AKP'den AFAD kampı ile Alevilere ya katliam ya göç dayatması
Maraş Yaşam Platformu avukatlarından Mehmet Ercoşman, Alevilerin yaşam alanının ortasına yapılmak istenen AFAD kampı ile, atlatılmaya çalışılan Maraş Katliam travmasının üzerine dinamit konulmak istendiğini belirtti.
HASAN YOLDAŞ
MARAŞ
Pazar, 10 Nisan 2016, 11:17
Maraş'ta Alevilerin yaşadığı Terolar bölgesindeki Sivricehöyük Mahallesi'ne AKP iktidarı AFAD eliyle kamp yaparak Suriye’den getirttiği çetecileri yerleştirmek istiyor. Kızılbaş Kürt Alevileri'nin yaşadığı alanda yapılmak istenen kamp ile inançlarından ötürü Maraş Katliamı yaşatılan Alevilere katledilme saldırıları karşısında göç dayatılacak. Bölgedeki Aleviler ise karşı karşıya bırakılmak istendikleri tehlike karşısında hukuki süreç başlatarak, bunun yanında çadır eylemiyle demokratik direnişe geçti.
Alevilerin yaşadığı Terolar bölgesinde AFAD kampının yapılmak istendiği alanın çok stratejik bir nokta olduğunu söyleyen Ercoşman, kampın Alevi topluluğunun yoğun olduğu bölgenin tam ortasına yerleştirilmeye çalışıldığına dikkat çekti. Kamp ile mültecilerin Terolar bölgesine getirilen barınmalarını sağlamak olmadığını kaydeden Ercoşman, bunu kabul etmediklerini belirterek, "Buradaki mantık insanların meralarını yok ederek, ekonomik anlamda da sıkıntıya koymaktır. Onun dışında buradaki sosyal ve demografik tamamen bozmaktır. Buradaki insanlar gerek Suni gerek ise Alevi toplumu yıllardır et ve tırnak gibi bir arada yaşıyorlar. Maraş Katliamı'nın Aleviler üzerlerinde bıraktığı etkiler yavaş yavaş atılmaya çalışılırken, şimdi bunun içerisine bir dinamit konulmak isteniyor" dedi.
'MERAYA KAMP YAPILMASI KÖYLÜYE SORULMADI'
Alevi, Suni, Türk, Kürt ayrımı yapmadıklarını ancak, AFAD kampı ile Alevilerin yaşamsal alanlarının daraltılmasın ötürü gösterilen tepkiler doğrultusunda bir direnişin başladığını dile getiren Ercoşman, "Buna karşı idare hukuki sürecimizde bile bize zorluk çıkartıyor. Biz buraya ilk alana geldiğimizde bize 16 bölge olduğu söylendi. Biz 16 bölgenin neresi olduğunu sorduğumuzda gerek avukat arkadaşlarımıza gerekse köy muhtarlarına herhangi bir cevap gelmedi. Daha sonra yazılı başvurularımızda bile yine cevap gelmedi. Biz bu alanı hareketlendirmeye başladığımız anda her ne hikmet ise biz mera vasfı olan mevcut alanın mera vasfından çıkartılması için yapılması gereken usulü işlemlerin hiçbirinin yapılmadığını gördük. Köylüye hiçbir şekilde sorulmamış. Bunu da 3-5 gün içerisinde oldu-bittiye getirerek, İl Tarım Müdürlüğü'nden bunun kararı çıkarılıyor. Bir yandan da mera alanından çıkarılarak, AFAD'a devrediliyor. Bu devredilirken de usulsüzlükler yapıyor. Hiçbir şekilde tebligatlar ve kanuna uygun olarak devir işlemleri yapılmıyor" dedi.
'KAMP TERÖR KORKUSUNU YARATMIŞ'
Yapılan usulsüzlükleri yargıya taşıdıklarını söyleyen Ercoşman, şu an yürütmeyi durdurma istemli açtıkları davanın devam ettiğini belirterek, "Bu hukuki süreci beklerken, direniş anlamında da direniş devam ediyor. Türkiye'nin farklı yerlerinden farklı kesimlerde bize destek olmayı sürdürüyor. Bunlar devam ederken, zorluklar ile karşılaşıyoruz. Direniş kapsamında demokratik haklarımızın kullanılmasına izin verilmiyor. Alana geçmemiz engelleniyor askerlerce. Biz davamızı kazanana kadar mücadelemiz her alanda devam edecek. Bu konuda duyarlı olan herkesin katkısını bekliyoruz. Bu eylemin amaçlarından bir tanesi buradaki insanların kamp ile gelecek olan terör korkusudur. Kampa getirilerek yerleştirilecek olan kişilerin ne oldukları bellisiz. 27 bin kişinin kampa yerleştirilmesi telaffuz ediliyor. Burada Alevi köylerinin tamamının nüfusu 3-4 bini bulmuyor. 27 bin kişinin getirildiği bir yerde 3-4 bin insanın tamamen bu sürecin içerisinde eriyeceğini düşünüyoruz. Burada kesinlikle bir terör korkusu var. Yine ekonomik olarak da buradaki mera alanımızda hayvanlarının beslenme alanının bitmesi ve bu insanların rahat etmesinin yanında ekonomik çıkarları olan sermayedarlara ucuz iş gücü alanı da yaratılmaya çalışılıyor. Buradaki ekonomik çıkarı gözardı etmemek lazım. Bunun doğrultusunda insanların sosyal hayatlarına ve yaşamlarına engel olunuyor. Bu baskı üzerine burada yıllardır zor kazanılan huzur bölünmek isteniyor. Buna karşı direnişimize devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.