Yeşiller Partisi’nin internet sayfasında paylaştığı genel seçim programında, 2030 yılından itibaren benzin ve dizel motorların tümüyle yasaklanması vaadine yer verilmişti.

Ancak Yeşiller’in başbakanlığı elinde tuttuğu tek eyalet olan Baden-Württemberg’de bizzat Eyalet Başbakanı Winfried Kretschmann, buna itiraz ediyor. Bu eyalette 219 bin kişiye doğrudan iş sağlayan Mercedes-Benz ve Porsche gibi şirketlerin üretimleri yapılırken, elektrikli araçlara yönelik çekinceler öne çıkıyor.

Daha çok muhafazakar olarak bilinen Baden-Württemberg eyaletinde böylesi bir politikanın savunulması pek şaşırtıcı değil.

Ancak elektrikli araçların şarj sorununun nasıl çözüleceği tartışmaların odağında. Yeşiller, Hindistan, Çin ve ABD’nin Kaliforniya eyaletinde giderek daha fazla teşvik edilen elektrikli araçların Almanya’da da daha fazla üretilmesinden yana. Ayrıca elektrikli araçlar Almanya’nın karbondioksit ve diğer sera etkili gazları azaltma hedefine de uyuyor.

Fakat birçok kesim, elektrikli araçların şarj edilebilmesinin hem özel hem de iş dünyasında ciddi aksamalara yol açacağını savunuyor.

KAT KAT DAHA FAZLA ŞARJ NOKTASI GEREKİYOR

Daha önce Alman Hava ve Kara Sürücüleri Merkezi (DLR) tarafından yapılan bir çalışmaya göre, 1 milyon elektrikli aracın düzenli olarak trafiğe çıkabilmesi için kamuya açık alanlarda en az 33 bin şarj pompası veya aleti gerekiyor. Yine şehirlerarası ulaşım araçları için ise en az 2 bin 600 kada şarj aletiyle 4 bin civarında hızlı şarj noktası şart.

Elektromobilite Ulusal Platformu adlı bir başka kuruluşun araştırmasına göre ise, 1 milyon elektrikli araç için en az 70 bin şarj noktası gerekiyor.

Benzin veya dizel motorları depolamak için birkaç dakika yeterli iken, elektrikli araçların ortalama 20 dakika kadar sürede şarj olmaları halen en önemli dezavatajları olarak görülüyor.