Stockholm Demokratik Kürt Kültür Merkezi ve Amara Kürt Kadın Meclisi tarafından örgütlenen anma Stockholm Kürt Derneği'nin Fridhemsplan'daki lokalinde yapıldı.

Bir masaya serilen PKK bayrağının üzerine Cizre'de bodrum katında katledilen Berjin Demirkaya, geçtiğimiz günlerde İdil'de şehit düşen Meryem Pamukçu (Nuda Arjin), 11 eylül 2013 günü Girkê Legê'de yaşamını yitiren YPG savaşcısı Orhan Atıcı (Adil Konya) ve Kobanê'de şehit düşen YPG savaşcısı Mehmet Çapan'ın (Şirvan Şiyar) resimleri konuldu.

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar, geçmişte DAİŞ çetelerine karşı Rojava'da gösterilen direnişin benzerlerinin günümüzde Sur, Silopi, İdil, cizre gibi yerleşim birimlerinde Türk devletinin saldırılarına karşı sürdürüldüğünü dile getirdi.

Kürt halkına karşı topyekün bir savaş başlatan AKP Hükümeti'nin vahşetlerine karşı Kürtlerin direnmekten başka bir seçenekleri olmadığına vurgu yapan Aydar, bu direnişlerde Kürt Halkının yiğit evlatlarını şehit verdiğini söyledi. Önder Apo'nun felsefesini esas alan şehitlerin kanlarının son damlalarına kadar şavaştıklarını ve Kürt Halkının şehitlerine her zaman sahip çıktığını ve çıkmaya devam edeceğini dile getirdi.

Şehitlerin yaslarını tutmadıklarını, yas yerine mücadeleyi yükselttiklerini dile getiren Aydar, şehitlerin yolundan ilerleyerek mücadeleyi zafere ulaştıracaklarını söyledi. 

Meryem Pamukçu'nun halası Şükran Kara, cenazeyi defnetmek için Kürdistan'a gittiğinde yakılıp yıkılmış bir Sur ile karşılaştığını söyledi.

Sur'da tam anlamıyla bir savaşın sürdüğünü ifade eden Kara, Türk devletinin savaşta her türlü gayrı ahlaki yöntemlerle Kürtlere saldırdığını söyledi. Meryem Pamukçu'nun cesedinde kurşun izleri değil yeşil lekeler olduğunu söyleyen Kara, bu lekelerin Türk devletinin kimyasal silah kullanmış olabileceğini gösterdiğine dikkat çekti.

Mehmet Çapan'ın teyzesi Ümit Bozan ise, Çapan'ın Kürt Halkının ne ilk ne de son şehidi olduğunu söyledikten sonra şehitlerin anılarına bağlı kalmanın mücadelenin yükseltilmekten geçtiğine vurgu yaptı.