Arıcılar yasağa rağmen üretiyor

Hakkari’de savaş ve bombardıman nedeniyle arıcılık sektörü sekteye uğrasa da arıcılar, bal üretimini sürdürmeye çalışıyor.

Hakkari balı, Türk ordusunun operasyonları ve çatışmalara rağmen yurttaşlar, arıcılık faaliyetlerini sürdürerek üretimini devam ettiriyor.

Dağları, yaylaları, vadileri ve zengin bitki çeşidiyle Hakkari, kaliteli balıyla da ünlü. Arılar, genellikle temiz hava ve bitki çeşidinin zengin olduğu yerlerde kaliteli bal verir. Arıcılık için tüm koşulların olduğu Hakkari’de yaşanan çatışmalar ve bombardımanlar nedeniyle arıcılık sektörü sekteye uğrasa da arıcılıkla uğraşan yurttaşlar, pes etmiyor.

DEVLETİN FARKINDAYIZ

Yıllardır arıcılık yapan bir yurttaş, “Daha önce babam bu işi yapıyordu. Hakkari balının kalitesi çok yüksek. Tüm olumsuzluklara rağmen arıcılık yapmaya devam edeceğim. Bombardıman ve barut kokusu, bitki ve arıları etkiliyor. Ayrıca arılarımızı yaylara çıkartamıyoruz. Arıcılar zarar görüyor. Yine de bu işi bırakmıyoruz. Arılarımızı yayla yerine artık köylerimizde besliyoruz. Devletin amacı ekonomik olarak çökertmektir. Biz de bunun bilincinde olduğumuz için en zor koşullarda bile işimizi yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Arıcılık yapan ve 60 yaşında olan başka bir yurttaş da bal satışlarının eskiye oranla düştüğünü belirterek, şöyle konuştu: “Yaylara çıkamadığımız için bal üretiminde düşüş yaşıyoruz. Çünkü yaylarda çeşit çeşit çiçekler bulunur. Arılar da zaten bu tür yerler sever. Bütün dağlarımızı ve yaylalarımızı yasak bölge ilan ettiler. Zaten bu bölgenin temel geçim kaynağı olan hayvancılık ve arıcılık da yayla ve dağlarda yapılır. Devlet, bunu bildiği için bilinçli bir politika uyguluyor. kesinlikler Hakkari’yi terk etmeyeceğiz ve üretime devam edeceğiz.”

YARI YARIYA DÜŞTÜ

Gever ilçesinde 1973'ten beri arıcılık yapan Sebahattin Düzen ise dihaber'e yaptığı açıklamada, bölgedeki hava hareketliliği, yaylalara konulan yasak ve atılan bombalar yüzünden bal üretiminin bu yıl yarı yarıya düştüğünü söyledi. Her yıl olduğu gibi Oremar (Dağlıca) yolu üzerinde bulunan Susyan (Çatma) köyüne arı kovanlarını bırakan Düzen, arıların kaliteli bal için gerekli bitkilere ulaşımının yasaklar yüzünden engellendiğini belirtti.

ARILAR BİTKİYE ULAŞAMIYOR

Ürettiği balı ülkenin her tarafına sattığını dile getiren Düzen, Dağlıca bölgesinde süren çatışmalardan bal üretiminin çok etkilendiğine dikkat çekerek, "Yaylalarımızda karın altından çıkan bitkilerden beslenen arıların ürettiği balın kalitesi yüksek oluyor. Ancak yaylalara konulan yasaklar yüzünden biz buralara erişemiyoruz, tabi arılar da erişemiyor. Bu da balın üretim kalitesini vuruyor. Arının beslenme alanı şu anda daraltılmış durumda" dedi. Yaylalarda bulunan sibergo, siyabu, poloris gibi bitkilere arıların ulaşamadığını dile getiren Düzen, arıların beslendiği bitkinin üretimi etkilediğini söyledi.

ÖZELLİKLE ANA ARI ETKİLENİYOR

Bölgede sürekli hava hareketliği yaşandığına dikkat çeken Düzen, hava hareketliliği ve atılan bombaların üretimi etkilediğini dile getirdi. Düzen, "F-16'lar ve helikopterlerin atmış olduğu bombaların etkisi ana arıyı etkiliyor. İçindeki günlükleri bozuluyor, dışarıya atamıyor. Arıların beslendiği bitkiler de hava hareketliliği ve atılan bombalardan etkileniyor."

KENTTEKİ BOŞ ARAZİYE

Bu arada Van’ın İpekyolu ilçesi Bostaniçi Mahallesi’nde bulunan boş araziye arı kovanlarını koyan Mehmet Sangur da dihaber'e konuşarak, yasaklar nedeniyle yaylalarına çıkamamaktan dert yandı. 50 yılı aşkın süredir arıcılık yapan Sangur, yasaklar nedeniyle her yıl gittikleri Bahçesaray ilçesine bağlı Pirneşin, Örküt, Terpinêr ve Porsê yaylalarına çıkamadıklarını ve bu durumun üretimlerini çok etkilediğini anlattı.

BALIN KALİTESİ DE DÜŞÜYOR

Ramazan Bayramı’ndan sonra kovanlarının Bahçesaray’ın Mezra Şêxa Mahallesi'ne (Ünlüce) götüreceğini belirten Sungur, kent merkezinde ilaçlama yapıldığı için arıların zehirlendiğini söyledi. Yaylada üretilen balın hem çok hem de daha sağlıklı olduğunu dile getiren Sangur, bal üretimi konusunda en sıkıntılı dönemi yaşadıklarını söyleyerek, “Yıllardır arıcılık ile uğraşıyorum ve geçimimi sağlıyorum. Bu yıl yaylalarımız yasak olduğu için gidemiyoruz. Ünlüce köyüne gideceğiz. Arı kovanlarımızı oraya bırakacağız. Yaylaya çıkamadığımız için verimimiz de balın kalitesi de düşüyor” dedi.

Yaylalarda çiçek ve bitki türleri çok olduğu için balın daha kaliteli olduğuna vurgu yapan Sungur, "Yaylada gûnî ve nêrubend gibi bitkiler var ve arılar ondan bal yapıyor” diye konuştu.

Arıcılığın zor bir meslek olduğunu dile getiren Agit Sangur ise “Doğa güzel olunca çektiğimiz zorluğun da karşılığını alıyoruz. Yaylaya gidemiyoruz. Burada 1 ton kilo bal elde etsem yaylaya götürsem 2 ton elde edeceğim. Yani yaylaya gidemediğimiz için verim daha düşüktür. Mesele burada 100 kovanla 50 kilo bal üretiliyorsa yaylada 50 kovanla 100 kilo bal üretiliyor” diye anlattı.