Çevre örgütleri ve Ekolojik Geçiş Bakanı Nicolas Hulot, çevrenin muhafaza edilmesinin Anayasal bir ilke olmasını istemişti.

Üç oya karşı 65 oyla kabul edilen öneriye göre Cumhuriyet, “Çevrenin ve biyo-çeşitliliğin korunması için ve iklim değişikliklerine karşı hareket eder”. Bu yeni hedefin, Cumhuriyet’in kurucu ilkeleri olan “eşitlik, laiklik” gibi ilkelerin yanında yer alacak.

Adalet Bakanı Nicole Belloubet, “Fransız geleneğinde siyasi bir araç ve güçlü bir hukuki araç” diyerek bu gelişmeyi selamlarken, iktidardaki Cumhuriyetçi Yürüyüş partisinden genel raportör Richard Ferrand “büyük bir siyasi ve sembolik ilerleme” dedi. Eş raportör Yaël Braun-Pivet, daha önce iklimin ne Çevre Kanunu’nda ne de Anayasa’da yer almadığını hatırlattı.

Yürütme, çevrenin korunmasının “iklim değişikliklerine karşı eylem” şeklinde düzenlenen Anayasa’nın 34’üncü maddesine eklenmesini istemişti. Ancak sivil toplum örgütleri ve çok sayıda parlamenter daha ileriye gidilmesini talep etmişti. Nicolas Hulot, 20 Haziran’da yaptığı açıklamada çevrenin korunmasının Anayasa’nın 1’inci maddesine eklenebileceğini söylemişti.

Fransız parlamenterler kısa bir süre önce komisyon toplantısında “ırk” kelimesinin anayasadan çıkarılmasına ve cinsiyet ayrımcılığının anayasal olarak yasaklanmasına karar vermişti.

6 Temmuz günü de Fransa Anayasa Konseyi, 1789’dan bu yana ilk kez “kardeşliği” bir ilke olarak kabul etmişti. Bu karar göçmenlere yardım kapsamında alınmıştı.