35 yıldır gelmeyen adalet!
Galatasaray Meydanı’nda düzenlenen oturma eyleminin 577. haftasında, 35 yıl önce bugün gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl'ün hikayesi anlatıldı.
Galatasaray Meydanı’nda düzenlenen oturma eyleminin 577. haftasında, 35 yıl önce bugün gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl'ün hikayesi anlatıldı.
Galatasaray Meydanı’nda düzenlenen oturma eyleminin 577. haftasında, 35 yıl önce bugün gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl'ün hikayesi anlatıldı.
Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin de anıldığı oturumunda, belli olan faillerin cezalandırılması istendi.
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve faillerin yargılanması için yıllardır Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, bu hafta, 17 Nisan 1981 tarihinde gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl ‘ün dosyasını tanıttı. “Failler belli, kayıplar nerede?” pankartının üzerine Nurettin Yedigöl’ün en çok sevdiği çay ve simit bırakan anneler, tüm kayıplar için adalet istedi. Eylemde ilk sözü Nurettin Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl aldı.
ANNEM ÖLMEDEN ABİMİN KEMİKLERİ VERİLSİN!
“Nurettin’in 35. Anma yıldönümünde yine buradayız” diyen kardeş Yedigöl, abisini , “O çok ağır işkenceler görmesine rağmen direndi” sözleriyle anlattı. Kan değil çözüm istediklerini vurgulayan Yedigöl, 35 yıldır ülkenin çözüm yerine daha da kaosa gittiğini belirti. Devletin 35 yıldır failleri koruduğunu hatırlatan Yedigöl, “Devlet 35 yıldır hiçbir şey yapmadı ve bundan sonra da yapmayacak. Biz yıllardır buradayız ve kayıplarımızı arıyoruz. Annem ölmeden abimin kemikleri verilsin” dedi.
Nurettin Yedigöl‘den iki gün sonra gözaltına alınan ve götürüldüğü Gayrettepe Birinci Şube’de Yedigöl’ün işkence gördüğüne tanık olan İHD İstanbul Şubesi eski başkanı Ümit Efe, “Nurettin ile Gayrettepe 1. Şube’de karşılaştık. 4 gün bir odada çok ağır işkencelerden geçirildi. Kafasına çivi çakılarak elektrik verildi ama buna rağmen ifade vermedi. En son onu çırılçıplak sürüklenerek odadan çıkartıldığını gördüm bir daha da haber alamadım” dedi. Çıkartıldıkları mahkemede Nurettin’in işkence gördüğünü ifade ettiklerini belirten Efe, ancak raporlarla akıl hastası olarak gösterildiklerini, Yedigöl’ün gözaltına alındığı inkar edildiğini söyledi. Efe, gözaltındaki kayıplarla yüzleşilmediği için bugün bodrumlarda insanların katledildiğini vurguladı.
TÜRKİYE, HUKUKU KENDİ SUÇLARINI ÖRTMEK İÇİN KULLANIYOR!
Yedigöl, aile avukatı Eren Keskin ise, Türkiye‘de, hukukun gözaltına kaybetmenin bir aracı olarak kullanıldığına dikkat çekti. Nurettin Yedigöl’in gözaltına alındığında polis tarafından kayıt tutulmadığına işaret eden Keskin, bu yönde yaptıkları tüm başvuruların reddedildiğini, dosyanın yıllarca işleme alınmadan bekletildiğini, tanıkların dinlenmediğini ve böylece dosyanın zaman aşımına uğratıldığını belirti. Keskin, “ Türkiye, hukuku kendi suçlarını örtmek için bir araç olarak kullanıyor” dedi.
Konuşmaların ardından bu haftaki basın açıklamasını Cihan Kaplan okudu. 26 yaşındaki Nurettin Yedigöl’ün 1970’li yıllarda gençlik hareketi içinde yer alan bir sosyalist olduğunu belirten Kaplan, yaşanan süreci şöyle anlattı: “Nurettin 12 Eylül faşist cuntasından bir yıl sonra 10 Nisan 1981 tarihinde İstanbul’da bir eve yapılan baskında gözaltına alındı. Ünlü işkence merkezi Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi. Burada Honduras’ta işkence eğitimi alan K Grubu tarafından sorgulandı. İfade vermeyi reddettiği için en ağır işkencelere maruz kaldı. Arkadaşlarına kanlar içinde kalan çıplak bedeni gösterilerek, “Konuş yoksa senin sonun da Nurettin gibi olur” denildi. En son 17 Nisan 1981 günü şubede sorgulanan diğer arkadaşları tarafından görüldü; kanlar içindeydi, konuşamıyordu, bilinci yerinde değildi. Bir daha onu gören olmadı. Baba İsmail Yedigöl ve avukatı tüm mercilere başvurdu, olay Kenan Evren’e kadar ulaştı. Ama başvurulara Nurettin‘in hiç gözaltına alınmadığı cevabı geldi. 10 kişi Nurettin’i siyasi şubede gördüklerini dair tanıklık etti. ‘Şahidiz, işkencede öldürüldü’ diye ifade verdiler ama savcılık, ‘böyle bir şey olmaz devlete iftira atmayın’ dedi. Tam 35 yıldır hukuk işlemedi, suç duyuruları takipsizlikle sonuçlandı.”
Amed‘de katledilen Amed Baro Başkanı Tahir Elçi’nin anıldığı oturumda, tam 139 gündür dosyasında gelişmeler olmadığı hatırlatıldı. Ayrıca ateş altındaki Gever‘de de Cumartesi Annelerinin 5 haftadır oturma eylemi yapamadığına dikkat çekildi.