Panel Dersim Soykırım Karşıtı Dernegi ve Stuttgart Demokratik Güç Birliğinin desteği ile gerçekleşen panele 200’ü aşkın kişi katıldı. Ali Güler’in sunuculuğunu yaptığı panele konuşmacı olarak AABK başkanı Hüseyin Mat, 2009-20014 Dersim milletvekili Edibe Şahin ve Akdeniz belediye eşbaşkanı Yüksel Mutlu katıldı.

Program şehitlere bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Panelde konuşan Hüseyin Mat ‘bir asır geçmesine rağmen Dersim’de hayatlarını kaybedenlerin hesabı hala verilmedi. Bu tür katliamlartın hesabı mahşere kalmadan sorulmalıdır. Anadolu’da yaşanan vahşetlere ne yazık ki şimdiye kadar gereken refleksi gösteremedik. Şimdi artık bu barbar sürece karşı güçlerimizi birleştirerek, mücadele yürütmemiz gerekiyor. Bizler çocukluğumuzdan beri Kerbela’da Hüseyin’in başını kesip, top oynayanları hayal edemeyip, böyle bir şey mümkün değil diyorduk. Ancak İŞİD bize bunu kestiği kafaları videoya çekip gösterdi. Onun için şimdiye kadar birbirimize karşı sergilediğimiz önyargılardan kurtulup, birlikte HDP projesi etrafında toplanmamız gerekiyor. Bu barış açısında bir teminattır. Şartlar zor olsa da devrimci güçlerle Alevilerin birleşip HDP ile itifak etmeleri çok önemlidir. Devlet sisteminin 90 yıllık kimyasını, düzenini bu çekilde bozmamız gerekiyor!’’ dedi.

Edibe Şahin ise Türkiye’de halen tekçi zihniyetin yaşandığına dikkat çekerek “bunun en son örneklerini Cizire, Gever, Farqin, Silvan, Nusaybin vb. yerlerde vahim bir şekilde yaşıyoruz” diyerek sözlerine başladı. Şahin devamla şunları söyledi: ‘Dersim 38 soykırımı, kadın ve kızlarımıza ağırlıklı olarak yapılan bir soykırım ve asimilasyondu. Kızlarımız türkleştirilmek ve Sunnileştirilmek için asker ailelerine evlatlık verildi. Bunlar gönderildikleri kuran kursları eğitimi ile Arapça öğrenip, hacı anneler oldu. 1980 darbesi ile farklı bir yöntemle Dersim’li erkek çocuklar yatılı imam hatip okullarına yollanarak, yanlız türkçe konuşmaları ve islam eğitimi alınarak yoğun bir asimilasyona tabi tutturuldular. 7 hazirandan 1 kasım sürecine kadar kefensiz toprağa düşen şehitlerimize dahi tahammül edilmeyerek, mezarlarımız, cemevlerimiz bombalandı. Bizler tüm bu vahşetler karşısında gücümüzü arttırarak, toplumsal sözleşmemizi eleştiri ve öz eleştiri ile yapacağız.”

Yüksel Mutlu, 1938 soykırımı konusunda devlet arşivlerinin açılması gerektiğini ifade ederek kimlerin nereye sürgün edildiği ve Seyit Rıza ve arkadaşlarının nereye gömüldüğünün açıklığa kavuşması gerektiğini belirtti. Mutlu soykırım sürecinde Mustafa Kemal’in rolüne de değinerek “Dersim 1937-38 Soykırımının tüm sorumlusu Atataürk’tür. Katliama başlanmadan önce Atatürk ‘tüm sorumluluğunu yükleniyorum. İmha edin!.’demişti. bunu bilen o sürecin tanıkları var. Çünkü Türkiye Cumhuriyetini TEK’çi zihniyet üzerine Türk milliyetçiliği ve Sunni dini üzerine kurmuştu. Katledilmeyenler de türklük içinde eritilip,asimile edileceklerdi. Bu yanlız kürt ve alevilere değil, tüm ötekileştirilenlere de uygulandı. Şu anda yine büyük bir kültürel asimilasyon yaşıyoruz. Getirildiğimiz durum itibarıyla artık dilimizle birbirimizle konuşamıyoruz. Bizler yasaklanmış bir dil ve rencide edilmiş bir kimlikle dünyaya gelmişiz. Dersim bu katliam ve asimilasyonalara karşı mücadele etmek zorundadır. Çünkü hala bizim kefensiz yatan şehitlerimizden bile korkuluyor. Nasıl ki şimdiye kadar Kerbela şehitlerini ve zulmünü unutmayıp, karşı çıktıksa, Dersim, Seyid Rıza’yı da unutmatıp, unutturmayacağız!” değerlendirmelerinde bulundu.

Verilen arada ise Kürt kadın sanatçı Zeynep Enhas Zazaca dilinde iki ağıt dinletisi sundu. Yapılan soru-cevap kısmı ile programa son verildi.

Programa misafir olarak katılan yazar Haydar Işık ise “Dersim’de yapılan bir soykırımdı. Bu soykırım bugün Şengal’de ve Kobane’de devam ediyor. Dersim’in hesabını sormak isteyenler Kobane’ye sahip çıkmalıdır. Onun için Alman dosdlarımızla 250 bin euroluk bir projeyle Kobane’de kızlara meslek okulu yapmak için çalışıyoruz’ açıklamasında bulundu.