2015 yılında Paris’teki COP21 İklim Zirvesi’nde kabul edilen anlaşma gereği, küresel ısınmanın 1880 öncesine oranla 2 derecenin atlında tutulması vaad edilmişti. Bunun için ise Birleşmiş Milletler (BM) üyesi ülkelerin sera etkili gaz salınımlarını büyük oranda azaltmaları isteniyordu.
4-5 DERECE ISINMA; 10-60 METRE ARASI DENİZ SEVİYESİNDE YÜKSEKLİK
Yeni araştırmada ise, İklim Anlaşması’ndaki vaatlerin yerine getirilmesi halinde dahi yeni bir ‘sıcaklık zamanının’ ihtimal dahilinde olduğunun altı çiziliyor. Araştırmada yer alan uzmanlar, yeryüzü sıcaklık artışının uzun vadede 4 ila 5 derece arasında olabileceği ve bunun sonucu deniz seviyesinin 10 ila 60 metre arasında yükselebileceğine dikkat çekiliyor.
Her ne kadar kesin bilimsel kanıtlar sunulmasa da, dünyanın farklı bölgelerindeki etmenlerin küresel ısınma artışında etkili olabileceği savunuluyor. Bunlar arasında kutuplardaki buzullar, Rusya’nın ormanlık bölgelerindeki karlı alanların erimesi, deniz diplerindeki metanhidratların ısınması ile Amazon yağmur ormanlarındaki değişimler gösteriliyor.
Uzmanlar, tüm bu etmenlerin bir ‘domino taşı etkisiyle’ birbirlerini tetikleyebilecekleri uyarısında da bulunuyor.
İNSAN KAYNAKLI ISINMA 2 DERECEDE KALSA BİLE...
Proceedings oft he National Academy of Sciences dergisinde yayınlanan araştırmada dikkat çekilen bir diğer nokta ise, küresel ısınmanın sadece insan etkisiyle sınırlı kalmayacağı. Buna göre, Paris İklim Anlaşması’nın gerekleri yerine getirilerek insan etkisiyle oluşan küresel ısınma 2 derecede kalsa dahi, diğer etmenler nedeniyle sıcaklık artışı daha fazla olabilir. Zira insan etkili 2 derecelik ısınmanın iklim sisteminde oluşturacağı etkiyle birlikte ısınma daha fazla olacak.
Araştırmaya göre, özellikle Antartika’nın batısında gerçekleşen buzul erimeleri nedeniyle küresel ısınmada bazı kritik eşikler aşılmış olabilir. Ancak uzmanlar, küresel ısınmanın tam olarak kaç dereceden itibaren farklı alanlarda kritik aşamanın aşılmasına yol açabileceğine açıklık getirmedi.