
Selva Ana, 1985’te PKK’yle tanıştığını belirterek, “O dönemler evimiz Halep’teydi. Bir gün kapımız çaldı, genç kadın ve erkeklerdi. Bizde misafirperverlik güçlüdür. Kapımızı çalanları geri çevirmezdik. İçeri aldım. Kim olduklarını anlatmaya başladılar. Önder Apo’dan söz ettiler. Bir iki derken evimiz parti evine döndü. Toplantılardan tutalım zor günlerde kapısı açık olan bir evdi. Eşim daha farklı işler yapıyordu ama ben ve çocuklarım hasat zamanında köy köy dolaşırdık. Emeğimizle maddi yardım toplardık” dedi.
KENTİ TERK EDİP KÖYÜNE DÖNDÜ
Çetelerin 2011’de Halep’e saldırması nedeniyle Efrîn’deki köyüne göç eden Selva Ana, şunları söyledi: “Zeytin ağaçlarımızın vardı. İşlerimiz iyiydi. Bütün ihtiyaçlarımızı karşılıyorduk. İşlerimiz çok iyiydi, ta ki 2018’e kadar. Türk devletinin saldırısıyla hayatımız alt üstü oldu. Ailemle Bilbilê’deydik. İlk önce Raco’yu vurdu. Raco’nun Kevirê Ker tepesini vurduklarında yer gök inledi. Kapı pencere kalmadı. Köyden Bilbilê’nin Qirigol köyüne, ardından Şera’nın Kurtkulaq köyünde durduk. Etraf karanlık, soba yok. Küçük çocuklarla traktörün arkasındayız. Toplar bulunduğumuz evin üzerinden geçiyordu. Yüreklerimiz küt küt atıyordu. Sarsılıyorduk, her yer sarsılıyordu. Bodruma indik. Hayvanların koyulduğu bir ahırdı indiğimiz bodrum kat. Etraf karanlık, gece yarısı olmuştu. Üç akşam orada kaldık. Orası da güvenlikli değildi. Efrîn’e geçtik. Efrîn’in Eşrefiyê Mahallesi’nde akrabalarımızın bir atölyesi vardı, Mahmudiye tarafındaydı. O atölyeye girdik. Kafile yola çıkacak, hangi suçun sahibiydik ki, malımızı mülkümüze gerimizde bırakacaktık. Uçaklar füzeyi attı, 17 kişi yaşamını yitirdi. Hepsi de Qirigol’deki yakınlarımızdı. Sabah saatleriydi etraf kan gölüne dönmüştü.
58. GÜNDE EFRÎN’DEN GÖÇ ETTİ
Yeğenimle beraber Efrîn’den çıkmak zorunda kalmıştık. Zaten 58. gündü. Çok uzun sürmedi Berxwedan Kampı’na yerleştim. Birkaç gün ne yapacağımızı düşünmüştük, başımızı koyacak bir yere ihtiyacımız vardı. Şükür kamplar çabuk kuruldu. Berxwedan Kampı’na geldiğimde daha kimseler yoktu. Bugüne kadar da öyle kolay gelmedik. Kamplarda yaşayabilmek için aralıksız çalıştı gençler.”
EFRÎN’E DÖNMEYENE KADAR
Berxwedan Kampı’nda yaşına rağmen 7 yıldır direnen Selva Ana, şöyle konuştu: “Halep’te evim olmasına rağmen kamptan çıkma gibi bir niyetim yok. 64 yaşındayım, eğer direnmezsem gençler nasıl direnecek? Kamplarda çok bir şey yapamazsam da gençleri etrafıma toplayarak moral ve güç veriyorum. Bir de Efrîn’in rüzgârı buralara da ulaşıyor, Efrîn’in kokusu bana nefes veriyor. Yaşım da epey var. Kamp hayatı da zor. Bu çadırlarda yaşamak o kadar kolay değil. Yazı yaz değil, kışı kış değil. Çadırımda da tek başıma yaşıyorum. Yakınlarda kimsem yok ama yine de Efrîn’e döneceğimiz günü Berxwedan Kampı’nda bekleyeceğim.”