Komisyon raporuna göre, 2013 ve 2014 yıllarında insan kaçakçısı suç örgütlerinin elindeki çocukların sayısı 2 bin 300’ü geçiyordu.

Aynı dönemde toplamda 15 bin 800 kadar göçmen ya zorla ya da sahte vaatlerle insan tacirlerinin eline düştü. Bu kişilerin dörtte üçünü kadınlardan, yüzde 15 kadarı ise çocuklardan oluşuyordu.

Komisyon, gerçek rakamların belirlenebilen bu sayının çok çok üzerinde olduğuna da dikkat çekti.

Raporda insan tacirlerinin Avrupa’ya gelen göçmenleri özellikle fuhuş alanında sömürdükleri, kurbanların yüzde 67’sinin bu amaçla alıkonuldukları veya kandırıldıkları ortaya kondu. Raporda, ‘fuhuş türlerinin’ daha az görünür örneklerine rastlandığının altı çizildi.

Rapora göre, insan tacirlerinin eline düşen göçmenlerin yüzde 21’si ‘fuhuş dışı’ amaçlar için sömürülüyor. Bunlar arasında zorla dilendirme ve çalıştırma gibi uygulamaları bulunuyor.

AB tarafından kayıtlara geçen mağdurların büyük kısmının Bulgaristan, Macaristan ve Romanya gibi üye ülkelerden olması dikkat çekerken, bu kişileri Nijerya, Çin ve Arnavutlluk vatandaşları takip ediyor.

AB Komisyonu raporunda üye ülkelere yönelik özellikle fuhuş amaçlı sömürüye karşı yeterince önlem alınmadığı eleştirisi getirildi. Rapora ilişkin konuşan AB Komisyonu’nun Göç ve Mültecilerden sorumlu komiseri Dimitris Avramopoulos, “21. Yüzyılda AB içinde insanların eşya gibi satılması ve sömürülmesi ne moral ne de hukuki açıdan kabul edilemez” yorumunu yaptı.

İnsan ticaretiyle mücadele amacıyla 2011 yılında AB tarafından hukuki yaptırımları toparlayan bir çerçeve kabul edilmişti. Bu kapsamda insan tacirlerinin eline düşen bireylerin korunması ve rehabilitasyonları için desteklenmeleri gerekiyor.