Mezopotamya’nın bereketli topraklarında yetişen binlerce ürün, devletin bilinçli politikaları ve duyarsızlık nedeniyle birçoğu yok oldu. Bu topraklarda yetişen endemik ürünlerin çok azı günümüze kadar gelebildi.
Bu endemik ürünlerde biri de dünya da sadece Erciş’te yetişen, Erciş üzümü. Van'ın Erciş ilçesinde yetiştirilen ve tarihi 3 bin yıl öncesine dayanan endemik Erciş üzümü, günümüzde çok az miktarda yetiştiriliyor. Erciş üzümü, 3 bin yıl önce Urartular tarafından dikildi. Erciş Karataşlar Mevkiinde bulunan taşlar üzerine 3 bin yıl önce çivi yazısıyla yazılan kitabede, Urartu Kralı Menua’nın üzüm bağlarını talan edenlere beddua ediyor. Kitabede “Menua işpinioğlu, Tanrı Haldi için bu asma üzüm bağlarını diktirdi. Herkim ki bu asmalara zarar verirse, Tanrı Haldi, Tanrı Teşuuba, Tanrı Şevini Ve bütün tanrılar onu güneş altında kavursun” yazısı bulunuyor.
ERMENİ TEHCİRİNDEN SONRA ÜZÜM BAĞLARI SAHİPSİZ KALDI
Erciş ve köylerinde 1915 yılına kadar Erciş’te yaşayan Ermeniler ile Kürtlerin birlikte yetiştirdikleri Erciş üzümü daha çok şarap, pekmez, kuru üzüm olarak yapılırdı. 1915 yılındaki Ermeni tehcirine kadar Ermeni vatandaşları topraklarının büyük bölümünü üzüm bağlarıydı ve geçimlerini üzüm yetiştiriciliğiyle sağlardı. Ermeni tehcirinden sonra üzüm bağları sahipsiz kaldı ve yüzde 80’ni sahipsizlikten yok oldu. Erciş’in Salihiye, Vanyolu, Yekmal, Kasımbağı mahalleri ile Çelebibağı beldesinde yoğun şekilde üzüm yetiştirilirdi. Bu gün sadece Salihye Mahallesinde birkaç dönüm üzüm bağı bulunuyor.
DEVLET, DESTEK VERMEDİ
Devlet desteği almayan üzüm yetiştiricileri bağlarını ya tarlaya ya da meyve ve sebze bahçelerine çevirdi. Kilosu 5 ile 8 TL arasında değişen Erciş üzümü birçok hastalığa da iyi geliyor. Şeker hastalığından kanser hastalığına kadar birçok hastalığa iyi geliyor. Bu yüzden bile Erciş üzümü vatandaşlar arasından büyük rağbet görüyor. Tarihi geçmişi olan ve dünyada sadece Erciş’te yetişen bu üzüm türüne gereken önem verilmemesi halinde, çok yakın zamanda yok olacak.