AR-GE bütçeleri giderek geriliyor

Çoğunluğu sanayileşmiş ülkelerin oluşturduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) verilerine göre, araştırma geliştirme faaliyetleri için ayrılan bütçelerde ciddi bir durgunluk söz konusu.

Araştırma-geliştirme faaliyetlerinde Çin gibi ‘yükselmekte olan ekonomiler’ kategorisindeki Asya ülkeleri ilerleme kaydederken, gelişmiş ülkelerde devletlerin hedeflerini tutturamadığı anlaşılıyor.

1990-2015 yılları arasında OECD ülkelerinin ortalamasında araştırma geliştirme faaliyetleri için yapılan harcamalarda sadece 0,1 puanlık bir artış kaydedilirken, özellikle kamu bütçelerinden ayrılan miktarların genele oranı düşmeye devam ediyor. Ayrıca Avrupa ülkelerinin 2000 yılında araştırma-geliştirme bütçelerini milli gelirin en az yüzde 3’üne denk getirme hedefi boşa çıkarken, İsrail, ABD, Çin ve Güney Kore gibi ülkeler bu konuda öncü rolünü üstleniyor.

2015 yılı itibariyle OECD ülkelerinde araştırma geliştirme faaliyetlerine harcanan miktarların milli gelire oranı yüzde 2,3 olurken, bu alanda ilk sırayı yüzde 4,25 ile İsrail alıyor. Son 30 yıldaki ciddi ekonomik büyümesiyle bilinen Güney Kore’de ise bu oran yüzde 4,23. Güney Kore, daha önce birinciliği elinde bulunduruyordu. Ancak OECD genelinde bu oran 2014’te yüzde 2,34 idi.

Ülkeler bazında kişi başına yapılan Ar-Ge harcamalarında ilk sırayı ise İsviçre alıyor. OECD içinde yapılan Ar-Ge harcamalarının yüzde 40’ını tek başına gerçekleştiren ABD’nin yanı sıra İsveç, İsrail ve Avusturya gibi ülkeler kişi başına harcamalarda önde geliyor.

ŞİRKETLERİN ARAŞTIRMA-GELİŞTİRMEDEKİ PAYI ARTIYOR

Aynı verilere göre araştırma geliştirme harcamalarında özel sektörün payı giderek artıyor. 2015 yılı itibariyle Ar-Ge faaliyetleri için yapılan harcamalarda özel şirketlerin payı yüzde 68,8 olurken, şirketler toplam harcamalarında bir önceki yıla oranla yüzde 2,5’lik bir artış sağladılar.

Üniversite ve yüksek okulların yaptıkları harcamalarda yüzde 2,1’lik bir artış kaydedilirken, toplam harcamalardaki payları da yüzde 17,7 olarak gerçekleşti.

Buna karşılık devletlerin yaptığı harcamalarda sadece yüzde 1,8’lik artış görülürken, bu harcamaların toplama oranı ise yüzde 11,1’de kalıyor.

AB YÜZDE 3 HEDEFİNİ TUTTURAMADI

Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki Ar-Ge harcamalarındaki düşüş ise dikkat çekiyor. 2000 yılındaki Avrupa Birliği Konseyi’nde alınan ve Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranının en az yüzde 3 olmasını öngören hedef de tutturulamadı.

2015 itibariyle 28 üyeli AB’de Ar-Ge çalışmalarına harcanan paraların milli gelire oranı yüzde 1,95’te kalırken, bu oran 1990’lı yılların bile gerisinde kaldı. AB içerisinde bu konuda en fazla yatırım milli gelirin yüzde 2,9’uyla Almanya’da olurken, Fransa’da yüzde 2,2 ve Büyük Britanya’da yüzde 1,7’de olarak gerçekleşti.

İLK DÖRTTE İSRAİL, GÜNEY KORE, JAPONYA VE İSVEÇ

 İsrail’in uzun yıllardır araştırma-geliştirme faaliyetlerine ciddi yatırımlar yaptığı bilinirken, 2013 yılında ilk kez Güney Kore tarafından ikinci sıraya itilmişti. Ancak İsrail’de 2015 yılındaki Ar-Ge harcamalarındaki artış sayesinde milli gelirin yüzde 4,25’ine ulaşılırken, yeniden ilk sıraya yerleşti.

Bu alanda ciddi bir ilerleme ise Güney Kore’de devam ediyor. Milli gelirin yüzde 4,23’ü oranında araştırma-geliştirme faaliyetlerine destek veren bu ülkeyi yüzde 3,49’la Japonya takip ediyor. Bu alanda dördüncü sırayı ise yüzde 3,26 ile İsveç alıyor. Güney Kore’nin bu alandaki harcamaları 2014’de 73 milyar dolara yaklaşırken, 2015’te kısmi bir gerileme görüldü.

ÇİN GİDEREK DAHA FAZLA ABD’YE YAKLAŞIYOR

Araştırma-geliştirme alanına yapılan harcamalarda Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başı çekse de, dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki yükseliş dikkat çekiyor.

Tek başına OECD ülkelerindeki Ar-Ge harcamalarının yüzde 40’ının yapıldığı ABD’de bu harcamaların 2014’deki toplam miktarı 457 milyar doları bulmuştu. 2015’te ise yine aynı düzeyde bir harcama yapılan ABD’de kamu bütçesinden ayrılan pay da 150 milyar dolar civarında idi. ABD halen dünyada araştırma-geliştirme faaliyetlerine en fazla fon ayrılan ülke konumunda.

Ancak bu liderlik, son on yıllardaki ekonomik büyümesiyle dikkat çeken Çin tarafından alınacak gibi. 2012 yılında Çin’in milli gelirinin yüzde 1,98’i Ar-Ge’ye harcanırken, toplam miktar 256 milyar dolar idi. Aynı yıl içerisinde ABD’de 397 milyar dolar, Avrupa Birliği’nde 282 milyar dolar ve Japonya’da ise 133 milyar dolarlık Ar-Ge harcaması yapılmıştı.

OECD üyesi olmayan Çin’in bu harcamaları 2014 yılına gelindiğinde 368 milyar doları bulurken, 363 milyar dolar harcanan Avrupa Birliği’ni ilk kez geride bırakmıştı.

Çin’de özellikle son yıllarda ekonomik büyüme hızının yüzde 7 gibi önceki yıllara oranla düşük kalmasının da etkisiyle bu harcamaların arttırılması hedefleniyor. Çin’in sadece yapay zeka araştırmalarına yaptığı harcamaların 13 milyar dolar gibi ABD’yle yarışır bir düzeye geleceği duyurulmuştu.

AVRUPA BİRLİĞİ’NDE DEVLETLER ZAYIF KALIYOR

Araştırma-geliştirme harcamalarının önemini en fazla vurgulayan Avrupa Birliği’nde bu tür harcamalara özellikle devlet tarafından ayrılan miktarların azalması ise eksi puan olarak görülüyor.

Ar-Ge harcamalarında özel sektörün payının artmasında ise birçok ülkede bu tür harcamalara getirilen vergi kolaylıklarının etkisinin olduğu da biliniyor. Bu ülkeler arasında Fransa ve Büyük Britanya gösteriliyor.