Sinus-Enstitüsü tarafından 14-17 yaş arası gençler arasında yapılan saha araştırmasının sonuçları, gençlerin ‘tolerans’, ‘birlikte yaşam’ gibi değerleri savunurken, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yanaki en ‘az isyankar’ konumunda olduğunu gösteriyor.
Alman Piskoposlar Konferansı Gençlik Kurumu, Alman Katolik Gençlik Federasyonu, Federal Politik Eğitim Merkezi ve VDV Akademisi tarafından Sinus-Enstitüsü’ne yaptırılan araştırmada 72 kentte 14-17 yaş arası gençlerle bire bir görüşüldü.
Araştırma sonuçlarına göre Almanya’da yaşayan gençlerin büyük bir kısmı ‘herkes gibi olmak’ isterken, ‘refah’, ‘kabul edilme’, ‘sağlamlık’, ‘yön tayini’ne dair beklentileri yüksek.
Alman gençlerinin yine önemli bir çoğunluğu ülkede var olan ‘iyi hayat’ şartlarının devamı için ‘özgürlük’, ‘aydınlanma’, ‘tolerans’ gibi değerlerin korunması gerektiğini düşünüyor. Araştırmaya katılan Müslüman gençlerin de radikal dinciliğe karşı oldukları anlaşılan araştırmada, ‘çoğulculuk’ ve ‘dini tolerans’ gibi kavramları önemli toplumsal normlar olarak kabul ettikleri görüldü.
Gençlere yönelik araştırmada dinin rolü de sorulurken, her ne kadar gençlerin bu alana ilgili oldukları görülse de, kurum olarak dini cemaatlere karşı şüpheli yaklaştıkları kaydedildi. Gençlerin farklı dinlere mensup gençlerle arkadaş olabildikleri belirtilen araştırmada, bunun ‘ortak değerler temelinde’ mümkün olduğuna yer verildi.
Araştırmaya göre, gençlerin çok büyük bir kısmı mültecilere sığınma hakkı verilmesini isterken, çok az da olsa bir kesimde ırkçı anlayışlar kabul görebiliyor.
14-17 yaş arasındaki gençlere ilişkin araştırmada dikkat çeken bir diğer nokta ise, gençlerin her ne kadar dijital teknolojilere ilgisi yüksek olsa da tehlikelerine dair temkinli bir tutumları var. Gençlerin büyük kısmının teknolojileri kullanırken, onları anlamak için yoğunlaştığı sonucu çıkıyor.
Gençleri çevrenin korunması noktasında sorguladıkları ve tüketime dair eleştirel bir bakış açıları olduğu da araştırmada yer aldı.